Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Savaş bitmedi, yeni başlıyor..

Savaş bitmedi, yeni başlıyor..

Kafkas halkları kolay kolay vazgeçmezler.
Bu günden yarına bitecek bir kavga yok..
Şimdi sırada Ukrayna var. Ukrayna, limanlarından kalkan Rus savaş gemilerinin Gürcistan'ı vurmaları halinde dönüşlerinde kabul edilmeyeceklerini açıkladı.
Bu önemli. Yani her an Ukrayna kavgaya dahil olabilir.
Yarın Ermenistan, Azerbaycan, öteki Türk Cumhuriyetlerinde ayaklanmalar olabilir.
Rusya hepsi ile birden başedemez..
Gürcistan krizi, Türkiye'yi olduğu gibi, Avrupa'yı da yakından ilgilendiriyor..
Rusya ile Gürcistan arasında bir savaştan söz etmenin pek bir anlamı yok. Rusların asker sayısı Gürcistan'ın nüfusundan fazladır..
Burada önemli olan, Gürcistan'ın ABD+AB ile Rusya arasında örtülü bir savaşın arenası olmasıdır..
Gürcüler, vur kaç taktikleri ile işgal altındaki toprakları Lübnan'a çevirebilirler.. Yine aynı şekilde bu işgale Gürcülerin cevabı kendi topraklarında değil, Rusya'nın içlerinden gelebilir..
Gürcistan'daki insanlık trajedisi kimsenin umurunda değil sanki. Birileri can derdinde de olsa, birileri et derdinde..
Bu durumu fırsat bilen Abhazlar da bu arada kaybettikleri topraklarını geri aldılar..
Abhaz'ı, Oset’i, Gürcü'sü, Rus'u ile küçücük bir ülkede çok yönlü bir savaş var..
Aslında benim burada üzerinde durmak istediğim asıl konu, Türkiye'deki çerkez ve Gürcülerle ilgili..
Politika sadece politikacılara bırakılamayacak kadar önemli bir iştir..
Bugüne kadar Türk Mediası olarak, STK'ları olarak üzerimize düşeni yaptık mı?
Hayır!
Peki üniversiteler, YöK bir şey yaptı mı? Hangi üniversitelerimizde Gürcü, çerkez, Kafkas halkları ve kültürleri araştırma enstitüsü var?
Cevab belli değil mi!
Peki Türkiye'deki çerkezle Gürcüler, bölgenin geleceği için barışçı ilişkiler gerçekleştirdiler mi?
Tabii bizimkiler dil bilmez.. Bir de bizimkilerin hepsi Müslüman. Oradakilerin çerkezinde de, Gürcüsünde de Hıristiyan olanlar var. Onlarla sağlıklı bir ekonomik, sosyal, kültürel ilişkimiz yok.. Hani ortodoksluk hakkında da bir bilgimiz yok..
Oysa şurada burnumuzun dibindeler. Avuç içi kadar bir yer..
Türk ulusu hayali ile bütün ırklar, kültürler yok sayılmış..
Kafkaslar bir bölünmeye başlarsa, çerkezleri de bir arada tutamazsınız, onlar da 40 kola ayrılır.. Bu kadar atomize olunca da devler sofrasında küçük lokmalar olarak masada kalırlar..
Bunları onlara anlatmamız gerekiyordu.. Ama olmadı.. Yapmadık, yapamadık.. Bu anlamda suçluyuz..
Şimdi bizimkileri bir ateş bastı. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Rusları gücendirsen şöyle, Gürcüleri gücendirsen böyle.. ABD bir yanda AB öteki yanda..
Filistin'de İran'ın yanında yer alan Rusya'yı cezalandırmak için ABD'nin eline iyi bir fırsat geçti.. ABD bu fırsatı kullanacaktır.
Gelecekte göreceksiniz, Türk-çin, Rus-çin ihtilafları çıkartacaktır.. Putin ABD'nin bu oyununa karşı ne yapacak göreceğiz..
ABD'nin uzun süreden beri, İran Azerbaycan'ı ile Azerbaycan devletini birleştirmek istediğini biliyoruz. İlham Aliyev bu oyundan hep uzak durmaya çalıştı. Ama eğer ABD, Rusya'yı Azerbaycan'a karşı kışkırtmayı başarırsa, bu şekilde Azerbaycan'ı kendi yanına çekmeyi deneyebilir.. Bu kolay bir plan değil, ama Rusya'nın bu kadar geniş topraklarda bu kadar farklı halkları bir arada tutmayı başarması da adeta imkansız..
Baskı rejimi de bu halkları kışkırtır, demokrasi de.. Yani Rusya derin bir çıkmaz içinde.. Yine en iyi çözüm sanki, gönüllü birlikteliğe bağlı bir gevşek federasyon.. Yani AB'nin bugünkü, haline benzer bir yapı.. Ortak bir anayasaya bile gerek yok.. Kaldı ki, en iyi çözüm önerisi bile Rusya'nın orta vadede toprak tavizini zorunlu kılıyor..
Rusya nihai olarak öyle anlaşılıyor ki, Balkanlar ve Karadeniz havzasındaki operasyonları ile gün gelecek ciddi bir şekilde AB ve ABD ile karşı karşıya gelecek. Aynı şekilde Türk Cumhuriyetleri konusunda Ankara ile sıkıntı yaşayacak..
Balkanlar, Kafkasya ya da Karadeniz havzasındaki her askeri kriz Ankara'yı zora sokacak..
Bu konuda Ankara'nın geçici barış dönemlerinde bölge ülkeleri ve halkları ile kültürel, sosyal, ekonomik anlamda barışçı ilişkilerini geliştirmesi gerek. Aynı şekilde media, meslek örgütleri, vakıf, dernek ve sendikaların bölge devletleri ile ilişkilerinin desteklenip geliştirilmesi, üniversitelerde bu amaçla enstitüler, ortak çalışma programları üretip, derhal hayata geçirilmesi şart. Mesela Erasmus benzeri niçin Karadeniz ülkeleri akademik değişim ve işbirliği programları hayata geçirilmiyor..
Şikayet etmek değil, çözüm üretmek zorundayız..
Selâm ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi