Serdar Arseven

Serdar Arseven

Her oy önemli... Kulisleri boş ver!..

Her oy önemli... Kulisleri boş ver!..

AK Parti, “28 Şubat yorgunu” ülkede güçlü bir umut ışığı olarak ortaya çıkmıştı.

O günlerde ülke “fil girmiş züccaciye dükkânı” gibiydi.

Vatandaşın ümitleri tükenme noktasına gelmişti.

Enflasyon yüzde 60’a dayanmıştı.

AK Parti ile tabelaya geçen “yüzde 6”nın hayali bile kurulamıyordu.

Her güne yeni bir zam haberi ile uyanıyorduk.

Faiz, parası olanın en önemli gelir kaynağıydı.

Taksi, minibüs plakası olan hemen paraya çevirip faize koşuyordu.

“Sözde” milliyetçilerle “Sözde” ulusalcıların koalisyonunu denetlemeye gelen kıçı kırık IMF komiserleri, bizim koca koca devlet adamlarımıza emirler yağdırıyordu.

Memleketin itibarı beş paralık olmuştu.

Başbakan, “çekyata” dayanmış yabancı devlet adamlarının karşısında el pençe divan duruyor, koca devlet bakanları yabancı havalimanlarında en hassas bölgelerine kadar aramadan geçiriliyordu.

Zamanın ekonomiden sorumlu devlet bakanının arkasına geçmiş ABD görevlilerinin ne ayıp işler yaptıklarını yazarken yüzümüz kızarıyordu.

O kara Türkiye’nin ışığı AK Parti oldu.

Ülkeyi o karanlıktan nice badireler atlatarak çıkarttı Erdoğan ve arkadaşları.

Çok zor yıllardı; bugün bile “vesayet kalıntılarının” ülkenin önüne koyduğu “takozlarla” uğraşıyoruz.

Bunca sıkıntılı yıl ve “şeytan taşlamaktan” tavafa vakit bulmakta güçlük çeken bir kadro.

Ortalığın tozu dumanı arasında pek çok şey de gözden kaçtı mecburen.

Bazı olumsuzluklara da göz yumuldu, yine mecburen.

Şimdi gözden kaçırılanlar ve göz yumulanlar sistem dışına atılıyor.

Temizlik yapılıyor.

Bu temizlik çok geciktirildi ve hasar da gecikme ölçüsünde büyüdü.

Evet,  Devlet’te ve AK Parti’de daha temizlenmesi gereken nice “virüs” var.

Bir de, “paralel yapı” ile filan “direkt” alâkalı olmamakla birlikte, sırf “maddi çıkar” endişesiyle “fitne” üretenler var.

Bunlar, sağda solda sürekli olarak “aday” propagandası yapıyor, kendi “adamlarının” propagandası ve “rakip” AK Partililerin “yıpratılması” için elinden geleni ardına koymuyor.

Sayın Erdoğan’ın son olarak bir  özel tv kanalının canlı yayınında dile getirdiği “fitnecilere” yönelik uyarılarından koca hisse de bu tiplere!..

Ben, ismi başbakanlık için geçen isimlerden birini yıpratmaya yönelik her lafa tepki gösteriyorum.

Bir “adayı” öne çıkartmak için sergilenen “empoze” çabalarından nefret ediyorum.

“Fitne”den ve “Fitneci”lerden nefret ediyorum.

AK Partilileri ve “AK Parti” çevresindeki gazetecileri, bürokratları filan “şiddetle” uyarıyorum.

Kifayetsiz muhterisleri uyarıyorum!..

“Erdoğan”ı Köşk’te etkisiz kılma planları bir yanda, “adamını” Başbakan yapmayı hedefleyen çalışmalar diğer yanda.

Bunları bırakın.

Son günler.

Cumhurbaşkanımızı ilk defa biz seçeceğiz.

Her çaba önemli, her oy önemli.

Yüzde 50’nin üzerindeki her oy “Yeni Türkiye”nin gerçekleşme umudunu artıracak.

Kimse heveslenmesin; bu partinin “bundan sonra” da tek Lider’i Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Bütün seçimleri tek başına Recep Tayyip Erdoğan kazanmadı ama Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı bunca seçim asla kazanılamazdı.

Kifayetsiz muhterislerin ne hallere düştüğünü gördük.

Birileri olmasa da Erdoğan seçimleri -hem de oyunu sürekli arttırarak- kazanmayı başardı.

Gidenleri de gördük; alayı maskara oldu!..

Beyler;

Kimin Başbakan olacağına Recep Tayyip Erdoğan karar verecek.

Recep Tayyip Erdoğan da bunu milletinden alacağı “sinyaller” doğrultusunda yapacak.

Hedefledikleri yere gelmek isteyenler, millete yakın olmaya baksınlar.

Kendilerini millete sevdirmeye çalışsınlar!..

Kulis işe yaramaz.

Dahası, olan işi de bozar!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi