Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ben söyleyeyim de!

Ben söyleyeyim de!

Başbakan son derece yoğun.. Çevresindekiler de.. Her haberi Başbakana “arz” da elbette uygun değil.. Hem zaten gelen bilgilerin bir kısmı da manipülatif.. Birileri birilerini suçlarken, kendi adamını öne çıkarmaya çalışıyor.. Kimse “yoğurdum ekşi” demiyor sonuçta. Kendi adayının eğrisini gizlerken, kendi adamının gözündeki merteği gizleyip, öteki adayın gözünde çöp arıyor. Bunların hepsi doğru..

Her yolsuzluk iddiası ve ahlaksızlık isnadı doğru değildir. Bunu da bir kenara not edelim. Birileri “çamur at, izi kalsın” düşüncesi ile hareket ediyor! Bunun örneklerini yaşadık, yaşıyoruz. Bu arada, şunu da belirteyim.. Yolsuzluk, para ve iktidar konusunun sözkonusu olduğu her yerde her zaman olagelmiştir. Bu binlerce yıldır böyle.. Dün olduğu gibi bugün de böyle, yarın da böyle olacak.. Bunu bilelim. Önemli olan iş ortaya çıkınca hesap soruluyor mu, yaygın ve sistematik mi?

İktidar olup da içinde yolsuzluğa hiç kimsenin bulaşmamış olması ne kadar mümkün. Mutlaka dökülenler olur!

Yerken de kimi yapmaz yer, kimi ne yer ne yapar, kimi yapar yer, doğru olanı ise yemez yapar! Bu sonuncusu çok fazla değil.. Herkes layık olduğu gibi idare olur. Sizin şirketlerinizde işler nasıl oluyor, mirası nasıl paylaşıyorsunuz ona bir baksanıza..

Mesela resmi bir bankanın genel müdürü rüşvet aldı diyorsanız, rüşvet yiyen bir genel müdür için o rakam devede kulak. O ise rakam, o kişi rüşvet yemeyi bilmiyormuş demek ki! Bir de şu var, bir hırsız bir bağdan bir bostan çalar, rüşvet alan adam ise, bir üzüm karşılığında bir bağı satar. O para rüşvet parası ise, bunun karşılığında kime kaç yüz milyon verdi, bana onu söyler misiniz? Onu bulun asıl.. Zimmetse hangi işten, hangi hesaptan nasıl zimmetine geçirdi. Cengiz Aktürk olayını biliyorum, baştan sona yalan! Ha demiyorum ki, her iddia yalan! Hayır insan olan yerde bu işler olur. Kalkınma da olur yolsuzluk da! Malesef “bal tutan parmağını yalar” diye de yedikleri haltı meşrulaştırmaya çalışıyorlar..

Keşke polisten, dinlenmekten, öğrenilmesinden korktukları kadar Allah’tan korksalar. Kiramen katibinin fişlemesinden korkabilsek! Ama yapamıyoruz işte! Asıl sorun da bu!

Aleme talkın veriyoruz da, halimiz ortada. Başkalarına verdiğimiz öğüdü keşke önce kendi nefsimize dinletebilsek. İçimizdeki “derin” ve “paralel” yapıyı, nefsimizi kontrol altında tutabilsek!

Adayın iyi olması da yetmiyor. Kimi mizaç olarak geçimsiz, kimi korkak.. Bir de şu var: Temiz diye getiriyorsunuz. Oraya oturunca bir anda değişiyor. Seçim meydanlarında “rüşvet alan da, veren de..” diye başlıyor, sonra koltuğa oturunca icraat değişiyor.. Söz ile eylem her zaman örtüşmeyebiliyor..

Zor bir iş bu! Sonuçta, bakıyorum da, bir türlü ideal olana ulaşamıyoruz.. Mutlaka fire verilecek de, bu %1-2 olur. Bana göre AK Parti içinde daha fazla sorunlu aday var.. Bir kısmı, o yöre halkının oy vereceği aday tipi olarak düşünülmüş olabilir, başka maslahat ve mülahazalar da sözkonusu olabilir, ama bunlardan öte bir şeyler söylemek istiyorum!

Bizim çabamızın kötüleri elemekten öte, iyiler içinde en iyi seçmek yönünde olmalı!

Ha! Şu da var. Bugün böyle de, yarın iyi olamaz mı! O da mümkün..

Bazı il ve ilçelerde paralel devletin adamlarının aday yapıldığını görüyoruz. Sebebi hikmetini bilmiyorum.. “Kazanamayacak nasıl olsa” diye mi düşünüyorlar, “Başka yere gitmesin” mi diyorlar, başka bir hesapları mı var bilmiyorum..

Bazı adayların yolsuzluk dosyaları var deniyor.. Deniyor da, bunların bazılarının tehdit ve şantajla başka vadilere çekileceği, gitmeyenlerin ise dosyaları servis edilerek haklarında operasyon düzenlenebileceği söyleniyor. Bu operasyon seçimlerden önce de olabilir, sonra da.

Para, kadın, makam ihtirası olan, daha önce yaptığı bir yanlış sebebi ile risk altında bulunan kişiler siyasetten uzak durmalı. O koltuk onlar için koruyucu bir zırh değil artık, şimşekleri üzerine çekecek bir paratoner! Bunu görmeleri gerek. Kendileri ile birlikte partilerini de ateşe atıyorlar..

Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu ağır baskıyı omuzlayamayacak olan yaşlı ve sağlık açısından sorunlu adaylar da, il ya da genel başkanlarından özür dileyip ayrılsınlar lütfen! Ama partileri için vargüçleri ile çalışmaya da devam etsinler tabii! Biraz fedakarlık, feragat lütfen! Zaaflarınız ve ihtirasınız iradenize yön vermesin. Yoksa Şeytanın esiri olursunuz!

Kişi en iyi kendini bilir.. Geçmişinde dosyası ya da kasedi bulunanlar da kendi rızaları ile ayrılsınlar.. Yol yakınken dönsünler. Tamam partileri için çalışmaya devam etsinler, ama kendilerini ateşe atmasınlar..

Dosyası olan belediye başkan ya da adayları ile iş yapan işadamlarına ya da akrabalar, eş-dost çevresine söylüyorum. Koltuk ihtirası adamınızın gözünü kör etmiş olabilir. O düşerse siz de düşersiniz, bu adamı geri çekilmeye ikna edin. “Yeter artık” diiyin.. Yoksa haber vereyim “kurunun yanında yaş da yanacak”. Siz de yanacaksınız!

Keşke, teşkilat açıklanan adaylarla ilgili il teşkilatları ve genel merkeze itirazlarını bildirse, daha zaman var. Büyükşehirden il ve ilçe başkanlıklarına, hatta belediye meclis üyeliklerine kadar yeniden isimler tek tek bir gözden geçirilse.. İnanın bu parti için de, o insanlar için de bir rahatlama vesilesi olacaktır..

Ben, son bir kez daha söyleyeyim dedim! Bazı kişilerin yamukluğunu bildikleri halde, onları orada tutanlara yazıklar olsun! Yarın onların yedikleri haltlardan kendileri de mes’ul olacaklar.. Başbakan, elbette herkesi tek tek tanıyamaz, ama seçiciler kurulunu bu gözle tüm adayları tekrar gözden geçirme konusunda bir daha uyarsa, vakit çok geç olmadan!

Amaan, çok da dert mi! Sonuçta tencere yuvarlanacak kapağını bulacak! Herkes layık olduğu gibi idare olunacak. Asıl değişmesi gereken biziz biz! Biz kendimizi değiştirmeden, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek! 

Siyaset birileri için dua ile istenen bela olacak gibi sanki. Ve ben endişeli bir şekilde; “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım!” diye sormadan edemiyorum!

Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
24 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi