O çocuk... Sahilde patlak topun peşinden koşarken bombalar altında kalan çocuk... Daha nice çocuklar, bebekler... Anne karnındakiler... Ne “savaş”ı bu yahu? Hani elinde sapan olsa da öldürseniz bu çocukları... O bile yok!

İsrail’in çocuklarla, kadınlarla, sivillerle savaşı...

“Savaş” kelimesi hiç bir zaman bu kadar kirlenmedi.

Savaşın da hukuku vardır, hatta onuru, asaleti vardır. 

Malazgirt savaşını hatırlayın. Meydan muharebesi Selçuklu sultanının zaferiyle neticelendi. Mağlup imparatoru bulup getirdiler. Can korkusu içinde idi. Alparslan ona bir mağlup gibi davranmadı, savaştığı hükümdar olarak muamele etti. Öldürülmeyi bekleyen imparator ülkesine gönderildi.

Bu savaş değil, katliam harekâtı. Sistematik soykırım.

İşte dünya, Ramazan ayında, Müslümanların kendi vatanlarında katledilişini seyrediyor, hem de dev ekranlarda! 

Çetelesini tutanlar da vardır. “Geleceğin teröristlerinden mühim bir kısmı yok edildi!”

Hayır, sadece seyretmiyorlar. Bu kirli saldırının tarafı oluyorlar. 

Hani şu Müslümanlık geçmişi olduğu söylenen Obama. Hani ABD’nin ezilmiş zencilerinin ilk başkanı. Neredeyse genetik bir ezilme ameliyesinden geçmiş siyahi Amerikalılar şu sıralar beyaz efendilerini asla aratmıyor. 

O değil miydi, İstanbul’a gelip konuşan? Kahire’de Müslümanlara barış eli uzatan? 

Demek ki o zaman inanmayanlar haklı imiş, bu bir dümenden ibaretmiş. Çirkin Amerikalı şimdi daha da çirkin!

Bir uçak dolusu insanın öldürülmesi elbette önemlidir. Bunun üzerine konuşulur. Fakat bir ülke dolusu insanın katliam tehdidi altında olması sessiz kalınacak bir şey midir?

Kudretli ABD başkanı Obama, konuyu es geçmemiş. Hilaf olmasın, “yani İsrail de sivillerin öldürülmemesine dikkat etsin” gibi bir şeyler söylemiş! Dikkat hususunda İsrail’den mükemmeli yoktur!

Dikkat ediyor: Seçerek sivilleri öldürüyor, çocukları katlediyor!

İsrail’in katliam yetkisinin dünyanın hükümran gücü tarafından resmen tasdiki bu. Bu fikirde olmayan bir Batı ülkesi var mı? Nitekim Almanya’nın kadın başbakanı da İsrail’e destek beyanında bulundu. 

Kadın olmak, anne olmak demek ki, zulme karşı olmak için yetmiyor, vahşete karşı gözlerinizi açmıyor. İnsan olmak, gerçekten insan olmak lâzım! İnsan vicdanı kadar insandır! 

Küfür tek millettir, zalimler de tek millettir!

Bu millete dahil olanlar sadece Avrupa ve Amerika kıt’asında mı bulunur? Böyle bir zanna kapılmayın. Ortadoğu’nun zengin petrol devletleri hangi konumda sizce? Hiç birisinden İsrail’e dur diyecek bir güçlü ses çıktı mı? 

Mısır’ı saymıyorum. Zaten Mısır, İsrail’e uygun konuma getirildi, sağlam kazığa bağlandı. Ya Suriye? İsrail için şu sıralar Esed ülkesi bal ile şeker; tadından yenmiyor. 

Hani radikaller, hani selefiler, hani ultra selefi IŞİD’ciler, mazlumların sesini işittiklerine dair bir emare yok!

Öyle radikal filan değiliz, selefi veya ultra selefi hiç. Elhamdülillah mazlum milletteniz! İftiharımız bu!