Yener Dönmez

Yener Dönmez

İlk büyük başarı

İlk büyük başarı

Rehinelerin kurtarılması Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun liderliğindeki 63. Hükümet’in ilk büyük başarısı olarak kayda geçti. 

Askeri operasyon seçeneğinin kullanılmadan krizin çözülebilmiş olması önemli bir başarıdır. 

Aynı yöntemin IŞİD konusunda da devam ettirilmesi gerekiyor. Türkiye’nin askeri seçenekler içinde olması pek çok yeni problemle karşılaşması anlamına gelecek çünkü. 

Malum Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’yi hem sınırlarını açma konusunda, hem de fiilen askeri operasyona katılma konusunda ikna etmeye çalışıyor; fakat Türkiye buna yanaşmıyordu.

Rehineler IŞİD’in elindeyken ortaya çekincelerini rahatça koyabilen Türkiye, vatandaşlarımızın IŞİD’in elinden kurtarılmasından sonra bu rahatlığı biraz yitirmiş görünüyor.  

Lakin, başka çekinceler yok mu?

Elbette var.

Ve bunlar da açık açık masaya konmalı. 

Örneğin sınırımızda karşılaşabileceğimiz problemler konusu tüm dünyaya çok iyi bir şekilde anlatılmalı. 

Diğer taraftan, Taraf gazetesi ve benzer medya organları eliyle işlenen “PKK’nın silahlandırılması” tezi, Türkiye’nin çekilmek istendiği girdabı gösteriyor. Dün IŞİD’i silahlandırmakla suçlanıp adı terörle anılmaya çalışan Türkiye’yi, şimdi başka bir terör örgütünü silahlandırarak dünyadaki algısını yerle bir etmek istiyorlar. 

Bölgemizdeki temel problem bu zaten. Herkeste silah var. Yüzlerce grup ve onların silahlandırdığı siviller..  

Halkında bu derece hafif ve yarı ağır silahlar olan ülkelerin istikrarlı olması mümkün mü?

Türkiye eliyle silahlı grupların sayısının artırılmasına çalışmak, “bu bölgeyi daha da istikrarsızlaştırmak istiyoruz” demektir. 

Türkiye “silah” işine asla girmemeli. 

Yürütülebildiği kadar diplomasi yürütülmeli. Diplomasiyle çözülemeyecek kısımda ise, “Irak’ı bu hale kim getirdiyse o gelip bu pisliği temizlemeli” tezi ortaya konmalı. 

Durduk yere IŞİD’le ya da başka bir grupla neden çatışmaya girelim?

PKK problemiyle yıllarca uğraşırken bize kim yardım etti? 

IŞİD kimin için tehditse o çözsün.

Maliki ordusunu çekeceğine çarpışsaydı. Amerika, Irak’ın düzenli ordusunu yok edip, mezhepler ve milletler arası taksim yapıp istikrarsız bir ülke inşa ederken düşünseydi bunları. 

Bizim derdimiz değil vesselam…

Bölgeyi ha Maliki diktatörü yönetmiş. Ha IŞİD…  

Sürekli birilerinin ağladığı bir coğrafya var. Bu coğrafyanın oluşmasında en az kabahati olan ülke de Türkiye. 

IŞİD’de MKE silahı var diye yazan Taraf gazetesi, PKK’ya silah verirsek yarın “PKK’da MKE silahı var” diye manşetler atar. Hatta PKK’nın internet siteleri  fotoğraflarını bile basarlar. Kendilerini legal göstermek için. 

Zaten özerklikten bahsedenler, bölgedeki güvenlik güçlerinin sevk ve idaresinin de kendilerine devredilmesini istiyorlar. 

O bölgenin silahsızlanmaya ihtiyacı var, silahlanmaya değil. 

Bugüne kadar silahtan kimlerin kazandığı zaten malum. 

Türkiye çatışmalardan hep kaybetti. 

Amerika’nın baskısına direnmek, hatta bu baskıları defetmek durumundayız.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Yener Dönmez Arşivi