Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Adım Hıdır, durum budur..

Adım Hıdır, durum budur..

CHP’de kongre tarihi belli oldu.. Cumhurbaşkanının göreve başlayıp, yeni başbakanı atamasının hemen ardından CHP kongresi var.. 

“Ben kararımı verdim, lider olmaya geldim, ülkeme hizmet için, Sarıgül’e söz verdim”, “Geleceğin liderleri” diye bir oluşumdan haberiniz var mı? Sarıgül’ün başını çektiği böyle bir oluşum var. Kökleri 1977’ye kadar gidiyor.. O zamanki adı “Efsane gençlik”.. O zamanki Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu’nun sponsorluğunda 45 gün süren bu kamptan sonra Ecevit’in “Karaoğlan” diye tanıtılması ve “ne ezen ne ezilen, halkça bir düzen” sloganı da bu kamptan sonra kullanılmaya başlamış..

Daha sonra Sarıgül bu kamp işini “Geleceğin liderleri” adı ile sürdürmüş.

İlk kamp, dönemler şeklinde ve bütün Türkiye’den parti teşkilatı tarafından seçilen isimlerden oluşmuş. 12 Eylül’de bu örgütlenme hukuki incelemeye alınıyor.. 2012’de bu ilk kampa katılanlar yine Mersin Belenoluk’ta bir araya gelmişler.

İddiaya göre bugüne kadar bu kamplarda 150.000 kişi eğitim görmüş, 50.000’i hâlâ yakın takipte. 15.000’i ise aktif..

İddia sahiplerine göre bu yapı CHP’nin paralel yapılanması ve Sarıgül’ün asıl gücü de bu gençliğe dayanıyor..

Geleceğin liderleri 7-14 yaşlarında kampa alınıyorlar ve gelecek vaad edenlerle temas sürdürülüyor. CHP’nin de örgütlü bir gençlik tabanı var, MHP’nin de. Herkesin gençlik üzerinde planları var. Aslında bu normal, eğer gençler silahlı eğitime alınmıyorsa ve gizlilik kuralları ile aile ve arkadaşlarından tecrit edilerek militanlaştırılmıyorsa..

Ama süreç çok da masum değil.. Kimi gençleri terörle kimi uyuşturucu ile ilişkilendiriyor. Fuhuş sektörüne sermaye yapıyorlar gençleri.. Kimi dini kullanarak, siyasi hedeflerine malzeme yapıyor, ideolojik ajan ya da militan haline getiriyor.. Tarikat görünümlü yapılar içinde de bu tür oluşumlar mümkün olabiliyor.

Bir kısmı da geleceğin dünyasında değerlendirilmek üzere takibe alınıyor..

CHP bu konrede İş Bankası konusunu konuşmaz ise bu saatli bombayı yeni yönetimin kucağına bırakmış olacaktır.

İş Bankası sadece Hilafet Fonu ile ilgili değil. İşin içinde, Osmanlı Terakki Bankası’ndan Afyon Terakki Bankası’na kadar bir sürü kriptolu dosya var. Üzeyir Garih’in mezarı başında öldürüldüğü Küçük Hüseyin Efendinin adı da var o dosyada. Şimdi İş Bankası adı, Rusya’dan gelen uçak yakıtı işine karıştı. İşin içinde bir de Asya Finans’ın büyük ortaklarından birinin adı geçiyor.. Yani CHP’nin dosyası kabarık. 

İş Bankası bazı ortak ve mudileri ile de mahkemelik.

İş Bankası ile derdest İstanbul’da, İstanbul dışında bir düzineye yakın dava var. CHP İş Bankası kamburu ile hiçbir yere gidemez. Tabii kendi geçmişi ile hesaplaşmadan da. Sayıları binleri bulan muris davacılar bu işin peşini bırakmayacaklar.. 

CHP kongrelerinin ilginç bir yanı da, bu kongrelerin sonuçlarının İş Bankası’nın yönetiminde değişikliğe sebeb olabilmesi.

Türkiye ilginç bir ülke. Partinin bankası var. Cemaatin de var. CHP’nin İŞ’i varsa, cemaatin Asya’sı var.

Bazı holdingler, derin devletin örtülü KİT’i gibi. Asya Finans da cemaatin, daha doğrusu paralel devletin örtülü KİT’i.. Bu anlamda İş Bankası ile Asya Finans arasında ilginç bir paralellik var.

CHP ile paralel yapı arasında derin bir bağ var sanki.. Paralel yapının senaryosuna göre bugün Çankaya’da Gül değil, Baykal olması gerekiyordu..

Gül sanki oynanan oyunun farkında değil gibi. Birileri onu, Erdoğan’a karşı kullanmak istiyor. Yoksa Gül’ü düşündüklerinden değil. Gül de başından beri birtakım gereksiz ve tehlikeli adamı hep yakınında tuttu.. Birileri dost görüntüsü altında Gül’ü mayınlı tarlada top oynamaya çağırıyor sanki. Kimileri de siyasi gelecekleri ve ihtirasları için Gül üzerinden hesaplar yapıyor sanki.

Gül ay sonunda Çankaya’dan ayrılacak. Hatırlatalım, ağuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı. Yüzünüze gülenlere kanmayın. Bazı şeyleri belki açık açık konuşmak gerek. Artık protokol engeli de olmayacak. 

CHP, MHP ve cemaat aynı sepete girdi. Dilerim Abdullah Gül, çatıyı taşıyan 3 ayağın itibar ajanlarının kumpasına gelmez. Dost görünenlerin intikam ve ihtiraslarının tuzağına düşmez.

Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi