Cemal Nar

Cemal Nar

Emanetin Farkında mısınız?

Emanetin Farkında mısınız?

Size tavsiye ettiğimi ben yaptım.

Pazar günü en güzel elbiselerimi giydim, oy vermek için serin ama güneşli ve ter temiz bir havada seçim sandığına doğru gittim. Güler yüz ve tatlı dille önce davranarak sevabı kapanlar hariç karşılaştığım insanların uygun pozisyonda olanlarını selamladım.

Sandık başında biraz sıra vardı, azıcık bekledim. Görevli arkadaşlar sevgi ve saygı gösterdiler, ben de onlara teşekkürlerimi sunarak dualar ettim. Oyumu kullanarak evime döndüm. Allah Teâlâ’nın hayırlara vesile etmesini dileyerek Ümmet-i Muhammed’e  dua ettim. Allah Teâlâ’nın rahmeti, hıfz-ı himayesi, yardım ve nusreti onlarla olsun. Sıkıntılarını gidersin, düşmana karşı zafer ihsan eylesin. Bunun için gerekli olan imana dayalı sevgi, saygı, birlik, kardeşlik, acıma, yardımlaşma, lütüfkar olma gibi güzel ahlaklarla onları bezesin. Yanlış yapanlara kururlarını göstererek yövbe nasip eylesin.

Daha seçim devam ederken şimdi bu yazıyı yazıyorum.

Hey yeni seçilenler! Emanetin farkında mısınız? Kendinizi büyük bir riske attınız, biliyor musunuz?

Emanet deyince herhalde hepimizin aklına ilk gelen, şu ayettir:

"Biz emaneti göklere, yere, dağlara arzettik. Fakat onlar, yüklenmekten çekindiler ve bunlardan endişeye düştürler. Fakat bu emaneti insan yüklendi. Çünkü o, kendine karşı çok zalim ve çok cahildir."(Ahzab, 72)

Bu ayetin hemen yanında, şu ilahi ikazı unutmak mümkün müdür? "Ey iman edenler! Allah'a ve Peygambere hainlik etmeyiniz. Size verilen emanetlere bile bile ihanet etmeyiniz?"(Enfal, 27)

Ayette geçen "emanet" hakkında, çağdaş müfessirlerimizden Zuhaylî “Tefsiru’l Münîr”de şöyle der: “Emanet sahih görüşe göre dinî vazifelerin tamamını ihtiva etmektedir. Bu cumhurun görüşüdür. Allah'ın kullarına emanet olarak yüklediği farzlar bu emanetin bir parçasıdır. Şer'î yükümlülükler kolay ve basit değildir. Bunlar göklerin, yerin ve dağların taşımaktan kaçındığı büyük emanetin ta kendisidir.”

Celal Yıldırım da “İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri” isimli tefsirinde: “İnsana yükletilen «emânet» dinî vazifelerin tamamıyla ilgili bulunan sorumluluktur.” Der.

Elmalılı merhum da bizim duygularımızı güzel anlatır: “Emanet ifa edildiği takdirde sonuçları çok büyük bir keramet olduğu gibi, yerine getirilmediği takdirde de hıyanet ve tazmin etmek cezası ile büyük bir rüsvaylıktır, rezalettir. İnsan ise onu yüklendi, (belâ-evet) dedi, teklifi ve halifeliği kabul etti. O insan çok zalim ve çok cahil bulunuyor. Her ferdi değil, insan cinsi.”( Hak Dini Kur’an Dili, Ahzap 72’nin tefsirinde)

Biz de genel ve kapsamlı düşündüğümüz zaman diyebiliriz ki hiç şüphesiz idarecilik de bir emanettir ve insan bu emanetten de sorumlu tutulacaktır. Nitekim peygamberimiz "Hepiniz çobansınız" diyerek bize sorumluluklarımızı hatırlatır.

Toplum içinde öncelikli sorumlu kişi de, hiç şüphesiz devlet başkanıdır. "Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden mesulsünüz” diye söze başlayan sevgili Peygamberimiz, önce O’nun sorumluluğunu zikreder: “Devlet başkanı çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek ailesinin çobanıdır ve ailesinden sorumludur. Kadın, kocasının evinde çobandır, o da sürüsünden sorumludur. Hizmetçi efendisinin malından mes’uldür ve sürüsünden sorumludur."(Buhari, Ahkam, 1, Cum'a, 11, İstikraz, 20, Itk 17,19, Vesaya 9, Nikah 81,90; Müslim, İmaret 20, (1829); Tirmizi, Cihad 27, (1705); Ebu Davud, İmaret 1, (2928))

Hattabi: "Devlet başkanının çobanlığı, Allah'ın kanunlarını tatbik ve hükümde adalete riayetkar olmak suretiyle şeriatı korumaktır" demiştir.(İbrahim Canan, Kütub-ü Sitte, 6/421)

Kendisine bütün içinde yaşayanlarıyla beraber koca bir devlet ve memleket, veya bir şehir veya belde teslim edilen bir idareci, yüklendiği sorumluluğun pek büyük, aldığı görevin gerçekten zorlu olduğunu düşünerek idaresi altındaki canlı cansız herkese ve her şeye karşı adaletli davranmaya gayret etmeli, sorumlu olduğu yerde bulunan hiç kimsenin, bir başkasına zulmetmesine, bir başkasının hakkını yemesine asla izin vermemelidir.

“Cansız” kelimesini belki eskiden bazıları fantezi kabul edilebilirdi. Oysa Allah (azze ve celle) ın yarattığı bizce cansız, ama bir şekilde canlı varlıklara karşı da bir sürü vazifemiz vardı. Bugün  “çevre”nin en çok konuşulan kelime ve en çok üstünde durulan  değerlerden olduğu bir çağda yaşıyoruz. Artık fantezi değil…

Evet et seçilenler, sizler bu ümmetin kurbanlarısınız. Bıçak altına isteyerek yattınız. Ya cenneti hizmet ederek çok ucuza elde edebilirsiniz, ya da emante ihanet ederek cehenneme çok ucuz olarak yuvarlanabilirsiniz.

Biz sizlere iyiliği emreder, kötülüğü nehyederiz. Başarınız için dua ederiz. Allah yardımcınız olsun. İnşallah ele geçen fırsatı yele vermez de hizmet ederek sizi de milleti de kazançlı çıkarırsınız.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi