Prof. Dr. Şaban Şimşek

Prof. Dr. Şaban Şimşek

Bu ne İŞ-İD dir!? (2)

Bu ne İŞ-İD dir!? (2)

IŞİD olayını değerlendirirken mutlaka aklın merkezine konulması gereken nokta…

Şurası bir gerçektir ki Ortadoğu’da, tarih boyunca (buna Osmanlıdan bu yana desek belki de daha doğru olur) Sünni-İslamcı bir iktidar olmamıştır; Ya Şiiler, ya Dürziler, ya Nusayriler, ya Vehhabiler (Sünni olduklarını iddia edenler var!), ya Kıptiler ya da sözde Sünni ama bu mezheple ve hatta İslam’la da pek alakası olmayan satılmış kişilikler, aileler, hanedanlar ön plana çıkarılmış, Osmanlı’nın yıkılması sonrası emperyal devletler tarafından ihdas edilen kukla devletlerin başına getirilmişlerdir. Zaman zaman bazı yerlerde serbest demokratik seçimleri kazanıp iktidara gelmeye hak kazanan samimi Sünni gruplar ise, etnik, mezhepsel ve/veya askeri güçler aracılığıyla dahili ve harici legal ya da illegal güçlerin müdahalesiyle anında bertaraf edilmişlerdir. Mesela; Mısırda Müslüman Kardeşler, Filistin’de Hamas, Cezayir’de FİS... Ak Parti Hükümetlerini bir kenara koyarsak, Türkiye’yi de rahatlıkla ekleyebiliriz bunlara.

IŞİD olayını bu çerçevede değerlendirildiğimizde şunu söyleyebiliriz: Sünnilerin, Suriye’de Baba Esad’tan bu yana siyasi iktidarın tamamen dışında tutulması, Irak’ta ise özellikle Saddam’dan sonra giderek iktidardan dışlanması IŞİD’in oluşmasındaki en büyük etkendir. IŞİD bu dini ve sosyal zeminde, Ortadoğu’da özellikle İran’ın da çabalarıyla giderek kuvvetlenen Şia’ya karşı, beğenelim ya da beğenmeyelim, Sünni bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Bu anlamda IŞİD’le, Ortadoğu’da zaten eksik olmayan dini ve mezhepsel bölünmelere (etnik olanlar da var tabii!), İsrail ve ABD’nin geleneksel politikalarına uygun olarak bir yenisi daha eklenmiştir!

Bu bölgede barışı arayan haricilerin (ki hiçbirinin bu ülkeyle sınır komşuluğu yoktur!?) eğer samimilerse, bu gerçekliği hiçbir zaman unutmamaları gerekiyor. Yoksa “Ortadoğu’yu istediğim gibi parçalar (atomizasyon), ABD-Batı ve İsrail’in siyasi çıkarlarına göre dizayn ederim” şeklindeki politikalarına devam ederlerse, kesinlikle başarılı olamayacaklar ve bu yangın coğrafyasında daha çok can yanacak, kan akacaktır. Bu arada, kendi vatandaşlarının da kafası kesilmeye devam edilecektir maalesef. Bizatihi kendi ülkelerinde meydana gelecek IŞİD bağlantılı tedhiş olayları ise bunun çabasıdır!

Evet, ulusal ya da uluslararası, yazılı ya da sözlü medyada pek dile getirilmiyor ama IŞİD’e bir de bu yönden bakmak gerekiyor: Hiçbir zaman birinci sınıf vatandaş olamamış, kuşaklar boyunca itilip kakılmış bir Sünni nüfus ve İslam dünyasının Papa gibi dini bir otoriteden yoksun oluşu… Bu iki sebep, olayı bölgesel olmaktan çıkarıyor, (önemsiz oldukları vurgulamak için olsa gerek, onlar için “uluslararası çete” tanımlaması yapılsa da) IŞİD’i belli ölçülerde evrensel kılıyor. Çete deyip işin içinden çıkmak doğru mu? Bence değil. Zira bugün geldikleri “toprak edinme, kamu düzeni, devlet kurma” aşaması bir yana, bu öyle bir çete(!) ki çoğu elemanı yabancı dil biliyor, Twitter hesabı açabiliyor (Bugün IŞİD’in twitter’da 60 000 hesabı var ve ünlülerin banka hesaplarına girip hack’liyebiliyor!!?

Son günlerde tıklanma rekoru kıran, Vice News muhabiri Medyan Dairieh’in çekmiş olduğu video sadece IŞİD’in kimliği ve sosyal tabanı konusunda çok önemli ipuçları vermekle kalmıyor, kurmak istedikleri düzene dair ayrıntıları da içeriyor. O videoda da görülüyor ki IŞİD’in günlük hayatı kontrol eden elemanları kendileri ve ailelerinin hayatlarını tamamıyla bir amaca adamışlar ve bunda çok samimiler; “Biz Müslüman’ız ve bu topraklarda şeriat istiyoruz, şeriat da ancak silahla getirilebilir” diyorlar.

IŞİD’e bu anlamda isterseniz “ümmetçi” de diyebilirsiniz. Yaptıkları her şeyi kendi anlayışlarındaki şeriata dayandırıyorlar çünkü. Yüzleri rahat görünüyor, sanki savaşmıyorlar da bir aksiyon filmi çeviriyorlar! İşin ilginç yanı, kendilerine karşı olan direnci, insanları korkutarak baştan kırmak amaçlı olsa da,  tüm dünya’da hemen herkesin içini dışına çıkaracak kadar iğrenç bulduğu kafa kesme görüntülerinin sahipleri oldukları halde, vicdanları da rahat(!); iyi bir iş yaptıklarından eminler ve çok kararlılar.

Dünya kamuoyundaki genel hava, “evet, onlar vahşidir, gayrı insanidir vs” ama tabanda destekleri de yok değil; İster korkudan ister gönülden, insanlar dediklerini anında kabul ediyor ve uyguluyor. Bu şekilde bir kamu düzeni oluşturmaya çalışıyorlar. Sadece işgal ettikleri bölgelerdeki halk kesiminden de değil bu, dış ülkelerdeki akademisyenlerden bile destek görüyorlar. Ürdün'ün ANB Televizyonu’nda bir açık oturumda konuşan Filistin asıllı Ürdünlü siyasetçi Muhammed Bayud el-Temimi’nin şu görüşü bunun en bariz örneği: “Dün Tabaka havaalanında kesilen Suriye askerleri, 100 bin kere kesilmeyi hak etmişlerdi. Halep'e her gün 100 varil bombası attılar.” Başı kesilen Suriye’li askerlerle ilgili olarak “Çocukları, kadınları öldürdüler. Suriye'nin şehirlerini yıktılar. Varil bombaları Tabka havaalanında yapılıyordu. Bu bombalar bütün Suriye halkını katletti. Eğer bu Müslümanlar terörist iseler, ben bu teröristleri selamlıyorum! Irak Şam İslam Devleti'ni selamlıyorum! Elleriniz mübarek olsun! İlerleyin”...Evet, kafa kesme gibi vandallığa katılmak elbette mümkün değil ama bu akademisyenin yaptığı kıyaslamada hiç mi haklılık payı yok?   

Bütün bu söylediklerim asla onların yöntemlerini benimsediğim, yaptıkları insanlık dışı vahşeti onayladığım anlamında algılanmasın lütfen, asla! O kafa kesmelerin, binlerce insanı katletmelerin, on binlerce insanı yalın ayak başıkabak, çoluk çocuk dağlara sürmelerin bırakınız Müslümanlıkla, en kaba insanlıkla bile bağdaşır yanı yok. Bu açıdan bakıldığında IŞİD’çiler olsa olsa, Necip Faıl’ın deyimiyle “ham, kaba, softa” Müslümanlardır ancak. Ama bütün bu yazdıklarım da apaçık bir gerçek.

Hakiki adı Avvad İbrahim Ali Muhammed el Bedri olan liderleri Ebubekir El Bağdadi bir ilahiyatçı. Ama hakkında çok çeşitli söylentiler var. Mesela eski CIA ve NSA çalışanı Edward Snowden’a göre o bir Arap değl Yahudi asıllı; adı da Shimon Eilot!..

Kimine göre IŞİD El Kaide’nin bugünkü versiyonu. Onlar da, akidelerinin Kuran ve Sünnet'e dayandığını ve İslam’ın yalnızca kendileri tarafından temsil edildiğini söylüyor, dolayısıyla kendilerinden olmayan herkesi (İslam ya da İslam dışı) kafir olarak görüyor. IŞİD olayının asıl teorisyen ise sapıkların atası” olarak bilinen, Allah Arş'ın üzerinde oturur, kendisi ile beraber oturması için Resulullah’a da yer bırakır; Allah gökten yere, benim indiğim gibi iner; Kabri Nebeviyi ziyaret için sefere çıkmak haramdır; Hazret-i Ali'ye de on yedi meselede Kur'anın nassına muhalefet etti.” diyen, diyebilen, Vehhabiliğin de kurucusu sayılan İbn-i Teymiyye’dir. (13.Yüzyıl)

Siyasi oluşum olarak, ABD ve Batı’nın Afganistanda tezgahladığı Taliban ve El Kaide’ye benziyorlar. Onlardan farkları sadece bir bölgenin ve bir ırkın insanlarından oluşmamaları, klasik radikal İslamcı gruplarına benzemeyen renk, efektler kullanmaları ve değişik coğrafyalarda değil sadece bir bölgede (Suriye-Irak) etkinlik göstermeleri ve de bunu (sözde) hilafetle birleştirip bir devlet kurmaya kadar götürmeleridir. Mesela; genel olarak insanlara pek de sempatik gelmeyen siyah renkli bayrak kullanıyorlar, yeşil sarık-cüppe fazla öne çıkmıyor, infaz edilecekleri insanlara ise Batı’nın kullandığı portakal renkli kefen giydiriyorlar.

Ezcümle; IŞİD sanıldığında çok daha ciddi bir oluşumdur. Onları “uluslararası bir çete” diye basite indirgeyip politikalar oluşturulamaz. Bu oluşum kanımca emperyal güçlerin fikri ve lojistik desteği ile kurulmuştur. Ancak bugün gelinen noktada, kendisi için uygun görülen sınırları aşmıştır; İsrail’e dokunmuyor hatta ekmeğine yağ sürüyor olsa da bölgedeki diğer dengeleri bozmaktadır çünkü. Bu sebeple, bir şekilde ilerlemesi durdurulacaktır ama yok edilmeyecek, edilemeyecektir. Zira bölgemizde her zaman İslam için kötü örnek olarak gösterebilecekleri, İslamofobiyi daha da derinleştirecekleri bir oyuncak devlet olarak ortada durması işlerine gelecektir!      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Prof. Dr. Şaban Şimşek Arşivi