Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Federal Almanya”dan “Paralel Almanya”ya!..

“Federal Almanya”dan “Paralel Almanya”ya!..

ABD’nin Almanya’yı dinlediği ortaya çıktığında yeşilinden kızılına, faşistinden “homo”suna ne kadar muhalefet partisi varsa bu durumun kabul edilemez olduğunu açıklamış ve Alman Devleti’ne yönelik bu “düşmanca” tutumu kınamıştı.

Almanya’nın bizi yaklaşık yarım asırdır çatır çatır dinlediği ortaya çıktı, Alman kokanası Merkel bunu itiraf etti, “Almanya’nın düşmanlığı” tescillendi ama bizim malûm muhalefet partilerinden Almanya’ya en ufak bir tepki yok!..

Alman’ın “homosu” bile ‘bizimkilerden’ daha mı vatansever?..

Malûm muhalefet partilerinin birden bire “Paralel Yapı”ya eklemlenmeleri şüpheyi davet edici bir hal değil mi?

Bilirsiniz; 2015 seçimine hazırlık niteliğindeki “Ekmel Bey” projesini, muhteviyatında sözüm ona “Amiral Gemisi”ni de barındıran medya grubunun “patronajı” ayarlamıştı.

O “patronaj”ın Almanya cenahıyla ilişkilerine dikiz!..

KILIÇDAROĞLU, BAYKAL, KASET, BND, PARALEL!

Mesele mesele içinde.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alman İstihbarat Servisi yetkilileri ile defalarca görüştüğüne ilişkin iddiaları ben dillendirmiyorum ama CHP’deki birçok isim bu konuda ısrarlı.

CHP’de Genel Başkan değişikliğine yol açan “komplo”dan söz açıldığında hemen bu görüşmelere dikkat çekiyorlar.

“Ellerindeki delilleri” soruyorum.

“Yakında her şey ortaya çıkacak!... Kimlerin kimlerle ne gibi ilişkileri varsa!” diyorlar.

Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nu savunuyorum;

“Aksi ispat edilinceye kadar herkes masumdur!”

Bu Almanya işinin üzerine kuvvetle gitmek gerekiyor.

Türkiye’de sözüm ona “Amiral Gemisi” de bulunan medya grubunun, Alman derin devleti ile ilişkilerine girildiğinde çok önemli noktalar ortaya çıkacak.

Sayın Erdoğan, o grubun ilişkilerini “meyve olgunlaştığında” açıklayacağını belirtmişti.

Meyve artık olgunlaşmış olmalı.

Köşk’teyken kopartıp milletimizin istifadesine sunmanın tam zamanı.

Sadece o grup değil, onunla “paralel” çalışan diğer yapının da Almanya ile ilişkileri üzerinde durulmalı.

Menfur bir cinayete kurban giden Necip Hablemitoğlu’nun bu konuda hazırladığı çok sıkı bir rapor var.

O raporda, Alman İstihbarat Örgütü BND ile “münasebetler” ele alınıyor.

Neresinden bakarsanız bakın  Almanya ile “bağlantıların” gözler önüne serilmesi çok önemli.

İstihbarat uzmanı Bülent Orakoğlu’nun ifadesi ile “Paralel Yapı’nın, Almanya’da güçlü bir lobiye sahip olması, Alman vakıflarıyla bağlantıları ve en önemlisi de Alman Dış İstihbarat Servisi BND ve İç İstihbarat Örgütü Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı, İngiliz ve ABD gizli servisleriyle yakın ilişkileri (Necip Hablemitoğlu’nun Köstebek adlı kitabı) Almanya’nın yaptığı dinlemelerde, BND’ye yurtiçi desteğin Paralel Yapı tarafından sağlanmış olabileceği ihtimalini ve kuşkusunu artırıyor.”

Bu arada;

İfade vermesine kısa bir süre kala öldürülen MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu’nun “sansürlenen” notlarına da dikkat.

Kozinoğlu, Deniz Feneri davasının Alman İstihbaratı’nın uydurması olduğunu belirtiyor o notlarda!..

Milat gazetesinin “Deniz Feneri sürecinde Alman istihbarat örgütü BND’nin bizdeki bazı unsurlarla nasıl ortak hareket ettiğine dair” yönelik haberleri dikkate değer.

Deniz Feneri davasına ilişkin dosyaları hatırlayın, servisleri hatırlayın!..

Bu “servis” dosyaları bolca kullanan daha doğrusu birileri tarafından bolca kullanılan Deniz Baykal, genel başkanlık koltuğundan indirildikten sonra anlamıştır neyin ne olduğunu!..

Anlamıştır da nedense “hakkını” savunamamaktadır!..

Korkunun ecele faydası ne; şantaj, tehdit kimden gelirse gelsin…

Devam! 

Cumhurbaşkanlığı’na seçilen Başbakanımız Erdoğan, bu konuda sinyali verdi.

Mağduriyeti orda

Devletimiz Sayın Baykal’ın arkasında.

Daha ne olsun.

Deniz Feneri davasında mağdur edilen kıymetli kardeşlerimiz de “Almanya hattı”nın üzerine daha fazla gitmeli.

Başlarına gelenin “kaynağını” çok iyi biliyorlar.

“İçeri girdik çıktık, üzerine bir bardak su içelim, bunlarla uğraşılmaz!” demeyeceklerdir herhalde.

Sayın Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasının ardından kısa sürede çok önemli gelişmelerin olmasını bekliyorum.

Cumhurbaşkanı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu bütün gücüyle abanabilir bu olayların üzerine.

Almanya-Paralel Yapı- İri Medya grubu arasındaki “işbirliği” üzerindeki bütün örtüler kaldırılmalı.

Saçma sapan bir bitiriş olsun:

Bu konuda “tesettür”e riayet “füruat”tır!.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi