Makedonya kanunlarına göre, Cumhurbaşkanı’nın görev süresi dolmadan önceki 60 gün içerisinde seçim yapılması gerekiyor. Bu doğrultuda, 13 Nisan’da, Makedonya halkı sandık başına gitti.

Aslına bakılırsa, Makedonya halkının bir kısmı sandık başına gitti demek daha doğru olur. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimine 1 milyon 779 bin 572 seçmenden sadece 866 bin 116’sı katıldı. Bir başka ifadeyle katılım yüzde 48,86 gibi oldukça düşük bir düzeyde kaldı.

Daha ziyade sembolik bir ağırlığı olan ve dış temsil görevi bulunan Makedonya Cumhurbaşkanlığı için gerçekleştirilen seçime katılmak için 40 yaşın yanı sıra, 30 milletvekili ya da 10 bin vatandaş tarafından aday gösterilme şartı vardı. Bu şartları sağlayan, üçü Ortodoks Makedon ve biri Müslüman Arnavut olmak üzere, dört aday geçtiğimiz pazar günü sandıkta yarıştılar.

Mevcut Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, iktidarın büyük ortağı VMRO-DMNE’nin 55 milletvekili ve ana muhalefet SDSM’nin adayı Stevo Pendarovski ise 38 milletvekilinin imzasıyla aday gösterildiler.

Buna karşılık GROM adayı Zoran Popovski 10 bin 585 ve tek Müslüman Arnavut aday olan İlyaz Halimi ise 12 bin 303 vatandaş imzası ile seçime katıldılar.

İlyaz Halimi her ne kadar Arnavut Demokrat Partisi-PDSH’nin adayı olsa da, bir diğer Arnavut partisi, Demokratik Bütünleşme Birliği-DUI lideri Ali Ahmeti seçimi boykot edeceklerini açıkladı.

Makedonya Türkleri ise hiçbir aday göstermediler. Ne Müslüman bir adayı desteklediler ne de destekleyecekleri Makedon adayda uzlaşabildiler.

Türk Demokratik Partisi-TDP, Gyorge İvanov’u ve Türk Milli Birlik Partisi-TMBH ise Stevo Pendarovski’yi destekledi.

Makedonya’daki Cumhurbaşkanlığı Seçimi üzerine bahsedilmesi gereken bir diğer husus da, Türkiye’nin halen gerçekleştiremediği, yurt dışında yaşayan Makedonya vatandaşlarının bu ülkeye ait dış temsilciliklerde oy kullanmış olmalarıdır.

Resmi olamayan sonuçlara göre; Gyorge İvanov, 448 bin 776 oy ile seçime katılanların yüzde 51,65’ünün desteğini aldı. Böylelikle iktidarın adayı İvanov, ikinci kez beş yıllığına, Makedonya Cumhurbaşkanı oldu.

Muhalefetin adaylarından Stevo Pendarovski, 326 bin 090 oya karşılık yüzde 37,53 ve Zoran Popovski, 31 bin 363 oya karşılık yüzde 3,61 oranında kaldılar.

Tek Müslüman Arnavut aday olan İlyaz Halimi ise 38 bin 965 oya karşılık gelen yüzde 4,48 oranında destek alabildi.

Halimi’nin, Arnavut nüfusu yüzde 30’lar seviyesinde olmasına rağmen, bu kadar düşük oy alması, DUI lideri Ali Ahmeti’nin boykot çağrısının etkili olduğunu gösteriyor.

Katılımın yüzde 50’nin altında kalması, Ahmeti’nin seçim öncesi dile getirdiği, “İvanov’u meşru Cumhurbaşkanı seçme fikri başarılı olmayacak. Görev süresi bitimine kadar meşruiyetini sorgulayacağız” ifadelerini hatırlattı. Bu neticelerden sonra Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov için meşruiyet tartışmaları başlayabilir.

Makedonya’daki Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Müslümanların en büyük problemini bize bir kez daha hatırlatıyor: Birlik!

Ortodoks Makedonlar, Makedonya nüfusunun çoğunluğunu oluştursalar da, seçime üç parça girdiler.

Makedonya’da yaşayan Müslümanlar, bu ülke nüfusun % 40-45’ini oluşturuyorlar. Fakat Müslümanlar, Ortodoks Makedonlardan da dağınıklar!

Arnavut Müslümanlar birbirleriyle mücadele etmekten, Makedonlara vakit bulamıyorlar. Türklerin durumu da bundan farklı değil. Türk partilerinden biri İktidardaki, diğeri muhalefetteki Makedon adayı destekledi.

Makedonya’daki Türk partilerini Ankara, ne yazık ki, Ankara’yı da yanlış isimler yönlendiriyor.

Aslına bakılırsa, TDP Genel Başkanı Kenan Hasipi’nin, “VMRO-DPMNE önderliğindeki ‘Daha İyi Makedonya İçin’ koalisyonunda niye yer alıyorsunuz” şeklindeki soruya verdiği cevap her şeyi açıklığa kavuşturuyor: “ABD ve Türkiye ile stratejik ortak olduğu için bu koalisyonda yer alıyoruz.”

(Yeri gelmişken hatırlatalım: Aşırı sağcı-milliyetçi VMRO-DPMNE, Osmanlı’ya isyan eden zümreyi temsilen kurulan VMRO’nun devamı.)

Ne yazık ki, ne Türkiye ne de Arnavutluk, Türk ve Arnavut Müslümanları bir çatı altında toparlamak adına hiçbir şey yapmıyor.

Her iki ülke de, Makedonya Müslümanlarına tek hedef olarak; AB ve NATO’yu işaret ediyor.

Netice: Makedonya’daki Müslümanlar arasındaki ayrılık devam ettikçe, hep Ortodoks Makedonlar kazanıyor. Türk ve Arnavut Müslümanlar ise hep kaybediyor.

Önümüzdeki günlerde, 27 Nisan’da, bir erken genel seçim daha var. Umarız en azından bu seçimlerde özlenen birlik sağlanabilir. Birlik sağlandığında, Müslüman bir Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’ın hayal olmadığı görülecektir.

Son olarak, Sayın Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na bir çağrıda bulunalım: Lütfen, en kısa zamanda, bu ‘Balkan danışmanları’ndan kurtulun!