M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İstanbul Gazzesi

İstanbul Gazzesi

Ezanlar okunuyor, başka bir camiye gidecektim ama geç kaldığım için en yakındaki Sultanahmed camiine gidiyorum. Parkta çimenlerin üzerine yatmış yarı çıplak bir kadın… Giriş kapısının önünde açıkta karpuz dilimleri satılan bir tezgah… Duvarlara yaslanmış sigara içen kimseler… Şortları kasıklarına kadar açık birtakım karılar cami bahçesine girmek istiyor, koruma memuru engelliyor, namazdan sonra diyor…
Kutsal mabedin yanındaki bu manzara beynime Gazze bombaları gibi iniyor.

Namazdan sonra eve dönüyorum, bilgisayardan birkaç gazeteye bakıyorum. Bazıları şu mübarek günlerde sanki genelev bülteni gibi. İğrenç müstehcen fotoğraflar, magazin yazıları… Vicdanıma Gazze füzeleri düşüyor.

İkindiden sonra alış verişe çıkıyorum. Herkes açıkta yiyor içiyor, lokantalar, pastahaneler, kahvehaneler dolu… Gazze bombaları.

Evet Ramazan bayramına iki gün kala Müslümanlar yine bölük pörçük param parça… Birlik yok, ittihad vifak tesanüd yok. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor… Ümmet birliği yok, tefrika var… Bu hal öldürücü ve tahrib edici bir Gazze bombası.

Binlerce çocuğumuz dağlara gerilla olarak yetiştirilmek üzere çıkartılmış… Gazze bombaları.

Zina suç olmaktan çıkartıldı… Gazze fosforlu bombası.

Toplumun temeli olan aile dinamitleniyor, yıkılıyor, karısına kızıp yahu yeter artık diye bağıran koca mahkeme kararıyla evinden altı ay uzaklaştırılıyor ve yaklaşırsa kesin hapis cezası veriliyor… Gazze zehirli gaz bombası.

Cahil Müslüman anne ve babalar çocuklarına ilmihallerini öğrettirmiyor, on yaşından sonra namaz kıldırmıyor… Gazze bombaları.

Siyaset toz duman, çok sert ve kırıcı saldırılar… Gazze savaşları.

Şeriat elden gitmiş, din elden gidiyor, bayram tatilleri ve şenlikleri gırla gidiyor… Gazze’deki dinî imanî durum bu kadar vahim değil.

Ülkemizde bir milyondan fazla Suriyeli mülteci var… Bunların bir kısmı çok perişan vaziyette… Biz onlara gereği gibi bakamıyoruz… Gazze Gazze.

Kadın hakları ve haysiyetleri ayaklar altında, TC başlıklı resmî vesikalarla karılara KDV’li korumalı yasal seks köleliği yaptırılıyor. Bu rezalete Müslüman feministler bile itiraz etmiyor… Başımızda mânevî Gazze bombaları patlıyor.

Zina riba… Zina riba… Zina riba… Memleket sanki bir meyhane-i kübra… Gıybet yalan iftira fitne fesat… Ahlaksızlık diz boyu değil, gırtlağımıza kadar yükselmiş değil, boyumuzu aşmış boyumuzu… Bunlar Gazze bombaları ve füzeleri gibi çoluk çocuk kadın ihtiyar demeden yakıyor hepimizi.

Haram yemek yaygın hale gelmiş… Riba, rüşvet, ihalelere fesat karıştırmak, rant rant rant… Bunlar hep birer bombadır tepemizde patlayan.

Meydanlarda korkunç tunç sanemler dik dik bakıyor civardaki Müslümanlara, Gazze bombaları gibi bakışlar.

Gazzenin tepesinde patlayan Siyonist bombaları… İstanbul semalarında patlayan küfür, şirk, nifak, fısk, fücur, isyan, tuğyan, azgınlık, fuhşiyyat, riba, zina, haram rant bombaları…

Tefrika bombaları…

(İkinci yazı)

Kendilerine Zulm Eden Müslümanlar

MÜSLÜMANLARIN kendilerine yaptıkları büyük zulümler nelerdir? Eksik bir listesini aşağıda takdim ediyorum. Aksini iddia edenler, hayır bunlar zulüm değildir diyenler çıkarsa, açık isim ve adres vererek, sahih gerekçeler göstererek bendenizi tenkit etmeleri ve uyarmalarını rica ederim.

1. Birleşmememiz, tek bir Ümmet olmamamız, parçalanmışlık ve tefrika içinde yaşamamız, bunu tabiî görmemiz biz Müslümanların kendimize yaptığımız en büyük zulümdür. Ellerinde imkan ve fırsat olduğu halde Ümmet birliği için fiilen ve lisanen çalışmayan, bunu kalben arzu etmeyen muktedirler, ziyalılar, ulema, fukaha, etkili kimseler büyük vebal altındadır.

2. Âdil, râşid, kâmil, ihlaslı, ıslah edici, ehliyetli, liyakatli bir İmam’a biat ve itaat etmemeleri de Müslümanların kendilerine olan büyük zulümlerindendir.

3. Beş vakit farz namazların yitirilmesi, terk edilmesi de büyük zulümlerdendir.

4. Emr bi’l-mâruf ve nehy ‘ani’l-münker farzının terk ve tâtil edilmesi de büyük zulümdür.

5. Müslümanların ilmihallerini doğu olarak öğrenmemeleri, içindeki bilgileri ezberlememeleri ve hayata uygulamamaları da onların kendilerine yaptıkları büyük zulümlerdendir.

6. Gazzedeki büyük katliam, vahşet ve zulmü. Türkiyede keyf içinde yaşarken sadece lafla, edebiyatla, kuru sıkı atarak sözde protesto etmemiz de hem kendimize hem de ezilen kardeşlerimize yaptığımız büyük bir zulümdür.

7. Mü’minlerin birbirlerini sevmemeleri, desteklememeleri; vifak ve tesanüd içinde olmamaları da kendilerine yaptıkları bir zulümdür.

8. Parayı, malı, dünyayı çok sevmek, bir Müslümanın kendine yapacağı büyük zulümlerdendir.

9. Haram yemek, haram kara kirli necis ateşli şeytanî servet edinmek büyük bir zulümdür.

10. Kur’anın yap dediklerini yapmamak, yapma dediklerini yapmak büyük zulümdür.

11. Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) Sünnetine yapışmamak büyük zulümdür.

12. Yalan söyleyen, iftira atan, gıybet ve nemime yapan, diğer lisan günahlarını işleyen bir Müslüman öncelikle kendine zulm etmiş olur.

13. Mübarek Ramazan gecelerinde yatsı ezanları okununca camilere gidip veya cami dışında bir cemaat oluşturup, yatsı ve teravih namazı kılmamak; camiye gideceğine Ramazan fuarlarına, şenliklerine, eğlencelerine ve etkinliklere katılmak kendimize yaptığımız bir zulümdür.

14. Çocuklarımızı musalli= namaz kılan, itikadı sağlam, dindar, ahlaklı ve faziletli İslam evladı olarak yetiştirmeyip; onları dünyaperest, paracı, bencil, fasık, facir, günahkar yetiştirmek hem onlara, hem kendimize yaptığımız büyük bir zulümdür.

15. İsraf yapan, lüks bir hayat süren, saçıp savuran, ekmekleri çöpe atan, tabağında yemek bırakan, yaşamak için değil yemek için yaşayan, ünlü restoranlara avuçla para bırakan, hiç lüzum ve ihtiyaç olmadığı halde Nemrudî otomobillere kibir ve gururla binen Müslümanlar da kendilerine zulm etmiş olur.

16. Zır deliler, çılgınlar, beyinsizler gibi lüzumsuz yere günde saatlerce cep telefonuyla zevzeklik ve gevezelik edenler de, aziz ömürlerini şeytanî mükalemelerle ziyan etmiş ve mânen iflas etmiş olacakları için kendine zulm etmiş olur.

17. İlmi, ehliyeti, liyakati, irfanı, icazeti olmadığı halde futbol veya siyaset tartışması yapar gibi dinî tartışmalar yapan, dinî konuları mıncıklayanlar da kendilerine zulm etmektedir.

18. Fırka ve hizipleri, tarikat ve cemaatleri, parçaları; holiganca, militanca, fanatikçe, beyinsizce destekleyenler, bu asabiyetlerle mü’min kardeşlerine düşmanlık edenler, fitne ve fesat çıkartanlar da kendilerine zulm edenlerdendir.

19. Tv’lerdeki şeytanî, müstehcen, fitneli, günaha ve azgınlığa teşvik eden, çıplak karılı, küfür sözlü programları seyr edenler de kendilerine zulm etmiş olurlar.

20. Başkalarının karılarına, kızlarına, analarına, gelinlerine şehvet gözüyle bakan, göz zinası yapan, fırsat bulunca zina edenler de öncelikle kendilerine zulm etmiş olmaktadır.

21. Memlekette hürriyet olduğu halde, yeni Ceza Kanunundan zina suçunun kaldırılmış olmasını yasal sınırlar içinde protesto etmeyen Müslümanlar da kendilerine zulm etmektedir

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi