Cemal Nar

Cemal Nar

Üç Yöntemin Değerlendirilmesi

Üç Yöntemin Değerlendirilmesi

Geçen yazımızda hatırlarsanız “bugün bu ülkede Müslümanların/İslamcıların önünde söz konusu amaçlarını gerçekleştirebilmek için üç seçenek vardır” demiş, onları yazdıktan sonra da “şimdi gelelim bu üç şıktan hangisinin doğru, hangisinin hatalı olduğuna, ama gelecek yazıda” diye bitirmiştik, hatırladınız mı?

Cevabınız “hayır” ise, bir önceki yazıya dönün derim. Şayet “evet” ise, kaldığımız yerden devam edelim.

Benim anladığım kadarıyla dinimiz üç görüşten ilkini güzel görerek teşvik eder, üçüncüsünü zarureten mubah görerek normal karşılar. İkincini ise reddeder.

Neden?

İlkini güzel görerek teşvik eder, çünkü tevhid mücadelesinde bütün peygamberlerin tuttuğu yol ve yöntem böyledir. Hakkın batıla açık seçik kendini anlatması ve batılı bitirmek için vahyin ve aklın ışığında hikmetle mücadele etmesi. Bir hafta sonra çıkacak olan yeni kitabımız “Cihad ve Zafer Şartları” nda anlatıldığı gibi. Daha zor ve zahmetli, ama daha emin ve sağlam, tehlikesi daha az bir yol ve yöntemdir bu. Şahsen ben de kendi hayatımda bu yolu iltizam etmiş, kendim için gerekli görmüşümdür.

“Üçüncüsünü zarureten mubah görerek normal karşılar” derken, aslında nedenini de söylemiş olduk.  Sonuçta zaman, zemin, imkân ve şartlara göre Müslümanların menfaat ve maslahatları için ellerinden ne gelirse onu yapabilme gayreti ile dine ve ümmete hizmet etmeye çalışma çabasıdır bu.

Amaç, dünya nimetlerinden faydalanarak keyfince iktidar sürmek değil, zaman içinde yapacağı müspet faaliyetlerle insanları İslam’ı ister hale getirerek toplumu kendi sistemlerine dönüştürmedir.

İslam fıkhını derin okumalardan ve tarihi tecrübeleri yorumlamalardan buna deliller bulunabilir. Nitekim değişik ülkelerden bir çok alim tarafından bu yöntem tasvip edilmiş ve pratikte iyi kötü uygulanmıştır da.

Buna susmayı anlarım, faydasız bulup katılmamayı da anlarım, ancak bunu “şirk” ile itham ederek karşı çıkmayı anlayışla karşılamam, cehalet ile taassubun birleşmesi sayarak tehlikeli bulurum.

Sonuçta şunu söylemek mümkündür: İsteyen yapmasın, ama bu imkanı ümmet menfaatine kullanmak isteyenlerle kavga da etmesin. Ancak kimse yanlış anlamasın diye şunu da açıkça ifade edelim ki, onların hatalı uygulamalarını ve imkanları haksız yere şahsına veya kötüye kullanmalarını eleştirmek bir haktır. İlkeyi savunmak başka şeydir, yanlışa karşı çıkarak ilkeli durmak başka bir şeydir.

Gelelim reddettiğimiz görüşe, ama gelecek yazıda inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi