Ersoy Dede

Ersoy Dede

Ben de Camdan Bakıyorum Sayın Çelik

Ben de Camdan Bakıyorum Sayın Çelik

Çalışma Bakanı Faruk Çelik, bir yakınını ziyarete gittiği hastanenin camından bakıyor. Tam karşısında bir bina.. İskelesinde işçiler önlem almadan çalışıyor. Faruk Çelik hemen telefona sarılıyor. O inşaatın sorumluluk bölgesindeki iş teftiş grup başkanını cepten arıyor. Bulunduğu yerin adresini bildiriyor ve telefonu kapatıyor.. Müfettişler geliyor, incelemelerini yapıyor. Sonuç?.. İnşaatı mühürlüyorlar...  

Film gibi. Ama gerçek.. Özellikle Mecidiyeköy’deki asansör faciasından sonra daha bir duyarlı hale gelen müfettişler artık kimsenin gözünün yaşına bakmayacak demek ki.. Zira ben Faruk Çelik ile ilgili haberi okurken belli bir noktaya kadar aynen Çelik’in yaşadıklarını yaşadığımı hatırladım.. Ben de tıpkı Sayın Çelik gibi camdan bakınca pek çok konuda yasaya, mevzuata, yönetmeliğe aykırı işlerin olduğu inşaatlar görüyorum. Benim öyle cepten arayabileceğim bir iş teftiş grup başkanı yok tanıdığım. Önce ilçe belediyesine ardından da büyükşehir belediyesine haber veriyorum. Büyükşehir Belediyesi, “sorumluluk ilçe belediyesinindir” diyerek ilgilenme ihtiyacı bile duymadan topu atıyor.. Camdan bakıyorum ama Faruk Çelik’inki gibi bir netice alamıyorum.. Niye?.. Mesela çalışma saatleri konusunda sorumluluk ilçe belediyelerininmiş.. Kartal Belediyesi’ne; “şu anda camdan bakıyorum. Saat olmuş gece 12:00.. Bu inşaat hâlâ çalışıyor” diyorum. “Üç defa ceza kestik başka yapacak birşeyimiz yok” cevabını alıyorum... Yok zabıta işini yapmadığından değil, bize gösterilen yolun bu kadar olduğundan kaynaklanıyor hepsi.. “Usûle, mevzuata, yönetmeliğe aykırı işleri zabıtaya bildirin” dediler bize.. Biz de bildirip duruyoruz.. Sonuçta ceza kesiyorlar. 10 bin TL... 17 katlı inşaatın müteahhiti için fındık-fıstık parası... İşine bakmaya devam ediyor. İş teftiş grup başkanı tanıdığımız olsa ne yapacak bilemiyorum. Ama sahiden bu işlerle ilgilenen biri olsa sormam gereken onlarca soru birikti... 

BİZ NEDEN BİLMİYORUZ?

Bu arada sağa sola baktığınızda her yanda bir inşaat ya da kış öncesi yapılan dış cephe mantolama işlerini görürsünüz.. Yani bir kaç yüz metre yol gitmeden ya bir temel, ya bir hafriyat ya da iskelesi kurulmuş bir bina ile karşılaşmanız mümkün.. Hemen hemen tamamının, (bakın abartmıyorum, test edin isterseniz) tamamının önünden geçerken ya hukuksuz bir şekilde beton mikserleriyle yolun kapatıldığını ya çevre güvenliği alınmadan iskele kurulup altından geçmek durumunda kaldığınızı ya emniyetsiz ve güvenliksiz bir şekilde sarkaç vinçlerle yukarı beton bloklar taşındığını görüyorsunuzdur.. Kaçınız “Acaba nereyi arasak da şu aç gözlü müteahhiti şikayet etsek” diye düşündünüz?.. Siz-biz sıradan vatandaşlar diyelim ki bu bilinçte değiliz.. Çalışma Bakanlığı, yerel yönetimler vesaire vatandaşı buna teşvik edecek hangi tanıtım faaliyetinde bulundu?.. Benim bugüne kadar rastladığım en spesifik tanıtım faaliyeti Bakan Çelik’in telefonla iş teftiş grup başkanını arayarak inşaat mühürletme hadisesi. Peki biz de aynını yapabilecek miyiz?. Yapabileceksek, nasıl yapacağımızı bir kamu spotuyla bakanlık anlatsa ya. Yoksa bila bedel ben bir kamu spotu çekip, bakanlığa gönderebilirim. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi