Yener Dönmez

Yener Dönmez

Batı’dan Doğu’ya ihraç edilen hastalıklar!

Batı’dan Doğu’ya ihraç edilen hastalıklar!

Dün Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in davetlisi olarak TBMM’nin 94. açılış yıldönümü törenine katıldık.

Tören bu sene ilk kez şeref holünde yapıldı. Çok da iyi oldu, çünkü Meclis Şeref Salonu yeterince geniş olmadığı için geçmiş yıllardaki törenlerde izdiham yaşanıyor ve hoş olmayan görüntüler ortaya çıkıyordu.

Resepsiyon vesilesiyle Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet komutanları, yüksek yargı mensupları, muhalefet partilerinin genel başkanları ile kabine üyeleri ve milletvekilleri bir araya gelmiş oldu.

Yerel seçimler sonrası, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi milli iradenin kalbi Meclis’teki bu birlikteliğin ayrı bir önemi, farklı bir anlamı vardı.

Birlik ve bütünlüğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

Zor bir süreçten geçiyoruz.

Bize bizden başka dost yok.

Lakin birbirimizi çok kolay suçluyoruz. Hemen kategorize, kolayca tekfir dahi edebiliyoruz.

Daha önce olmayan sonradan sistematik biçimde kazanılan/kazandırılan bu özellik bize çok kaybettirdi.

Yeniden ciddi bir muhasebeye ihtiyacımız var.

Hukukun temeli matematiktir.

Ahlâkın temeli ise iyi niyettir.

Anadolu’nun potansiyelini göz önünde tutarak söylüyorum.

Stratejik konumuyla, insan kaynaklarıyla, genç nüfusuyla, yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle bu ülke şu an bulunduğu yeri hak etmiyor.

En kısa sürede zor eşiği aşıp Avrasya’nın parlayan yıldızı haline gelme imkân ve kabiliyetimiz mevcuttur.

Fakat çok kolayca bu ülkenin potansiyelini kısır politik tartışmaların kurbanı haline getirebiliyoruz.

Buna hakkımız yok.

İkinci Dünya Savaşı’nda mağlup olup ülkelerinde taş üstünde taş kalmayan, enkaz halindeki iki ülke Almanya ve Japonya ilk iş olarak imarlarıyla, alt yapılarını, kara ve demir yollarını ağır sanayilerini sil baştan kuruyorlar.

O tarihten sonra da bütün enerjilerini bilim teknoloji ve ekonomiye ayırıyorlar.

Gelişmekte olan ülkelere teknoloji ihraç edip bölgesel lider  haline geliyorlar.

20 yıl içerisinde dünyanın en önemli ilk 5 ekonomisi arasında yerlerini alıyorlar.

Bizim bugün “2023 vizyonu” olarak belirlediğimiz hedeflere onlar taa 70’li yıllarda ulaşıyorlar.

Biz ise o yıllarda Alman, Kore ve Japonlarla eş zamanlı olarak ağır sanayi hamlesi başlatıp, motor fabrikası kuran, yerli otomobil yapan, yerli uçak projeleri geliştiren, yerli savunma sanayi hedefleyen Erbakan Hoca’yı siyasetin dışına itmekle meşgul olduk.

Koalisyon ortağı olmasını dahi hazmedemedik. Partilerini kapattık. Siyasi yasaklı hale getirdik. Batı’nın ihraç ettiği köhne ideolojik saplantıların esiri haline geldik.

Batı’da da iç savaşlar, mezhep savaşları, ülkeler arası savaşlar, etnik çatışmalar yaşanmadı değil. Ama hatalarını çok çabuk fark edip bu hastalıklarını Doğu’ya ihraç ettiler.

Kendi içlerinde dinsel ve politik bütünleşmeyi sağladılar. Vatikan’ı kritik bir konuma yükselttiler. AB’yi kurdular.

Kendi aralarında birleştiler, bütünleştiler.

Fakat dünya enerjisinin yüzde 75’ini bünyesinde barındıran Ortadoğu ve Kafkaslar’daki Müslüman halkların birleşmemesi için her türlü politik ve diplomatik entrikaya başvurdular, fitne virüsünü yaydılar.

Ama panzehir bizim elimizde…

Ye’se kapılmak yok…

Aslan düştüğü yerden kalkar.

Uyuyan dev uyanmak üzere…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi