D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Yaz okulu!

Yaz okulu!

Şimdi tatil zamanı: Bütün öğretim kurumları tatilde. Bir buçuk ay sonra tatil bitecek ve kaldığımız yerden millî eğitim konusunu konuşmaya devam edeceğiz.

Böyle diyoruz ama, çok da temelden konuştuğumuz yok. Lise veya üniversiteye giriş sınavları, dershane sonrası neler yapılacağı gibi aktüel konular dışında basın yayın kuruluşlarında haber veya yoruma pek rastlanmaz.

Millî eğitimin acil sorunlar üzerinden konuşulması, temel meselelerin halledildiği mânasına gelir mi? Elbette hayır! Belki de temel meseleler halledilemediğinden bu konuları sürekli konuşmaya devam ediyoruz.

İkibinli yılların iktidarı Türkiye’yi birçok alanda değiştirdi, başarıya götürdü. Ulaştırma, sağlık gibi alanında yapılanlar, herkesi etkileyecek ölçekte. Öyle fazla görünür olmayan alanlarda da ciddi sonuçlar elde edildi.

Konu eğitimse, kültürse...söylenecek şeyler kesinlikle aynı zeminde olmayacaktır.

Maalesef mevcut iktidar millî eğitim reformu yapamadı.

Kültür alanında devletçi yapılanmanın sürdürücüsü oldu.

Tabiî bir iktidarın işin başında ayrıntılı eğitim reformu programı olmayabilir. Fakat ciddi bir iktidarın ülkenin temel meseleleri arasında eğitimi görmemesi mümkün değildir. O zaman sonuç alıcı çalışmalara girişmek boyun borcudur.

Türkiye’de bu konular üzerinde düşünenler yok mu?

Elbette vardır. Nitekim, Yeni Türkiye dergisi son sayısını bu konuya ayırmış. İki cilt, neredeyse 2 bin sayfalık bir külliyat.

Hasan Celal Güzel bey, bürokrasiden siyasete geçen ve “devlet adamı” vasfını hakkıyla taşıyan önemli bir şahsiyet. Onun muhtelif gazetelerde köşe yazarı olarak yazdıkları benim bilhassa dikkatle takip ettiğim metinlerdi. Devleti çok iyi  bilen, milletin içinden gelen ve ülkemizin geleceği ile ilgili ufuk sahibi bir şahsiyet olan Hasan Celal Bey aynı zamanda ülkemizin demokratikleşmesi için elini taşın altına koyan nadir isimlerdendir.

Onun adıyla bütünleşen Yeni Türkiye dergisi de özel sayılarıyla her zaman başvurulacak bir kütüphane oluşturmuştur. Önceki sayısı Mûsıkî konusuna ayrılmıştı ve Türkiye’de bu hususta bu kadar geniş çerçeveli bir yayının bugüne kadar ortaya konulmadığını hemen belirtelim.

Eski Milli Eğitim Bakanlarımızdan Hasan Celal Bey’in dergisinin eğitim konusunu yaz aylarında ele alması, bence konunun tarafları için bir “yaz okulu” olarak değerlendirilmeli. Tatile rağmen, sıcağa rağmen bu derginin yazıları dikkatle okunmalı ve insan varlığımızın geleceği için konunun hayati ehemmiyeti bir daha hatırlanmalı.

Dergi, Başbakan, Milli Eğitim Bakanı ve Bakan yardımcısının yazıları ile başlıyor. Daha sonra eski bakanların, milli eğitim komisyonu başkanlarının, komisyon üyesi milletvekillerinin yazıları yer alıyor.

“Milli eğitimin temel hedefleri, felefesi ve değerler eğitimi” bölümünde Hasan Celal Güzel de görüşlerini ortaya koyuyor. Eğitim feslefesi, yüksek öğretim, eğitim reformu ve geleceğe yönelik eğilimler, öğretimin asli unsuru öğretmen, eğitim programları, eğitim tarihi gibi başlıklardan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın faaliyet raporuna da dergide yer verilmiş.  Benim dikkatimi çeken husus, din ve ahlâk eğitimi-öğretimi konusunun dergide yeterince ele alınmaması. Acaba bu konular üzerine çalışanlara mı ulaşılamadı, yoksa bu konular önemsenmiyor mu?

Hasan Bey’in bu konuları önemsediğinden şüphe yok, fakat konu üzerinde düşünen, çalışan yoksa, yapacak bir şey yok. “Değerler eğitimi” bölümünde 7 yazı yer alıyor, bir tanesinin başlığında ahlâk değilse de etik geçiyor: “Türkiye’nin geleceği için önemli bir yatırım: Etik değerler eğitimi.”

Mili Eğitim’in bir “öğretim” bakanlığı olduğunu, eğitimin (talim ve terbiyenin) sistemin dışında bir alan olarak bırakıldığını söylemek durumundayız. Denilecek ki, “okullarda din ve ahlâk öğretimi dersleri var”. Bu derslerin muhtevasını bilenler asla böyle bir iddia ile ortaya çıkmazlar.

Son yıllarda “değerler eğitimi” diye bir şey çıktı. Değerler eğitimi denildiğinde, yurttaşlık bilgisi veya görgü kuralları dahi işin içine girebilir. Oysa din öğretimi başlı başına temel bir mevzudur. Ahlâk ise terbiye dairesi içinde yer alan ve öğretimi aşan bir konu olarak maarif reformunun esasını teşkil edecek kadar önemlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi