Yener Dönmez

Yener Dönmez

Başbakan’la Hatay-İskenderun’da

Başbakan’la Hatay-İskenderun’da

Önceki gün Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını takip etmek üzere Hatay ve İskenderun programına eşlik ettik.

Günübirlik bir programdı. Ankara’dan saat 15:30’da ayrıldık, döndüğümüzde ise saatlerimiz gece 00:15’i gösteriyordu.

 Başbakan’ın daha önce de pek çok seçim kampanyasını takip ettik. Hatay’da meydanları dolduran kalabalık, 30 Mart yerel seçim öncesinden çok da farklı değildi.

Erdoğan’a hiç eksilmeyen o destek aynen devam ediyor. Seçimin kazanılacağına dair hem AK Parti’nin tabanında hem teşkilatlarda hem kurmay kadrosunda hem de Erdoğan’ın kendisinde hiçbir tereddüt yok. Müthiş bir özgüven hakim ve geleceğe bakılıyor.

Meydanların ana gündemi ise Filistin.

Kavurucu güneşin altında bunaltıcı sıcağa rağmen meydanları dolduran on binlerce oruçlu insan tarafından miting süresince kesintisiz olarak İsrail telin ediliyor, vahşete lanet okunuyor.

Şu ana kadar ölüm kusan katil devleti etkisiz hale getirebilecek bir formül bulunamadı ama genciyle, yaşlısıyla, milletvekiliyle, muhalefetiyle, bakanıyla, Başbakan’ıyla, Meclis Başkanı’yla, Cumhurbaşkanı’yla Türk milleti yekvücut olup tek yürek halinde İsrail’e karşı en sert biçimde tepkisini göstererek, bütün dünyada farkını ortaya koyuyor.

Bunu Anadolu’nun dört bir tarafında görmek mümkün.

Helikopterle İskenderun’a geçtiğimizde iftara 5 dakika vardı. Sahilin hemen yanı başındaki meydanı dolduran on binlerce insan hiç susmadan saatlerce İsrail’i telin ettiler. Zulme karşı öyle bir haykırıştı ki bu; yükselen bu büyük tepki sanırım Tel Aviv’e kadar ulaşmıştır.

Katılım oranını göstermesi açısından Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in Erdoğan’a verdiği bilgiye göre, oraya gelen insanlara 50 bin adet paketlenmiş iftariyelik dağıtılmış ama yüreği parçalanan, katliam karşısında ciğeri yanan İskenderunlular oturup iftarlarını dahi açmadılar. Sıcak havada ter ve gözyaşı içerisinde Gazzeli kardeşlerine sahip çıktılar, İsrail’e hep bir ağızdan lanet okudular.

Erdoğan, İskenderun’daki atmosferden son derece memnun olduğunu dile getirdi. Dönüş yolunda haber sütunlarımızdan ayrıntılı biçimde yansıtacağımız; bir saate yakın sohbetimizde de memnuniyetini şöyle dile getirdi: “İskenderun’daki iftar programı bu zamana kadar yaptığımız iftarların hepsinden çok farklıydı. Müthiş bir heyecan ve coşku vardı.”

Zaten Erdoğan bu yüzden İskenderun’daki programını iki saat uzattı. Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in ifadesine göre 57 yıl aradan sonra İskenderun’da ilk kez bir iktidar partisi belediye seçimlerini kazanmış. Haliyle hazır Başbakan’ı bulmuşken bırakmak istemediler. Erdoğan da onları kırmayıp programında olmamasına rağmen belediye hizmet binasına geçerek İskenderun halkıyla yakından ilgilendi, sohbet etti, dilek ve temennilerini dinledi.

Programa bölge milletvekillerinin tümü, Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Bilim ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Enerji Bakanı Taner Yıldız da eşlik etti.

Miting ve Valilik ziyareti esnasında bizim de STK temsilcileri, eski milletvekilleri ve bölge halkıyla sohbet etme, bölgeyi gözlemleme imkanımız oldu.

Mart ayında Sadullah Ergin’in daveti üzerine gittiğimizde Hatay’ı ikiye bölen Asi Nehri’nin coşkun suları gürül gürül akıyordu. Şimdi kurumuş.

Bu durumdan şikayetçi olan Hataylılar, Asi Nehri’nin bu halinden hoşnutsuzluklarını şöyle ifade ediyorlar: “Beyrut’tan doğup, Suriye topraklarından geçerek Hatay’a ulaşan Asi Nehri’nin hiç faydasını göremedik bu zamana kadar. Kışın taşıp evleri, işyerlerini ve tarım alanlarını basıyor. Yazın da Suriye suyu kestiği için kuruyup bataklığa dönüşüyor. Pis kokulardan geçilmiyor.”

Evet Hatay izlenimleri böyle.

Gelelim ortak aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun haline…

Dün medya organlarının Ankara temsilcilerine yönelik bir basın toplantısı düzenledi Ekmeleddin bey.

Kısa açıklamanın ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

Ekmeleddin beye gazetecilik ve nezaket kuralları çerçevesinde son derece sıradan, basit bir soru yönelttim.

Daha doğrusu bu benim değil Anadolu’daki insanların, okuyucularımızın merak ettiği ilginç bir soruydu. Hatta sorumda da bunu belirtme gereği duydum.

Lakin Ekmeleddin bey, gazetecilik ve nezaket kuralları çerçevesindeki ekmek fiyatlarına ilişkin sorumuz karşısında gerildi, sinirlendi, ajite oldu, agresifleşti.

Sakin, soğukkanlı, hoşgörülü gözükmeye çalışmasına ve böyle lanse edilmesine rağmen bir gazetecinin sorusunu yanıtlamak yerine polemiğe girmeyi tercih etti.

Daha da ileri gidip Akit’in gazeteciliğine laf etmeye kalkışınca da ağzının payını aldı.

Ekmel bey henüz Cumhurbaşkanı seçilmeden böyle yapıyorsa gerisini varın siz hesap edin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Yener Dönmez Arşivi