Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ah İhsanoğlu ah!

Ah İhsanoğlu ah!

Artık Ramazan iftarları da yok.. Şunun şurasında iki hafta kaldı.. Son hafta seçim olacağına göre, arada bir tek hafta sonu var..

Hafta arası etkinliklerde Ekmel beyi dinlemeye gelen olur mu bilmem.

Ama AK Partililere bir önerim var. Ekmel bey nerede konuşma yapacaksa, orayı bilboardlarla donatın. İnsanları Ekmel İhsanoğlu’nu dinlemeye çağırın. Onu dinleyen, performansını gören zaten kararını verir. İhsanoğlu ne kadar çok konuşursa çatının oyu o kadar azalır..

El ilanı dağıtın, “Çatı adayı Ekmel İhsanoğlu, falan gün, falan yerde, oy vermeden önce adayları daha yakından tanıyın, dinletin, soru sorun ve kararınızı ona göre verin deyin.. Bakın bakalım, tuttuğunu koparan bir adam mı, cesur mu, kararlı mı?” deyin. İnsanlar baksın, dinlesin, ona göre karar versin..

Ekmel beyi dinleyenlerin çoğu oy vermeyi düşünüyorsa da vazgeçecektir..

Gül’den önceki Cumhurbaşkanını hatırlıyor musunuz, hani şu Ahmet Necdet Sezer diye bir adam vardı.. Neredeler aceba! Herhalde itikafa girmedi, Cumhurbaşkanlığı sürecinde ne kimse sordu, ne de o bir şey söyledi.. O engin tecrübesi ile yol göstermedi bile.. Sanki evinde göz hapsinde..

Her ne hal ise Rahşan Ecevit de yok ortalıkta. Kimse sormuyor, o da konuşmuyor..

Demirel de öyle.. Artık öldükten sonra gömüleceği anıt mezarla ilgileniyor..

Yerin altı, yerin üstünden kolay olmayacak onun için.. Çoban Sülü değil mi. Hani şu bizim İslamköylü Süleyman, solcuların Morisson Süleyman dedikleri zat.. “Bir bilen” olarak çıkıp bir şey söylemese de, gönlü herhalde Erdoğan’dan yana değil. Mevcut kin ve intikam cephesinde DYP de yer aldığına göre Demirel’in gönlü İhsanoğlu’ndan yana olsa gerek. Ama açık destek vermeyi doğru bulmamış olsa gerek. Bilgiçler Demirel’den çok çekti. Şimdi Bilgiçlerin damadına destek vermek yakışık almaz diye düşünse gerek..

İhsanoğlu, Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerek diyordu, artık tarafı belli.. İcracı olmaması gerek diyordu, zatı şahaneleri ani bir kararla kredi kartı borçlarını silmeye kalktı.. Geç oldu ama o popülizm denizine yelken açmaya başladı.. Bir gazeteci sorsa kredi kart borçlarının ne kadar olduğunu bilmiyor olabilir..

İhsanoğlu, CHP ve MHP’den bir miktar oy alacak, cemaatin yönlendirdiği birtakım oylar da olacak, kendi oyu olacak mı derseniz, hani şu namaz kılmayan, oruç tutmayan, hacca da gitmeyen, içki içen ama kalbinin çok temiz olduğunu söyleyen, babasının cenazesinden sonra 40. gün mevlid okutan, dindarlıklarını göstermek için Ramazanlarda güllaç, aşure günlerinde aşure pişiren aileler var ya, hani, milli bayramlarda ve milli takımın kazandığı maçlardan sonra bayrak alıp elinde bira şişeleri ile sokağa çıkanlar var ya, milliyetçi, muhafazakar takım, onların bir bölümü İhsanoğlu’na oy verecek.

MHP artık havlu attı.. Ülkücüler isyan bayrağı açtılar. TSİP’le MHP’yi bir araya getiren Bahçeli’ye ateş püskürüyorlar.. BBP’de de sular durulmuyor. Alperenler isyanda. Her iki partinin tabanında da ciddi bir çözülme var..

CHP’de de derin bir sancı yaşanıyor.. Dün Ergenekonun avukatı olduğunu söylerken, bugün Ergenekonun muhbirliği ve savcılığı rolünü üstlenen cemaatle kol kola giren, BTP’yi yanına alan CHP ne yapmak istiyor, bu belli değil..

Sonuçta keskin sirke küpüne zarar verdi. Bu oyun geri tepti, ava giderken avlandılar. Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan oldular! Fırlattıkları bumerang döndü, kendilerini vurdu.. Seçimden sonra CHP’de parti kazanı yeniden kaynamaya başlayacak..

Ekmel bey, ne kayıtdışı siyaset, ne kayıtdışı ekonomi ile ilgileniyor. Ne demokrasi, ne anayasa değişikliği, ne insan hakları, ne hukuk devleti, ne de kalkınma politikaları onu pek fazla ilgilendirmiyor. Dış politika konusunda söylediği fazla bir şey de yok. Derin devlet, paralel yapı, onun ilgi alanında değil. Açılımlarla da ilgili fazla söylediği bir şey yok..

Ne diyor bu adam diye dinleyin, aslında bir şey de demiyor. Anlattıkları şeyler derinlik, seviye, kapsam olarak incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler..

Çatı bula bula bu adamı bulmuş..

Herhalde o da sıkılmıştır bu trajikomik oyundan, kullanılmaktan, ama artık eli mahkûm..

Bakalım yurtdışına gidecek mi? Yoksa birkaç büyük şehirde daha bir yemekli toplantı, bir esnaf ziyareti ile dostlar alışverişte görsün kabilinden bir şeyler yapmaya devam edecek gibi gözüküyor..

Zatı alilerini seçimden sonra görmek ve dinlemek isterim.. Bakarsınız bu oyun hoşuna gitmiştir, yeni rollere aday olmak isteyebilir. Milletvekili olmak, yeni bir siyasi oluşumda yer almak gibi mesela.. Ya da hevesini alıp köşesine çekilecektir.. Unutmak ve unutulmak isteyecektir belki de. Ha bu ona ders olsun! Geç ve pahalı bir ders olsa da, önemli! Kılavuzunu seçerken dikkat edecekti, Kılavuzu CHP ve MHP olanın varacağı başka bir yer olamazdı zaten!

Olan oldu bir kere.. Keşke hatıralarını yazmaya başlasa da, bu süreç nasıl başladı ve bu tezgahta kimler nasıl bir rol üstlendiler öğrensek!

Seçimden sonra bakalım, onu kim davet edecek, kim fikrini soracak..

Tamam birilerinin kirli bir tezgahı var bu işte. O görülüyor, ama ortada bir gerçek daha var, kendi etti, kendi buldu.. Bu anlamda kimseye söyleyecek fazla bir sözü olduğunu sanmıyorum. Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi