Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Trafik

Trafik

İnsanların, hayvanların ve araçların yol üzerindeki hal ve hareketlerine trafik denilmektedir. Hatta bu kavram artık sadece karayolları ile ilgili değil, diğer ulaşım, dahası internet erişimi ile ilgili olarak da kullanılmaktadır..

Trafik sadece içerisinde akışın yönlendirildiği bir yollar sistemi değil, aynı zamanda toplumun bireylerinin bir başka biçimde etkileşimini de kapsamaktadır.

Her gün İstanbul’a havadan, karadan, denizden, demiryolu ile milyonlarca insan giriş ve çıkış yapıyor..

Geçen gün İstanbul’da bu konu ile ilgili yabancı konukların da olduğu bir forum düzenlendi. Basın, Emniyet, Milli Eğitim, Karayollarından uzmanların katıldığı, 2020 hedeflerinin tartışıldığı bir forum.. Ana konu, “Trafik güvenliğinde medianın rolü” idi. Birçok gazeteci katıldı. A. Atıf Bir’in yönettiği forum da ben de birkaç şey söyledim.. Forum konusunda Trafik Güvenliği Platformu’nun internet sitesi olan www.tgp.gov.tr’den daha fazla bilgi alabilirsiniz..

Bilmem farkında mısınız, trafik kazalarında her yıl 1.2 milyon kişi ölüyor. Bunun anlamı şu: Her gün dünyada 3242 kişi sadece trafik kazalarında hayatını kaybediyor.. 20 ile 50 milyon kişi yaralanıyor ya da sakat kalıyor.. Nerede ise her sene bir Türkiye kadar enkazı beşer! Tüm dünyadaki ölümlerin %2.1’i sadece trafik kazalarından oluşuyor. Ölenlerin %73’ü erkek..

Gelir ve eğitim seviyesi düştükçe, kaza sayısı, ölü ve yaralı sayısı da artıyor.. Karayolundaki ölümlerin %90’ı düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerde.. Bu arada ölenler daha çok 15-44 yaş grubundan.

Unutmayalım ki, Allah cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasib etmez..

Sadece hız kontrolü, trafik işaretlerine dikkat ederek ve kemer takarak, bu kaybı çok büyük ölçekte geriletebiliriz.. Bu kadar ölü, bu kadar yaralı ve sakat. Bu kadar araç hasarı ve tedavi masrafı. Bir o kadar acı ve gözyaşı! 2020’de yıllık 600 milyar dolara yakın ekonomik kayıp bekleniyor..

Bir yandan acil olarak, bugün hemen çözeceğimiz konular var. Bir kısmı için ise geleceğe bakmak gerekiyor. 2020’de yol da, araç da, mevzuat da, trafik kadroları da değişecek aslında.. Fiber obticli yollarda sensörlerle şoförsüz araç dönemi başlayacak.. Chipli motorlar hız ve hatalı kullanma halinde hemen kendini ele verecek.

Trafik yönetimi bu arada Ankara’dan alınıp yerel yönetimlere verilebilir mesela.. Trafik eğitimi, internet ortamında teorik ve pratik testlere cevap verebilir. 3D modellemesi ile Avatarların dolaştığı sanal test ortamında simülasyon üzerinden sürüş testleri yapabilirsiniz aslında, şimdiden..

Evet, gelişmeler, doğru yönde ve ileri doğru. Ulaştırmada dünden bugüne çok şey değişti.. Ama şoför yapımız çok değişmedi.. Hız tutkumuz, kemer kullanmama, yalancı emzikle susturulan çocuklar gibi, yalancı kemer anahtarları ile Azrail’e davetiye çıkarıyoruz aslında.

Kişinin kendi ve başkasının canını tehlikeye atması “haram” değil mi?

Ya da trafikte yanlış parkedilen, tıkanıklıklara yok açan yanlış uygulamalar “kul hakkı”na girmez mi? Kırmızıda geçmeyi “emri bil maruf” ya da “nehyi anil münker” ile ilişkilendiremez miyiz? Bu aracı kullanırken bilinen ve yapılması gerekenle, yapılmaması gereken kurallar belli değil mi?

Maç çıkışları, galibiyet sevinci, asker uğurlama, düğün ya da seçim öncesi konvoylar da aslında trafik terörüne davetiye çıkarmıyor mu?

Aslında Türkiye için ciddi bir trafik planlamasına ihtiyaç var. Mesela neden kamuda iş ve okul mesaisi, 15’er dakikalık aralarla 1 saatlik bir zamana yayılmaz.. Ya da her sabah yüzlerce araç balık almak için Aksaray’daki balık haline gidiyor. Eczacı bandrol almak için karşıya geçiyor. Valilikte ya da birçok oda ile işi olan karşıya geçmek zorunda..

İstanbul’da Vali yardımcılıkları şehrin beş ayrı noktasında tutulabilir ve bunlar, diğer bakanlıklarla ilgili birimlerdeki rutin işlemleri mesela Tuzla, Üsküdar, Şişli, Aksaray, Gürpınar gibi şehrin 5 ayrı noktasında gerçekleştirebilirler.. Diğer, oda birlik, özerk resmi kurumların temsilcileri de bu yapının içinde yer alabilir.. Trafik yoğunluğunun azaltılması, kazaları da azaltacaktır.

Trafikte sadece kaza olmasın diye bakmayalım. Daha verimli, etkin, kaliteli, rahat bir ulaşım imkanı sunmalıyız.. Otopark ve yol sorunu çözülsün, araç ve petrol fiyatları da düşecektir. O zaman daha fazla araç trafikte olacak, ama daha az kaza olacak..

Bir de trafikteki çok başlılığın önlenmesi gerek.. Farklı birimler arasında senkranizasyon, oryantasyon ve optimizasyon sağlanmalı..

Trafik sorununun çözümü için asimetrik bir sorgulama mantığı gerekli. Kazanın oluşmasında çok farklı etkenler sözkonusu. Sosyal media üzerinden, açık kaynak kodlu veri tabanından da servis alan sosyal metrik sistem devreye sokulmalı ve Web tabanlı GIS/CBS özelliğine sahip, Bulut teknolojisi ile desteklenen interaktif bilgi sorgulama imkanları sunulmalı insanlara ve bu hizmetler GSM’lere entegre edilmeli.. Poi media diye bir şey geliyor. IBM’nin Watson’u, ya da Microsoft’un Midorisi hayatımıza girince, Glass teknolojisinin yaygınlaşmasından sonra trafikte de yeni bir dünya başlayacak. Kara şahinler Google arabasından sonra artık kullanımda olacak.. Bugünki Navigasyonlar çocuk oyuncağı gibi kalacak.. Avatarlarla tanışacağız, herkesin bir ya da birkaç Avatarı olacak. Sanal polis uygulamasını göreceğiz. Bunlar 2020’de tanışacağımız yenilikler..

Evet bugünden bu alana da yatırım yapmamız, bugüne bir de 2020’den bakmamız gerek.. Eğer bugünki yatırımlarımızı 2020 perspektifi ile yapmazsak, 2020’ye vardığımızda bazı şeyleri sil baştan ele almak zorunda kalabiliriz. Mesela Fiberobtik altyapı çalışmaları için karayolları açısından bir senaryomuz olmalı.. Bu konularda herkese düşen görevler, sorumluluklar var.

Sahi, mesela aracınızda yangın söndürücü ya da ilk yardım çantanız var mı?

Alkollü araç kullanma sorununu nasıl çözeceğiz.. Yayalar trafiğe çıkarken daha dikkatli olacak mı? Devlet, belediye, şoför, trafik polisi, sürücü, yaya, hepimiz daha dikkatli olmak zorundayız, ölmemek ve öldürmemek için. Lütfen merhamet edin, insanlar ölmesin, sürünmesin, engelli olmasın! Bu tehlike hepimiz için geçerli. Başkaları için sözkonusu olan bizim için de sözkonusu.. Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi