Serdar Arseven

Serdar Arseven

Teşekkürler “Kaptan.”/ Memur Sen’den Gazze hamlesi!..

Teşekkürler “Kaptan.”/ Memur Sen’den Gazze hamlesi!..

İktisat Profesörü Ünsal Ban, Türkiye’nin kazanımlarından bir bölümünü sıralıyor:

- Kişi başına düşen gelir 3 katına çıkartıldı.

- İstanbul Borsası 93 binin üzerine çıkarak rekor kırdı. 

- 27,5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervi 2014 yılı Mayıs ayı itibarı ile 135 milyar dolara yükseltildi. 

-  %55’i aşan enflasyon %6’ya çekildi. 

- Dünyanın en büyük havalimanlarından birinin inşasına başlandı. 

- Enerji bağımlılığımızı sonlandırmak adına nükleer santral anlaşması yapıldı.

- Bütçe açığı %1,1’e çekildi. 

- Faiz harcamaları GSYİH’nın ’inden %3’üne düşürüldü. 

- Üçüncü köprünün temeli atıldı. 

- %63 seviyesinde olan gösterge tahvil faizi tarihin en düşük seviyesi olan %4,6’ya indirildi. 

- IMF’ye olan borçlar sıfırlandı. IMF’den borç alan değil, borç veren ülke konumuna geldik.

Bunlara ilave edilmesi gereken birçok atılım var.

Bir “hızlı tren devrimi” mesela, on iki yıl evvel hayal gibiydi.

Duble yolların diğer faydalarını bir yana bırakın; kazalardaki azalmayı nasıl görmezden geleceksiniz.

Eğitimdeki ayrımcılıklar bu dönemde sona erdirildi, katsayı haksızlığı tarih oldu, başörtüsünün önce okullarda, hemen ardından kamu kurumlarında serbest bırakılması az iş mi?..

İlave 205 bin derslik ve 99 üniversite ne demek…

Okullardaki eğitimin düzeyi yetersiz olabilir, birçok üniversitenin nice eksiği bulunabilir ama sonuçta “Cumhurbaşkanı” bile olabilmene imkân sağlayan diplomayı, yaşadığın ilin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun alabiliyorsun.

Verilen fırsatı değerlendirme azmindeki gençler için ne büyük imkân; ilinde üniversite olmadığı için gurbet ellerde perişan olmuş nice genç vardı bu ülkede.

Bu dönemde yanlışlar elbette oldu, elbette her şey dört dörtlük değildi.

Ama unutmamak lazım ki, yine bu süreçte nice “iddialı” ülke iflasın eşiğine geldi, bazıları da resmen iflas etti.

Kolay yıllar geçirmedik.

Etrafımızda ateş çemberi; savaşlar, işgaller, soykırımlar birbirini kovaladı.

En büyük pazarımız AB krizlerden krizlere sürüklendi.

ABD kurtarma paketlerine ihtiyaç duydu.

Dış kaynaklı zorluklara, içteki büyük çalkantılar eklendi.

Danıştay saldırısı sağlam duramayan bir yapıyı götürecek kadar güçlü bir tezgâhtı, darbe girişimlerinin mahiyetlerini hepimiz biliyoruz…

Kapatma davası, muhtıra, 367 krizi, PKK’nın güdümlü katliamları, gezi olayları, Siyonist faiz lobisinin oyunları, Siyonist medyanın saldırıları…

Bir de “paralel yapı” derdi bindi ülkenin başına, bambaşka bir belâ.

Bu dev dalgaları, yolumuza çıkartılan buz dağlarını ustalıklı manevralarla atlatmayı bildi “Kaptan.”

Kimi zaman hata yaptı ama her hatadan ders çıkartarak yoluna devam etmeyi de bildi.

Şimdi.

Yeni bir  “başlangıç” için, “bitiş” vakti.

Hayırlı uğurlu olsun.

MEMUR SEN’DEN GAZZE’YE YARDIM HAMLESİ

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu ve dâvâ arkadaşlarına şükran.

Memur-Sen, 7 Temmuz’dan bu yana İsrail saldırılarının hedefi olan Gazze’nin yaralarını sarmak için yardım kampanyası başlattı. Bu kapsamda, yardım hesabı ve kısa mesaj hattı açan Memur-Sen, toplanacak yardımlarla Gazze’ye Vefa ve Şifa Kapısı açıyor. Hedef, Mehmet Akif İnan Mescid-i Aksa okulu ve Şifa Hastanesi yapmak. 

Memur-Sen tarafından başlatılan “Gazze İçin Ben de Varım Diyoruz. Gazze’ye Vefa ve Şifa Kapısı Açıyoruz” yardım kampanyası Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen tarafından ilan edildi.

Özetle şöyle:

“GAZZE İÇİN BEN DE VARIM DİYORUZ. GAZZE’YE VEFA VE ŞİFA KAPISI AÇIYORUZ”yardım kampanyası; 
a) Ziraat Bankası Ankara Yenişehir Şubesi nezdinde açılan Hesap No: 42989673-5005 nolu (IBAN NO:TR64 0001 0004 7142 9896 7350 05) hesap numarasına nakdi yardım için bağış yapılması suretiyle,
b) Bütün GSM operatörlerinden 2406 nolu numaraya “Gazze” yazıp gönderilmek suretiyle (SMS ücretsiz; atılan her mesaj 5 TL yardım anlamına geliyor) gerçekleştirilecek.   

Öte yandan Konfederasyona bağlı 11 sendika ve tüm teşkilatın desteğiyle başlatılan kampanyaya ek olarak Memur-Sen, Gazze’ye doktor, hemşire, imam, öğretmen, sosyal danışman ve teknisyenlerden oluşan bir “destek ekibi” gönderiyor.

Allah razı olsun Ahmet Gündoğdu ve dâvâ arkadaşları.

Birileri “otorite” dedikleri soykırımcılara “sadakat-i ekmel”de bulunurken, birileri de Müslümanlara el uzatıyor…

Fark var!.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi