Ersoy Dede

Ersoy Dede

İsrail Malları

İsrail Malları

Sapla samanı birbirine karıştırınca kime saracağını bilemiyor bazıları.. Parası İsrail’e bomba, silah, mermi olarak giden bazı çok uluslu markalara yönelik boykot başladı biliyorsunuz.. Neticeleri konusunda kaygı duysam bile desteklediğimi ifade etmem gerekiyor.. Evet neticeleri konusunda kaygılarım var. Çünkü aralarında halka arz olmuş olan firmalar var. Zora düşmeleri halinde bizim hisse sahibi vatandaşımızın zora düşeceğini görüyorum. Ya da bazıları Türkiye’de üretilen yahut montajı burada yapılan ürünler olduğu için kendi ekonomimizi olumsuz etkileme gibi bir sonucu doğuracağını biliyorum.. Ancak buna rağmen, son tahlilde kazancı İsrail’e gidecek ürünü alacağıma muadilini alıyorum.. Ama kimse heveslenmesin. Müslüman gibi görünüp de İslam’a en büyük hakaretleri etmiş adamların boş çerçevelerine para akıtan, İslam adına ortaya çıkan mağduriyeti ranta dönüştüren firmaların ürünlerini de alıyor değilim..  Hiiiiç heveslenmeyin yani.. Afedersin ama, kimin ne yaptığını anlayabilecek yaşa geldik çok şükür.. Artık yemiyoruz bu; “ürünlerimizin kışlalara girmesi engelleniyor” dümenini.. 28 Şubat’ta ben askerdeydim. Bütün ürünleriniz kantinlerde yok satıyordu.. Toplam siyasete mani olmasın diye açmadık ağzımızı o zaman.. Nitekim İsrail malı ürünleri ne kadar boykot ediyorsam, sizin ürünlerinizi de o kadar boykot ediyorum, haberiniz olsun..

YANLIŞ ADAMA SALDIRIYORSUNUZ

İsrail mallarını boykot edelim deyince, iş çığırından bir anda çıktı.. Bana sorarsanız “İsrail Malı” kimdir diye, size onlarca isim sayarım.. Ama Mario Levy’yi ayrı tutarım... İstanbullu yazar Mario Levy’nin kitaplarını, boykot listesine sokmuşlar.. Tanımadığımız, bilmediğimiz konular olduğu için; “vay Yahudiymiş bu adam, almayın kitaplarını” durumuna geliyoruz.. Oysa Mario Levy, Mavi Marmara sonrası ortaya koyduğu vicdan nedeniyle, aşırı sağcı Likudcu, İrgüncü çevreler tarafından hedefe oturtulmuştu.. Ne demişti peki, biliyor muyuz? (İtalyan La Repubblica’ya demeci / 2 Haziran 2010) “... Tayyip Erdoğan İsrail’i sert bir dille eleştirmiş.. Bence, harika bir beyanat verdi. Şahsen ben Türkiye’de bir Yahudi aleyhtarlığı görmüyorum........ Benim duygularım, Başbakan Erdoğan’ın İsrail’e söylediği sert sözleri duyma mutluluğundan, Kudüs’teki yetkililerin yaptığı aptallığa duyduğum öfkeye kadar uzanabiliyor. Ama her halükârda Türkiye’de Yahudi karşıtlığından söz edemem.....” Böyle bir Mario Levy’yi, değil eleştirmek daha da yüceltip bence öne çıkarmak gerekir.. Ama Can Bonomo gibi Yosi Mizhari gibi, Mario Levy’den daha çok önde olduğu halde Gazze konusunda vicdanlı davranmayanlar için ne diyeceğiz?. Bakın Mesela ünlü aktör Yosi Mizhari, İsrail’in saldırıları başladığı günden bu güne, kişisel Twitter hesabından sadece bir köşe yazısı paylaşmış, başka da bir şey yapmamış.. Yazı Emin Çölaşan’ın..  Bir iki cümlesini nakledeyim; “... İsrail’de yaşları 15’le 18 arasında olan üç genç kaybolmuştu..... Aradan yaklaşık bir ay geçti ve çocukların cesetlerine ulaşıldı...... Çocukları İslamcı terör örgütü Hamas kaçırmış ve infaz etmişti. İsrail gereğini hemen yaptı ve Hamas hedeflerini bombalamaya başladı. Bir devlet kendini böyle korur. Vatandaşlarının başına bir iş geldiği zaman gereği neyse onu yapar...” Emin Çölaşan’ın, Gazze’ye öfke kusan bu yazısını paylaşmış.. Ama Mizhari için tepki yok.. Bir başka Yahudi asıllı sanatçı, Türkiye’yi omzunda al yıldızlı bayrakla uluslararası organizasyonlarda temsil hakkı verilmiş bir isim.. Can Bonomo ne demiş peki? “.... Eğer bir ülkenin siyaseti başka bir ülkedeki çocukların oyununa mani olmaya başlamışsa, vazgeçme zamanı geçmiştir....” Bunları yorumsuz olarak veriyorum.. Sırf Yahudi diye, vicdanlı bir adamın infaz edilmesine gönlüm razı olmadı.. Ama Can Bonomo yahut Yosi Mizrahi gibi adamların da, bu süreçte sorumlu davranmaları gerektiğine inanıyorum.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi