Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Çok uyudun ey bacım….!

Çok uyudun ey bacım….!

“Ey ümmetin derdiyle dertlenip iştahtan kesilen bacım...!

Ey erkeklerin uyuduğu saatlerde ümmetin zilletten kurtulması için gözyaşlarıyla Allah’a yalvaran bacım…!

Ey eş ve çocuklarını ümmetin kurtuluşu için cihada hazırlayan bacım…!

Ey ömrünü ilim ve davet arasında geçirip asıl mutluluğunu ahirete saklayan bacım…!

Ey gereksiz muhabbetlerden korunup evini medreseye çeviren bacım…!

Ey ümmetin kurtuluşu için plan ve projeler üretip uykusuz günler geçiren bacım…!

Size böyle hitap etmeyi o kadar çok isterdim ki…!

* * *

Siz de biliyorsunuz ki, böyle hitaba layık bir hayatınız yok…!

Siz de biliyorsunuz ki, bunları düşünmediğiniz için içinizde en ufak bir sıkıntı bile yok…!

Siz de biliyorsunuz ki, yemek ve pasta tarifi alıp vermekten vakit bulamıyorsunuz…!

Siz de biliyorsunuz ki, cennetteki derecenizin artmasını düşünmüyorsunuz…!

Siz de biliyorsunuz ki, eşinizi rızık verici olarak görüyorsunuz…!

Ve siz şunu çok iyi biliyorsunuz ki “Yarın ölecek ve Allah’ın huzuruna çıkacaksınız…!”

* * *

Ey uykudaki bacım…!

Lütfen uyan artık…!

Başını eşinin göğsünden kaldır ve ümmetin çığlığını işit artık…!

Çok uyudun…!

Ümmetin çığlıkları kapına dayandı… Hemcinslerine tecavüzler yapılmakta…

Karınlarında kâfirlerin bebeklerini taşıyorlar…!

Ve bunlar senin kardeşin…!

Sen uyudun ama düşman uyumadı…!

Ey uykudaki bacım…!

Artık uyan…!

N’olur uyan artık…!

Ümmetin erkekleri senin elinde…

Ümmetin erkeklerini uykularından uyandırmak da senin elinde…

Sen uyuduğunda ümmet uyuyor…!

N’olur uyan ve evindeki uyuyan eş ve çocuklarını uyar…!

Uyku dönemi çoktan geçti…!

* * *

Allah’ın, “benim evim” dediği mescidler bombalanıyor…!

Hayat kitabımız olan Kur’an’a hakaretler yapılıyor…!

Kundaktaki bebekler henüz yürüme çağına gelemeden bedenleri kanlar içinde toprağa emanet ediliyor…!

Ve tüm bunlar senin yaşadığın çağda yaşanıyor…!

Rahmetli dedenizin hikaye tarzında anlattığı anılar değil bunlar…!

Gözlerinizin önünde yaşanan gerçeklerdir bunlar…!

Sen bu satırları okurken kim bilir kaç mescid tank bombalarıyla yıkılmakta…!

Kim bilir kaç bacımıza tecavüzler yapılmakta…!

Bu çığlıklar senin iştahını çoktan kesmesi lazımdı…

* * *

Ama sen de haklısın…!

Dünya hayatı sana süslü geldi…!

Zevklerinin kursağında kalmasını istemiyorsun…!

Mutlu bir hayat yaşayıp mutlu bir şekilde ölmek istiyorsun…!

Ve seni uykudan uyandıracak kimseler de olmayınca uykunun en derinine ulaştın…!

Düşmanın ayağa kalkmış ve kan akıta akıta üzerine doğru geliyor bunu göremiyor musun?…!

Düşmanın, kardeşlerinin cesetlerini çiğneye çiğneye sana yaklaşıyor…!

Düşmanın, mescidleri yıka yıka sana yaklaşıyor…!

Ve sen hâlâ uyuyorsan ve umursamıyorsan bil ki kalbinde Allah ve kardeş sevgisi kalmamış…!

Ve sen hâlâ uyuyorsan islamı anlamamışsın demektir…!

Ve sen hâlâ uyuyorsan bil ki dünyanın süsü seni kör etmiş…!

Ve yine sen hâlâ uyuyorsan bil ki hem kendine, hem eşine hem de çocuklarına zulmediyorsun demektir…!

* * *

 

Değerli bacım…!

N’olursun ağır bir dil kullandığımı düşünme…!

Fazla yüklendiğimi zannetme sakın…!

Sen ümmetin uyanması için aranan kişisin…!

Ve sen çok kıymetlisin…!

Senin kucağında yetişecek bu gençler…!

N’olursun onlara iyi bir medrese ol…!

N’olursun onlara cesaret aşıla….!

N’olursun onların alim ya da iyi bir mücahid olması için fedakar ol…!

İşte o zaman göreceksin ki düşmanlarının sesi kesilmiş ve yeryüzünde yeniden mescidler bina ediliyor…

İşte o zaman göreceksin ki yeryüzünde secde edenlerin sayısı artıyor…!

İşte o zaman göreceksin ki bacılarımız eşlerinden bebeler dünyaya getiriyor…!

İşte o zaman göreceksin ki Allah’ın dini yeryüzüne hâkim olmuş…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Feyzullah Birışık Arşivi