Serdar Arseven

Serdar Arseven

Erdoğan ve AK Parti’deki omurgasızlar!..

Erdoğan ve AK Parti’deki omurgasızlar!..

Dün yine ağız dolusu hakaretler savuran ana muhalefet müdürüne şöyle sağlam bir sövmek geçti içimden!.. Balataları yakarcasına frene bastım. Sövmedim.

Yok olmaz, onlara yakışan “BİZE” yakışmaz!.. Frene devam!..

Kış kışlığını yapadursun, “BİZ” İşimize devam edelim!.. Yazıya devam:

Başbakan (Ve İnşallah yeni Cumhurbaşkanımız) Recep Tayyip Erdoğan dünkü grup toplantısında yıllardır dile getirdiğimiz “sıkıntıya” işaret etti.

Sayın Erdoğan’ın “AK Parti içindeki omurgasızlar”a dikkat çektiği bölüm önemli: “(Cumhurbaşkanlığına) seçilmemiz durumunda mücadelemiz bir üst kademede daha kararlı bir şekilde devam edecek. Ulusal güvenliği tehdit eden yapıda küçük dirençlerin devam ettiğini görüyoruz.

CHP ve MHP zaten bu ihanet şebekesini koruyor ve kolluyor. Ne yazık ki İÇİMİZDE hâlâ bu yapıyı koruyanlar var.

Milletim kimin sessiz kaldığını, İHANETE ORTAK OLDUĞUNU görüyor. Müsamaha gösterenler bilsinler ki not ettik. Milletin nezdinde hiçbir eylem hesapsız kalmaz.

Önce seçimi tamamlayacağız, ardından partimizin geleceğine karar vereceğiz.

Sayın Erdoğan’ın “zaman zaman” işaret ettiği içerideki “omurgasızlar” hakkında yıllar boyunca nice yazı kalem aldık. “AK Parti’de sıkıntı yokmuş havası” hakimken, herkes Sayın Erdoğan’ın gözüne girmek için kırk türlü yalakalık yaparken… Biz…

“Yanlış anlaşılmak” pahasına “içerideki sıkıntılara” dikkat çektik.

Sayın Erdoğan’ın hassasiyetlerini paylaşan birçok AK Partilinin, birçok “bürokrat”ın kıyıda kenarda kaldığını, birçok haksızlığa, zulme uğradığını yazdık.

“Suret-i Hak”tan görünen “yalakalık” işlerinde mahir bazı adamların, yüze gülerken “zemin kaydırmaya çalıştığını” defalarca kayıtlara geçirdik.

“Dostane uyarı” niteliğinde olan ve bugün doğrulukları “ispatlanmış” bulunan yazılarımızı bir araya getirsek hacimli bir kitap olur.

Mesela 13 Ağustos 2010 tarihinde kaleme aldığımız yazı.

Başlığı: “AK Parti’deki sıkıntılar!..”

O günlerde, bundan taaa 4 sene önce “sıkıntılardan” bahsetmemiz farklı yorumlara yol açmıştı.

Bugün ise “yorum farkı” yok.

Yazdıklarımız aynıyla vâki oldu!..

Taaa 4 yıl evvel şu yazdıklarımız:

“Elimin altında, alttan alta faaliyet gösteren ‘AK Partililerin’ listesi var. Koca parti bir kişinin sırtına binmiş gidiyor. Çok güçlü, çok karizmatik bir lidere sahip olmak AK Partilileri ferahlatıyor olabilir.  Bense… Çok fazla derinlere dalıyor; fena inceliyorum..

Ve teşkilatta, belediyelerde vs. çok büyük sıkıntılar görüyorum!.. Erdoğan ve onunla birlikte çalışan üç beş kişinin dışında ‘AK Partili’ yok gibi!.. AK Parti çevrelerindeki ‘gevşeklik’ beni endişelendiriyor. “Satışa hazır çok adam var, çok!”..

Evet dostlar: Bunları yazdık, yazdık…

“Vesayetçiler” düşman oldu, ne tezgâhlar kurdu. Kimi dostlarımız hakkımızdaki sistemli, sinsi “tezvirat”tan etkilendi. Biz Allah’a şükür –pek- etkilenmedik, yolumuza devam ettik.

Mesela… Recep Tayyip Erdoğan ruhuna ters “Kültür Politikaları” uygulayan “zaman”ın Kültür Bakanı,  son derece olumsuz işler yaptığında biz tepki gösterdik.

“AK Partili bir Bakan’ı yıpratmak mı istiyorsun!” diyenler çok oldu.

Hatta bunlar içinde bazı “Paralelciler” de vardı!..

Onlar Sayın Erdoğan’ı bizden çok seviyor (!) ve O’nun partisindeki herhangi birine “toz konmaması” için büyük gayret sarf ediyorlardı. (!)

Bizler ise “arıza” çıkartıyorduk!..

Bugün…

Gelelim bugüne…

Sayın Erdoğan, son grup toplantısında “İÇERİDEKİ OMURGASIZLARA” dikkat çekti.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından “partinin geleceğine” ilişkin önemli tasarruflarda bulunacaklarını ima etti.

Yeni Cumhurbaşkanımız (İnşallah Recep Tayyip Erdoğan) tarafsız olmayacak.

İktidar partisiyle (AK Parti) birebir temas halinde olacak.

Milletimiz 30 Mart’ta üzerine düşeni yaptı, inşallah Cumhurbaşkanlığı seçiminde ve genel seçimde de “fazlasıyla” yapacak.

Bu destek elbette çok önemli.

En az bunun kadar önemli olan ise “süzgeç”in sağlam çalışması!..

Öyle umuyorum ki…

Sayın Erdoğan Köşk’te iken “farklı işler karıştırabilecek” tıynetteki adamlar sızmaz yine!..

Erdoğan önderliğinde işler görülür, yetişir Allah’ın izniyle; yeter ki “sızma” olmasın!..

EKMEL EFENDİ İLE MUHABBET!..

Evet, bu kardeşiniz “çatı adayı”  Ekmel Bey ile sıkı bir “muhabbet” gerçekleştirdi.

Mekân DİSK, soran ben Yeni Akit’ten, ve “çatı adayı” Ekmel Bey.

Öyle sorular ve öyle cevaplar ki…

O kadar olur!..

Yarınki Yeni Akit’te geniş geniş yer verelim Allah’ın izniyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi