İshak Özen

İshak Özen

Olmadan olmaz

Olmadan olmaz

İsrail Gazze'ye kara harekatı başlattı dün akşam. İsrail'in son on gündür yaptığı katliamlarda bugüne kadar çoluk-çocuk 230 Filistinli şehit oldu. Sadece Filistin de değil; ateş, tüm İslam dünyasını sarmış durumda. Daha da acı olanı İslam düşmanlarının olmadığı yerlerde de Müslümanın Müslümanı hem de tekbir getirerek katletmesi. Artık kelimelerin bittiği, cümlelerin kifayetsiz kaldığı yerdeyiz. Üstelik burada ilk defa da değiliz. İslam dünyası 1400 yıllık tarihinin belki de en kötü günlerini yaşıyor.

İşte tam da böyle bir ortamda Diyanet İşleri Başkanlığı harekete geçti ve İslam ülkelerinin ileri gelen ilim ve fikir adamlarını İstanbul'da "Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi" şemsiyesi altında bir araya getirdi. "Herkesin kim var diye sağa sola bakındığı bir zamanda" Türkiye ve Diyanet İşleri Başkanlığı İslam dünyasında eylem ve söylemleri ile etkin konumda bulunan önemli aydın ve din adamlarını buluşturdu. 3 gün sürecek toplantılara içlerinde İran, Irak, Suriye, Filistin'den temsilcilerin de bulunduğu 40'a yakın ülkeden 120'ye yakın temsilci katılıyor. Katar'dan Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Ali Karadaği, İran'dan İslam Dünyası Rehberlik Makamı Yüksek Danışmanı  Ayetullah Teshiri gibi önemli isimlerin yanı sıra İran ve Irak, Suriye ve Lübnan'dan çok sayıda Şii ve Sünni alimin Türkiye'de bir araya gelmesi, Ramazan ayını idrak eden İslam aleminin barışa olan açlığını göstermesi bakımından da hayli dikkat çekici doğrusu.

Toplantının açılış törenine Başbakan Erdoğan da katıldı ve önemli mesajlar verdi. Erdoğan, İslam dünyasında yaşanan işgal, işkence ve zulümlere dikkat çekti ancak bu işgal ve zulümler dolayısıyla tüm suçu dış güçlere atarak sıyrılmanın da kolaycılık olduğunu ve Müslümanların ciddi bir özeleştiri yapması gerekliliğine işaret etti.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de İslam dünyasında yaşanan çatışmalarının kökenlerini İslam'ın kendisinde veya mezheplerin öğretilerinde aramanın yanlışlığını vurguladı ve "çatışmaların, modern zamanların işgal ve sömürgelerinden sonra istibdatların gölgesinde yoksulluk, cehalet ve esaretin ürünü olan yaralı bilinçlerin ve ölümcül kimliklerin kin, öfke, ihtiras ve intikamlarını din ve mezhep görüntüsü altında meşrulaştırmaya çalışmasından başka bir şey olmadığını" söyledi. 

Görmez, toplantının söylem düzeyinde kalmayıp eyleme dönüşmesi için de katılımcılara önemli bir çağrıda bulunarak istişareler sonucu İslam dünyasının önemli kanaat önderlerinin ve bilge şahısların bir araya geleceği bir "Akil insanlar heyeti" oluşturulması önerisinde bulundu. Bu heyet öncelikle kardeş kanını durduracak ve İslam şehirlerinde barış ve esenliğin hakim olması için çalışmalarda bulunacak. Mehmet Görmez, bu önerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi ve uyardı:    

"Bu toplantılardan sonuç alamaz, Müslümanların birbirlerine saldırmalarını engelleyemez, çatışmalara ve ölümlere son veremezsek, parçalanmış İslam dünyasından güç devşirenler yıllardır bir hapishaneye çevirdikleri Gazze'ye yine saldıracak, nice masum çocukların, kadınların ve yaşlıların üstlerine bombalar yağdırmaya devam edecekler. Ayrıca daha nice bölgelerde Müslümanlar savunmasız biçimde ölüme terk edilecek." 

İbrahim Tenekeci'nin son yazısında "hali pür melalimiz"i apaçık ortaya koyan şöyle bir cümle vardı: "Koskoca İslam dünyası, saldırıları kınamakla, lanetlemekle cezalandırılmış durumda." Ben bu cezadan kurtulmak için bu tür toplantıların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu toplantısı da bu anlamda umutları yeşerten yeni bir girişim oldu. Bu parıltıyı ve vahdete olan özlemi, toplantıya katılan tüm gözlerde görmek mümkündü dün. Görülen bir şey daha vardı: Türkiye'nin ağabeyliğine ve önderliğine duyulan ihtiyaç.

Meşhur sözdür: Karanlığın en yoğun olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Ben zulmün hiç olmadığı kadar yoğunlaştığına ve aydınlığın da hiç olmadığı kadar yaklaştığına inanıyorum. Zafer için tek bir şart var: Birlik olmak.   

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İshak Özen Arşivi