Ayhan Demir

Ayhan Demir

Kosova’da neler oluyor?

Kosova’da neler oluyor?

Kosova’da, ABD ile Almanya-Soros ittifakı arasında tam bir iktidar savaşı yaşanıyor. ABD mevcut iktidara tam destek verirken, Almanya ve Britanya’nın başını çektiği bazı ülkeler ile Soros destekli bazı kurum ve kuruluşlar, muhalefetin yanında saf tutuyorlar. 

Her iki cephenin tek uzlaşma noktası ise Türkiye’yi, saf dışı bırakmak. 

Son birkaç aydır Kosova’da yaşananlar, bu küresel senaryonun bir parçası. Ülkenin içine düştüğü siyasi çıkmaz, bu senaryonun sahnelenmesi için çok uygun bir zemin oldu.

Almanya-Soros ittifakı, Başbakan Hashim Thaçi’ye karşı, muhalefeti birleştirdi. Ancak son seçimlerde parlamento aritmetiği, tam bir kördüğüme dönüştü. Ne iktidardaki PDK, ne de LDK, AKR ve Nisma muhalefet bloğu hükümet kurabilecek sayıya ulaşamıyorlar. Hatta, parlamento toplanamadığı için, parlamento başkanı da seçilemiyor.

Mevcut siyasi karışıklıktan istifade etmek isteyen küresel güçler, El-Nusra ve IŞİD’e katılan bazı Kosovalı Arnavutları bahane ederek, Kosova’nın 28 Şubat’ı için düğmeye bastılar. 

Kosova Hükümeti, IŞİD’e militan sağladığı iddiasıyla, ağustos ayında 40 kişiyi gözaltına aldı. Soros destekli medya da, eşzamanlı olarak, İslam ve Müslümanlar aleyhine kara propagandaya başladı.

Kısa süre sonra ikinci dalga geldi. Fatih Sultan Mehmet Camii imamı Shefqet Krasniqi gibi, birçoğu Kosova halkının her kesimi tarafından sevilen, 13 din alimi tutuklandı. 

İslami Hareket-Katıl Partisi lideri Fuad Ramiqi de operasyonlar kapsamında tutuklandı. Ramiqi, eski Yugoslavya Ordusu’nun Müslüman subaylarındandı. Bosna ve Kosova Savaşları’nda, cephede görev almış bir gazidir. Aynı zamanda Mavi Marmara gemisinde de yer almıştı.

İkinci dalganın yankıları geçmeden, üçüncü bir dalga başladı. Bu sefer de, Kosova Kamu Yönetim Bakanlığı’nın kararıyla, 16 STK’nın çalışmaları ve tüzel kişilikleri donduruldu.

Bu kuruluşların birçoğunun Selefi akıma yakınlığı biliniyor. Fakat, Vahhabi / Selefi akıma karşı açık duruş sergileyen Kültür, Eğitim ve Öğretim Derneği-AKEA’nın da listeye eklenmesi oldukça şaşırtıcı oldu. 

2004 yılında kurulan AKEA’nın üyeleri, çoğunlukla Sünni Arnavut, Türk ve Boşnaklar. AKEA, özellikle eğitim sahasında faaliyet yürüten bir dernek idi. Kreş ve yurt çalışmaları da vardı. Bunun yanı sıra, yetimler başta olmak üzere, tüm ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatıyordu. 

AKEA, Türkiye ve Kosova arasındaki, kültürel ve tarihi bağları kuvvetlendirmek adına da önemli hizmetler icra ediyordu. Türkçe dil kursları, geleneksel Türk el sanatları kursları ve sergileri, Osmanlı tarihi ve mirası ile ilgili konferans ve seminerler düzenliyordu. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler Başkanlığı ve birçok belediye ile kültür ve eğitim sahasında, ortak projeler gerçekleştiriyordu. 

İmamların tutuklanmasından sorumlu tutulmak istenen, Kosova İslam Birliği-KİM Başkanı Naim Tırnava da Türkiye ile yakınlığı bilinen bir isim. Buna karşılık, tutuklamaların arkasında yer alan asıl isimlerden biri olan, KİM eski Meclis Başkanı Cabir Hamiti ise yıllardır Soros’un himayesinde bulunuyor. 

Hatimi, Tırnava’nın ‘radikal İslam’ın temsilcisi olduğu’ algısını yayabilmek adına, Soros destekli medya ile el ele vermiş. Ortak gayeleri Tırnava’yı devirebilmek. 

Özetle, son dönemde Kosova’da yaşanan her şey, Türkiye’yi sahadan uzaklaştırma ve ülkenin yüzünü Hıristiyan Batı dünyasına çevirmenin gayretlerinden ibaret.

Türkiye’yi zora sokabilecek her türlü projenin gönüllü taşeronluğunu üstelenen paralel yapı, mevzu Kosova olduğunda da üzerine düşeni yapmaktan çekinmedi. Emre Uslu’nun, 25 Eylül 2014’de, eşzamanlı olarak Taraf ve Today’s Zaman’da “TİKA, Kosova’da IŞİD ve El Nusra’ya yakın olduğu gerekçesiyle kapatılan STK’lardan AKEA’ya yardım ediyor” yalanını seslendirmesi de, bu küresel taşeronluğun bir parçası.

Paralel yapının AKEA rahatsızlığının en önemli gerekçesi, Kosovalı Müslümanları aldatan, bu yapının gerçek yüzünü ortaya çıkarmış olmasıdır. AKEA, özellikle Kosovalı öğrencileri, paralel yapının tuzaklarına karşı korudu. Ayrıca, 17 Aralık darbe girişiminde, tam milli iradeye destek verdi. 

Hakikat, balçıkla sıvanmaz. Başta TİKA olmak üzere Türkiye’nin tüm kurum ve kuruluşları, Balkan halklarının kalkınması, refahı ve aralarındaki kin ve nefretin ortadan kaldırılması için çabalıyorlar. Teröre destek vermek bir yana, önlerini kesmek için faaliyet yürütüyor. Paralel yapının sadece lafta kalan hoşgörü ve anlayışını, Balkan ülkelerinde eyleme geçirmek için gayret sarf ediyorlar. 

Unutulmasın ki, Türkiye ve Kosova arasındaki tarihi ve kültürel birliktelik, bir nefeslik üflemeyle dağılmaz. Aksine, daha da kuvvetlenir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Demir Arşivi