Ahmet Varol

Ahmet Varol

İşgalci, Tünelleri Değil Gazze’yi Yıktı

İşgalci, Tünelleri Değil Gazze’yi Yıktı

İşgal rejiminin Gazze’ye saldırısından istediği sonucu alıp alamadığı konusuyla ilgili yorumlarda “tüneller” üzerinde yoğunlaşılması ve “kendini tehdit eden tünelleri imha ettiği taktirde amacına ulaşmış sayılacağı” tespitleri dikkat çekiyor. Bu konuda da ağırlıklı olarak işgal rejiminin verdiği bilgilere ve açıklamalara itibar ediliyor. Daha savaşın başlangıcında askerî yetkililerden yazılı izin çıkmadan asker kayıplarının kamuoyuna açıklanmaması konusunda medya organlarına talimat gönderen ve uygulamasını sıkıca takip eden işgal rejiminin bu konuda verdiği rakamların esas alınması gibi. 

İşgalcinin tünelleri yıkmasının amacına ulaşması anlamına geleceğini söyleyenler aslında hadiselerin dışındalar. Çünkü işgalcinin saldırının başlangıcında hedefi çok yüksek tuttuğunu, askerlerini süreceği kara operasyonunda telaşlanmamaları için tünel konusunu fazla öne çıkarmaktan bile kaçındığını, bu konunun merkeze oturmasının bazı askerlerinin tünellerde pusuya düşürülmesinden ve özellikle en seçkin komandolarından oluşan Golani Birliği’ne mensup askerlerinden önemli kayıplar vermesinden sonra olduğunu ya bilmiyor ya da dikkatten uzak tutuyorlar. Hadiselere geniş açıdan baksalardı, “başlangıçta büyük hedeflere yönlendirdikleri operasyonlarını sonunda neden sadece stratejik tünellere indirgemek zorunda kaldılar?” sorusunu sorma ihtiyacı duyarlardı. 

Siyonist canavar Netanyahu’nun, son ateşkes kararı münasebetiyle yaptığı açıklamada kabadayı tavrına rağmen yüzde yüz güvence sağladıklarını söyleyemeyeceklerini itiraf ihtiyacı duyması dikkatten kaçmadı. Tünellerle ilgili tespitte kullandığı ifade de tam bir kaçamak arayışı idi. “Hamas’ın stratejik tünellerini yıktık” dedi. Oysa hangilerinin stratejik olduğunu Filistin direnişi işgalci saldırgandan daha iyi biliyor. Siyonist canavar “bizi rahatsız eden tünellerin hepsini yıktık” deme cesareti gösteremediği için yıktıklarını “stratejik” sayarak kendini ve kandırmak istediği işgalci toplumu avutmaya çalışıyordu. 

Aslında siyonist canavarın başına daha önce büyük bir taş düşmüş olmasaydı böyle kıvırma ihtiyacı duymayacak ve “hepsini yıktık” diyecekti. Ama Genelkurmay Başkanı’nın “işin sonuna geldik, az bir kısmı kaldı” demesinin üzerinden saatler geçmeden, kara kuvvetlerinin yönetim merkezinin bulunduğu Nahel Oz askerî üssüne yapılan eylem adamları öyle bir yalancı çıkardı ki bir daha aynı türden yalan sarf etme cesaretini kendilerinde bulamaz oldular. O yüzden böyle ağız kıvırma ihtiyacı duymaya başladılar. 

Daha önce de dile getirdiğimiz üzere Olmert’in 2009’daki numaralarını görüyoruz.  O da altı aylık ateşkese ihanet ederek başlattığı saldırıda hedefi önce çok yüksek tutturmuştu. Gazze’yi alıp kendi adamı Muhammed Dahlan’a teslim etmeyi planlıyordu. Yirmi iki gün sürdürdüğü savaşın kendi askerini tükenişe götürdüğünü anlayınca da “biz amacımızı gerçekleştirdik” diyerek saldırıyı tek taraflı bitirdiğini açıkladı. 

Netanyahu da kara operasyonunu ilk gündeme getirdiğinde hedefi yüksek tutturmuştu. Sonra işi tünellere indirgedi. Bunun da askerine maliyetinin ağır olacağını anlayınca “stratejik tünelleri” yıktığı avutmacasıyla işini bitirdiğini söyledi. 

Oysa işgalciyi öncelikli olarak endişelendiren füzelerdir ve bu son operasyon için başlangıçta belirlenen amaç da tünellerin yıkılması değil direnişin elindeki füzelerin tehdidinden kurtulmaktı. Bu amaç doğrultusunda demir kubbenin ne kadar işe yaradığının da görülmesi isteniyordu. 

Yıktığı tüneller ise zaten direnişin işgalci saldırganı göğüs göğüse çatışmanın içine çekmek amacıyla kullandığı yollardır. Onları önce işgalci saldırgana ağır darbe vurmakta kullandı, sonra da bir bakıma arkasında bırakıp çekildi. Dolayısıyla o tüneller zaten tek kullanımlıktı ve fonksiyonunu yerine getirdi. Direnişin elinde, işgalcinin kalbine korku salan daha ne kadar tünel bulunduğunu ve nerede yer aldığını ise siyonist canavar bilmiyor. O yüzden aslında işini bitirmiş değildi ama biraz daha zorlaması durumunda karşısındaki direnişin kendi askerinin işini bitireceğini gördü. 

İşgalci saldırgan cephede asker karşısında savaşmadığı için tünelleri değil asıl Gazze’yi yıktı. Bu konudaki yöntem ve amaçları ile ilgili bilgi ve değerlendirmelerimize de inşallah müteakip yazımızda yer vereceğiz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi