Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

10 Ağustos, “İkinci Grup”un Zaferi Olacak

10 Ağustos, “İkinci Grup”un Zaferi Olacak

Lafa bir fıkra ile başlayalım....

İki inek konuşuyormuş.
Biri diğerine:”Biliyormusun? Bu sahibimiz var ya bu sahibimiz? Sütümüzü alıp sömürüyor... Yavrumuzu alıp sömürüyor... Bu yetmezmiş gibi sonunda bizi kesip etimizi ve derimizi alıp sömürüyor.” demiş.
Öteki inek “İnanmaaaa!.... Bunlar hep komplo teorisi.” demiş.

Ben anlatacağımı anlatayım da, ister inanın, ister inanmayın ve öteki inek gibi komplo teorisi olarak görün ama ineklerin sonunda kesildiğini de asla unutmayın.

10 Ağustos günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi, cunhuriyet tarihinin en önemli seçimidir. Çünkü 1923 Nisan ayından beri devletin her zerresine işleyen ve son zamanlarda temizlenen Lozancı zihniyetin son zirvesi olan cumhurbaşkanlığı ile 1923’ten beri süren mücadele son bir hamle ile, bu zihniyetten kurtulacaktır. Yani alt kademedeki Lozancıların etkinliği sıfırlanırken, Gül’ün cumhurbaşkanlığı ile Çankaya’da da etkinliğini kaybetmiştir ama nihayetinde Gül bile 1923 kurallarına göre, yani Lozancıların kurallarına göre seçilmiştir.

Şimdi cumhurbaşkanını doğrudan halk seçiyor ve böylece Lozancı zihniyetlerden biri daha yerle bir oluyor.

LOZANCI ZİHNİYET VE “İKİNCİ GRUP”

İsmet Paşa Lozan’dan dönünceye kadar Misak-ı Millîci olan Mustafa Kemal, 1923 Mart’ında “Misak-ı Millî muayyen bir hudut değildir.” diyerek, kötü bir diplomat olan İsmet Paşa’nın aklına göre hareket etmiştir. Çıkan tartışmaları hatırlarsınız. İş sonunda “İkinci Grup” liderlerinden Trabzon meb’usu Ali Şükrü Bey’in katledilmesine kadar gitmiş; arkasından, bu facia bahane edilerek Birinci Meclise fesih kararı aldırılmıştır. İşte asıl mesele bu meclisin dağıtılarak yeni kurulan meclise “İkinci Grup”tan  hiçbir milletvekilinin sokulmamasında kilitlenmektedir. İkinci Meclisin ilk işi 23 Ağustos 1923’te Lozan’ı kabul etmek olmuştur.

Mesele sadece Lozan da değildir. İngiltere’nin asıl hedefi, Türkiye’yi İslam dünyasından koparacak “inkılaplar”ın bir an önce yapılmasıdır.

İkinci Grup, resmî  tarihçilerin dediği gibi, hilâfetçi falan değildir. Hepsi de demokrasiye inanan insanlardır ama tek kişi egemenliğine şiddetle muhalefet eden demokratlardır. İkinci Grup, bütün mücadelesini, halkın değerleriyle barışıklık ve Misak-ı Millî’ye bağlılık zemininde sürdürmüştür ve sonunda maalesef yukarıdaki âkıbete düçar olmuştur.

İkinci Grup hareketi daha sonra Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1925) ve Serbest Fırka (1932) ile devam etme gayretine düşse de kapatılmaktan kurtulamamıştır. Bu gelenek 1950’de Demokrat Parti ile, 1983’te ANAP ile, 2002’de de Ak Parti ile vücut bulmuştur. (Dikkat edilirse, Adalet Partisi bu listede yer almamaktadır. Çünkü Demirelli AP, Anadolu’da aldığı oyları Ankara’da Lozancı partizan cumhuriyetçilere satmıştır.)

1923 Nisan’ında budanan İkinci Grup, 91 yıl sonra, hem cumhurbaşkanını hem de Türk tarihinde ilk defa görülen bir sistemle cumhurbaşkanı seçim sistemini değiştirmiş oluyor. (Devlet başkanını doğrudan halkın seçmesi, Türk tarihinde bir ilktir. Kenan Evren, rakipsiz ve silah zoruyla seçilmiştir.)

“ILIMLI İSLAM”DAN “SEMPATİK İSLAM”A BATILILAR

İngiltere ve onun Ortadoğu jandarması ABD, 1923’te hayata geçirmeye çalıştıkları projenin faydasızlığını, en son Ak Parti örneğinde görünce bozum oldular. Öyle ya... Yıllardan beri, onların belirledikleri çizgide tıkır tıkır işleyen sistemden bazı “imâlât hatası” insanlar da çıkmaya başlamıştı. Başlarda birer damla olan bu “imâlât hataları”, damlaya damlaya göl olunca, İngiltere hatasını anladı... Bu sistem tutmamıştı Türkiye’de... Bunun üzerine 1990’larda “Ilımlı İslam” projesi hayata geçirildi ama o da tutmadı. Şimdi denenen “Sempatik İslam” projesidir. Güya bütün hayatını İslamî değerlere göre şekillendirmiş birisi, Lozancı projeleri hayata geçiren bir parti tarafından aday gösterilecek. Bu aday halkın değerleriyle çatışmayacak ama öbür taraftan ne kadar kemalist olduğunu da ispatlamaya çalışarak 1923 projelerine atıfta bulunacak.

İşte gelecek Pazar günü yapılacak seçim, 1923’te başlayan mücadelenin, Ali Şükrü beylerin, Hüseyin Avni beylerin mensup oldukları İkinci Grubun mücadelesinin son raundu olacak. Ve inşallah millî irade galip gelecek; Lozancı irade değil.

İsterseniz bu yazdıklarıma “komplo teorisi” diyebilirsiniz ama unutmayın, bütün ineklerin akıbeti mezhabadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi