Cemal Nar

Cemal Nar

Fark Var Firak Yok 22

Fark Var Firak Yok 22

Bir yazı yazmış ve orada “Müslümanlar arasında olmaması gereken ama bugünlerde yaygın olan bir huy ve durumdan” bahsetmiştim. (https://www.habervaktim.com/yazar/61482/kendini-begenmek-ve-ovunmek.html)

O yazı üzerine yapılan bazı yorumlar vardı. Bu yorumlar o yazının ne kadar yerinde olduğuna bir kanıt oldu aslında. Biz o yorumları okuduktan sonra kulağımız üzerine yatamazdık. Tuttuk, özünde anlaşılması çok kolay, ama anlamak istemeyip de kavga etmek isteyene anlaması(!) çok kolay olmayan zor(!) yazılar yazdık. Dikkatli okunmazsa risk dolu yazılar yani. Riski şu; yersiz gereksiz tartışmalara, kırıp dökmelere bahane olma ihtimali kuvvetle muhtemel.

Yorumlarda bazı cemaat ve gruplar zikrediliyor ve soruluyordu: “İyi de bunlar kimlerdir?”
Cevabım netti; hepsini. Evet, özellikle birisini değil, hepsini. Mezhepleri, meşrepleri, renkleri, tonları, nüansları, cemaatleri, partileri, rehberleri, şeyhleri, üstadları kim ve ne olursa olsun, bu ülkede yaşayan bütün Müslümanları kasdettim. Türkiye dışındakileri tam bilemediğim, tahminim de zannı geçmediği için bir fikir yürütmeden onları bu bahsin dışında tutuyorum.

Ancak bu soru böyle sorulmamalıydı. Kimlerse kimlerdir, önemli olan, “acaba bu kötü huylar ve işler bende var mıdır?” diyerek herkesin bir muhasebe yapması, kendisini kontrol etmesidir. Bundan ötesi bizi ilgilendirmez. Allah Teâlâ’nın “gizli kusurları araştırmayınız” emrine uymak gerekir. Biz casus, ajan veya kusur arama memuru değiliz. Özel şahıslar veya cemaatler ile olumsuz işimiz yoktur. Hepsini de sever, iyilik yaptıklarında sevinir ve destekleriz. Şayet olur da nahoş veya kötülük yaptıkları olursa, o zaman da üzülür ve usulü dairesinde uyarırız, o kadar. Eleştiri de bunun içindir zaten, öyle değil mi?

Gerçekten de o yazıda özel olarak falanlar veya filanlar amaçlanmamıştır. Şikayet ettiğimiz “kendini ve cemaatini beğenme, övme, abartılı ve yersiz yüceltme, bir işe ehliyetsiz bile olsa onu başka ehillere tercih etme, yeri gelince haksız rekabet ile adam kayırma, adalet ve fazileti unutma, kısacası ‘meşrepçilik, mezhepçilik, cemaatçilik’ dediğimiz nahoş durum, her cemaat için az çok geçerlidir, böyleleri her hizmet gurubunda az veya çok vardır.

Kimse kendisini temize çıkarmasın, nefsini savunmaya geçmesin, hiç başkasına “tencere dibin kara” demesin! Bu kötü huylardan ve amellerden vazgeçme gibi iyi ve erdemli bir iş yapacaksa, önce kendinden başlasın. Başkası bu ayıptan vaz geçer ya da geçmez, ona değil, kendisi kusurundan kurtulmaya baksın!

Ben İslam dinine iman etmiş bir Müslümanım. Bütün Müslümanlar dostumdur, kardeşimdir, velimdir, vekilimdir. Hepsini seviyorum ve hem dinime, hem de kardeşlerime kendi hacmim, çapım, usulüm ve üslubum çerçevesinde hizmet etmek istiyorum. Bunlardan birisine düşman olmam, kendime, kardeşlerime ve Rabbime ihanettir. Böyle bir şeyi asla yapamam. En azından yapmamam gereğine iman ederim.

Ancak “din Allah’a tazim, mahlukata şefkat ve merhamettir” hadisi gereği kardeşlerimi her türlü kötülükten esirgemeyi ve onların iyiliğini düşünerek samimiyetle nasihat etmeyi bir borç bilirim. Yani bütün kardeşlerimi, onların hayrını, hem dünyevi hem de uhrevi saadetini düşünerek, Rabbimin emri doğrultusunda ve işin usulü ve adabı dairesinde eleştiri hakkım vardır ve bunu gerekli görürsem yaparım. Mesele bundan ibarettir, o kadar!

Bu işi üstüme düşen bir vazife olduğu kadar, sevdiğim ve iyiliklerini istediğim için, her türlü kötülüklerden onları korumamın ve esirgememin bir gereğidir diye yaptığımı söylersem, bilmem ne kadar inandırıcı olabilirim!

Maalesef gördüğümüz kadarıyla iman ve ahlak gibi itimat ve güven de çok zayıflamış. Ama ne yapalım, “iyiliği emretme, kötülükten sakındırma” genel adı altında bu yapılan nasihat/öğüt, tavsiye, irşad, inzar/uyarı, talim ve terbiye aynı zamanda dinimizde sevap getiren bir çeşit ibadettir, Allah Teâlâ’ya manen yaklaştıran bir kurbiyyettir. Allah Teâlâ’ya manen yaklaştıracak olan ibadet ve kurbiyyetleri yapmak gerekir.

Ancak münakaşa ve mücadelenin her çeşidi olan tartışmalar ibadet değildir. Kaldı mı bilmem, varsa ancak o ehillerin yapabileceği ilmî faaliyetlerdendir bunlar.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi