Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Seçime ciddiyet vermek!

Seçime ciddiyet vermek!

Türkiye’de gerçekten seçim havası hissediliyor mu? 

Bu soruya “evet” diyenin ya aklı yoktur, ya da başka hesabı vardır!

Tamam, çok ciddi bir aday var. Sürekli hareket halinde. Kalabalık mitingler yapıyor, uzun konuşmalarla halka hitab ediyor. Bir o. Ya diğerleri?

Gencinden başlayalım: Selahattin Demirtaş, Şu sıralar marjinal STK’ları dolanmaktan başı dönüyordur her halde. 

Kadın kuruluşları ile birlikte ise, “neden bir kadın aday yok” sorusunun cevabını araştırıyor. Buluyor mu peki? Aslında en kolay o bulabilirdi. PKK portföyünden bir terörist eskisi hamam anası bulup piyasaya sürerdi. 

Demek ki şu sıralar maslahata uygun değil. 

Maslahat mütebessim Demirtaş’ın adaylığı. Fakat nasıl adaylık o öyle? Daha önce konuşmadığı yerlerde konuşmaya çalışıyor. Daha önce konuştukları yerler belliydi, konuştuğu konular ve üslup da malûm. 

Şimdi emziği alınmış çocuk gibi adaycılık oynuyor. İş bitince de “yerim dar” diyecek!

AK Parti Kürt açılımı yaptı, bayağı mesafe aldı. HDP’nin Türk açılımından haber yok! Türk açılımı yerine azınlıklara, marjinal sol gruplara, kadın kuruluşlarına ve belki de eşcinsellere filan yönelik bir propaganda faaliyeti. Bunun neresi propaganda ise. Orada bulunup da ikna olan var mı, bilmiyoruz, biz buradan ikna olacak bir hava hissetmiyoruz. 

Aksakal adayımız Ekmeleddin Beyefendi de boş durmuyor tabiî. Nereye götürürlerse oraya gidiyor. Ne konuşulması gerekiyorsa onu konuşuyor. Her defasında sağında solunda ya CHP’li meşhur simalar, ya da MHP’li ünlüler görülüyor. İkisinin bir arada olduğu vaki değil!

Tamam, Ekmeleddin Bey bir üniversite hocası. Hali tavrı, konuşması ona göre. Ama kardeşim rektör seçmiyoruz ki! Galiba rektör seçimlerine giren hocalarımız bile onun kadar bati davranmıyor. 

Acaba diyorum, Ekmeleddin İhsanoğlu hiç konuşmasa. Sussa, orucu tutsa daha mı fazla rey alır? Eğer görünüşünü, resmini dikkate alırsanız, bu ihtimal hiç yabana atılmaz.

Kalıp kıyafet yerinde, saç sakal ağarmış, olgun bir görünüm... Konuşsa, yer yerinden oynayacak...

Konuşmasaydı böyle düşünülecekti. Fakat konuştu! Büyü bozuldu!

Gelelim esas oğlana!

Ona bakarsanız kıran kırana bir seçim var!

Rakipler ortalığı tozduman ediyorlar. Onlara ve onların siyasi destekçilerine her fırsatta veryansın! Kılıçdaroğlu her mitingde hissesini alıyor, fukara cevap yerine sağda solda resim veriyor!

Erdoğan’ın seçim konuşmalarını dinleyince ciddi bir seçime ikna olacağım geliyor. Güçlü rakiplerin bertaraf edilmesi lâzım ki, reylerimiz yükselsin. 

Bu durumda orantısız güç kullanmak kavramı yanında orantısız güçlü olmak kavramını da icad etmemiz gerekiyor. 

Rakipleri kara tiren devrinde iken, o onların üzerine yüksek hızlı tirenle gidiyor! 

Adamların değil cevap yetiştirmek, cevap bulmakta zorlandıkları ortada. Bu durumda esas oğlanın Ekmeleddin Bey’in Kahire’de doğmasını bir nakise gibi sunmasını anlamakta zorlanıyorum. 

Babasının neden Mısır’da olduğu, Ekmeleddin’in neden Kahire’de doğup büyüdüğü... Bu Türkiye’nin yüzyıllık hikâyesinin bir parçası. Mehmed Âkif’in Mısır’da yaşamak zorunda kalması gibi...

Tavsiye bize düşmez elbette...

Fikrimizi açıklayalım: Rakiplerini eğer bulabiliyorsa, iyi taraflarıyla öne çıkarsın. Onlar kötüydü ben kazandım yerine, onlar da güçlüydü, değerliydi millet en değerliyi ve güçlüyü seçti diyebilsin!

Bizden söylemesi!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi