Serdar Arseven

Serdar Arseven

IŞİD görünümlü “eylemlere” dikkat!..

IŞİD görünümlü “eylemlere” dikkat!..

Üç günlük Diyarbakır programımız boyunca “IŞİD tezgâhının” Güneydoğu’da ne gibi etkiler meydana getirdiğini gözlemleme imkânı bulduk.

Dönüşte Emniyet’e uğradık...

Orada da “Güvenlik” meseleleri hakkında bilgilendirildik.

Sonrasında askeriye ile bağlantılarını güçlü bir şekilde sürdüren bir “arkadaş” ile buluştuk...

Gece de Güneydoğu bölgesinin hassasiyetlerini ve “çözüm sürecinin değerini” çok iyi bilen Kürtlerin ağırlıkta olduğu bir sohbet ortamında bulunduk...

Diyarbakırlı Kürtler, çözüm sürecinin getirdiği kısmi rahatlıktan kaynaklanan “memnuniyet” ve bu rahatlığı kaçırmakla yüz yüze olmanın verdiği “endişe” arasında gidip geliyor.

Havaları parçalı bulutlu.

Üzerlerindeki “PKK baskısı” iyice artmış durumda.

“Gönüllü” dağa çıkışların azalmış olmasından dolayı, çocukları “maddi” boyutlu vaatlerle götürüyorlar son zamanlarda, bu yolla dağa götürdüklerinin sayısında artış var.

IŞİD tezgâhı da, “dağa gidişleri” tırmandırmaya başlamış.

PKK Güneydoğu’da ve özellikle de Diyarbakır’da “TC’nin destek verdiği soykırım” yalanınıpompalıyor.

Örgütün “maddi imkânlarından” faydalanan geniş bir kitle yoğun propagandayla “Çözüm Süreci”ni vurmaya çalışıyor.

Bu arada, “İstihbarat”tan gelen bilgiyle birleştirerek ifade edelim;

Türkiye-Suriye ve Türkiye-Irak sınırlarının yanısıra İstanbul’da da CIA, MI6, BND(...) ajanları kaynıyor.

Çok sayıda “Kürt Ulusalcısı” ile “Türk Milliyetçisi” bu işlerde kullanılıyor!..

(Bu konulardaki hassasiyeti belli olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Milliyetçilerin ne gibi tezgâhlara çekilmek istendiğini” biliyor ve buna göre tedbirlerini alıyor... )

KONTROL DIŞINDAKİ BÜYÜK KİTLE!

Emniyet’te, “2 Milyona dayanan göçmenlerin ne kadarını kontrol edebiliyoruz?” sorusuna cevap aradım.

Tablo parlak değil.

 “Kontrol dışı”nda kalan çok büyük bir kitle var.

Buluştuğumuz “yetkili”, bir noktanın altını çizdi, vatandaşları dikkatli olmaya çağırarak:

“Özellikle İstanbul’da kışkırtıcı ajan faaliyetleri çok yoğunlaştı. Bunların bir kısmı IŞİD’çi pozlarıyla dolaşıyorlar, bir kısmı da IŞİD karşıtı pozlarıyla devlet karşıtı propaganda yapıyorlar. Üniversiteleri ‘kaynatma’ girişimleri hız kazandı.”

IŞİD GÖRÜNÜMLÜ EYLEMLERE DİKKAT!..

Bugünlerde dikkatler daha çok Güneydoğu sınırlarımızda ama başta İstanbul olmak üzere büyük şehirleri de gözden uzak tutmamakta fayda var.

Burnuma kötü kokular geliyor; ülkeyi derinden sarsacak ve hükümeti sınır ötesindeki operasyona cepheden destek vermeye zorlayacak IŞİD görünümlü çok büyük eylemler...

Allah muhafaza!..

Ankara’da kimle konuşsam, yani, ülkesini sevdiğine inandığım kimle konuşsam, “Türkiye IŞİD konusunda elbette sessiz kalamaz, elbette hareketsiz kalamaz ama göğüs göğüse çatışma noktasına asla gelmemeli. Bu yapılırsa, ülke çok büyük güvenlik sıkıntılarına düşer” diyor.

Bu ortak kanaati, “güvenlik yetkilileri” de paylaşmakta.

Hükümet’in de bu konuda ne denli hassas olduğunu biliyorum.

CHP’Yİ YAKINDAN İZLEYİN!

Bugünlerde özellikle CHP’yi yakından takip etmekte fayda var.

“Alman İstihbaratı”nın gazetesine konuşan “Vali” kökenli bir CHP Milletvekili, “IŞİD’in Türkiye’de silah depolarının, hücre evlerinin olduğunu” öne sürerek, Hükümet’i “Bu işlerin üzerine gitmediği” iddiasıyla “jurnal”liyor!..

Kimi CHP’liler, IŞİD mevzuuna “Koalisyonun Büyük Ortağı” olabilmelerini sağlayacak bir imkan olarak bakmakta!.

“IŞİD, HÜKÜMETİ GÖTÜRECEK” HESABI!..

Bu da “Paralel Hesap”:

“IŞİD terörü tırmanacak, IŞİD görünümlü birileri başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde çok sarsıcı eylemler yapacak, ateşi yüksek dolar iyice kontrolden çıkacak, piyasalar duracak, oy tercihlerini büyük ölçüde ‘maddi durumlara’ göre şekillendiren kitleler yeni arayışlara girecek...

AK Parti büyük baskıya dayanamayacak, kontrol yönetimin elinden çıkacak, parti bölünecek...

Türkiye “koalisyonlar” sürecine girecek...

Sonra DA...”

Koalisyonların da çare olmayacağını düşünenlerin kafasında “bambaşka” yönetim tarzları var.

“Eski Türkiye”nin bildik görüntüleri!..

Kuşatma koyu ama öyle inanıyorum ki, Türkiye bu kuşatmayı yaracak, bu “sıkıntılı” durumu avantaja çevirecek “yönetim iradesi”ne ve bu iradeyi besleyecek “yönetim tecrübesi”ne fazlasıyla sahip.

Vatandaş da eskisi gibi değil, nice kumpası aşıp bugünlere ulaşmayı başaran bu büyük millet öyle zannediyorum ki “yönetim”in ne büyük belâlarla uğraştığını görüyordur.

Belâların biri gidiyor bini geliyor!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi