Serdar Demirel

Serdar Demirel

AVM’siz Cennet olmaz mı?

AVM’siz Cennet olmaz mı?

Bazen insan hiç beklemediği bir ânda hiç beklemediği bir soruyla karşı karşıya kalabiliyor. O ân soruyu soran kişinin şaka yapıp yapmadığını anlamakta da zorlanabilir. Ciddiye almaz. Bu yüzden de soruyu geçiştirmeye çalışır. Oysa ki, soruyu soran kişi bütün ciddiyetini takınmış ve kendisi için önemli olan sorunun cevabını beklemektedir. Böylesi bir durumu aşağıdaki soruyla muhatap olunca yaşadım.

“Cennet’te AVM (Alış Veriş Merkezi / Shopping Center) var mı?” 

Bu soruya kendime göre biraz ciddiyet formatı giydirip öyle cevap vermeye çalıştım. 

Cennet, insan hafsalasının tam takdir edemeyeceği en güzel nimetlerin olduğu yerdir, dedim. Kur’an müfessiri olan sahabi Hz. İbn Abbas, Kur’an’da zikredilen Cennet nimetlerinin bu dünyadakiler gibi olmadığını, orada zikredilen üzüm, şarap, altından ırmaklar akan bahçeler vs. türden nimetlerin bu dünyadakilerle sadece isim benzerliğinin olduğunu, ondan öte bir benzerliklerinin bulunmadığını söylediğini aktardım. 

Bu dünyadaki bazı nimetlerin isimlerinin Kur’an’da Cennet nimetlerinin ismi olarak zikredilmesinin sebebi, insan zihnini Cennet nimetlerinin güzelliğine ve muhtevasına yaklaştırmak için olduğunu falan da anlattım. Metafizik alemde, tamamen farklı bir boyutta varolan nimetlerin bu dünyanın insan algısının sınırlarıyla sınırlandırılamayacağı izahını da yaptım.. 

Ama muhatabım, dünya ve Cennet nimetlerinin muhtevasının tamamen farklı olmasını önemsemedi bile. O, sorusunda ısrar etti. Eğer Cennet bana nasip olursa orada AVM isterim dedi. Allah (c.c) Cennet’tekilere her istediklerini vereceğine göre ben de AVM istiyorum!.. 

Önceleri fazla ciddi bulmadığım bu soru daha sonraları zihnimi meşgul etmeye başladı. Bir müslüman Cennet’te neden AVM ister diye. AVM’siz Cennet düşünememek nasıl bir şey? Bir müslüman algısında AVM ne zamandan beri Cennet nimeti olarak yer etmeye başladı?

Oysa bendeniz AVM’lere gitmeyi pek sevmem. Gitmek zorunda kalsam da zaruret miktarı orada bulunurum. Bu yüzden olsa gerek AVM’lerde dinlenmek, vakit geçirmek, eğlenmek isteyen kişileri anlamakta zorlanırım.

Bir defasında bir dostum; eşimle ne zaman kavga etsek onu AVM’ye götürüyorum, çünkü orada rahatlıyor dediğinde çok şaşırmıştım. Bir ödül gibi.. Belki de bir terapi gibi..

Benim, kapitalizmin tapınma yerine dönen AVM’lere itirazlarım var. Belki bu hususta beni katı bulacak okurlarım da çıkacaktır.

AVM’ler insan ihtiyaçlarını karşıladıkları müddetçe insanın hayatında olacaklardır, sorun burada değil. Sorun, AVM’lerin insanın sınırlı olan biyolojik ihtiyaçlarından çok onun üretilen, kurgulanan ve kışkırtılan sınırsız psikolojik ihtiyaçlarına hitap etmesinde.  

Bu kurgu aslında insan fıtratına ve dolayısıyla İslâm toplum yapısına uygun bir kurgu değildir. Meselâ daha altı ay önce piyasaya çıkmışken aldığı ve bütün ihtiyaçlarına fazlasıyla cevap veren bir cep telefonunu insan neden son versiyonuyla değiştirmek için yanıp tutuşur?

Alışveriş yapmasa da gidip saatlerce binlerce ürünü hayran hayran temaşa eden insanlar var? Onları elde edemediği için kendini huzursuz, mutsuz ve değersiz hissedenler var.  

Finans kapitalin reklamların gücüyle oluşturduğu trendler insanda ihtiyaç duymadığı şeylere ihtiyaç hissi meydana getiriyor. Hakikati olmayan sahte şeylerin bir müslümanın Cennet tasavvurunda Cennet kadar talep edilebilmesi, bana; “Acaba Cennet beklentisi de mi sekülerleşiyor?” sorusunu sordurtuyor.. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Serdar Demirel Arşivi