Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Prizren’de ezan sesleri

Prizren’de ezan sesleri

Prizren’de ezan sesleri,

Sultan Murad’ın hediyesi,

Şar Dağlarının yelleriyle

Sarıyordu bütün bir şehri.

Prizren’de bayram sabahı dinlediğimiz ezanlar, bu mısraları dilime düşürürken, ayrıca Yahya Kemal’in “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” şiirini de hatırlattı.

Kendisi de bir Üsküplü olan Yahya Kemal, bu şiirinin sonunda şöyle diyor:

Ulu mabedde karıştım vatanın birliğine 

Çok şükür Tanrıya, gördüm, bu saatlerde yine 

Yaşayanlarla beraber bulunan ervahı 

Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.

Biz de Prizren’deki Sinan Paşa Camii ve diğer camilerin ezanlarıyla Yahya Kemal’i daha iyi anladık.

Sinan Paşa Camii, sabah namazına müteakip, bayramlıklarını giymiş çocuk, genç, yaşlı Müslümanlarla dolmuştu. Diller susmuş, gözler konuşuyordu.

Türkiye’deki hayırseverlerimizin kurban bağışlarını, Balkanlar’daki kardeşlerimize götürmekle yükümlü olan Deniz Feneri adına Coşkun Yıldız ile biz de aralarındaydık.

Sinan Paşa Camii, Balkanlar’daki Osmanlı cami mimarisinin en güzel örneklerinden birisidir. Uzun yıllardır kullanılmayan külliyesi ve camiinin belli bölümleri, TİKA tarafından restore edilmiş. TİKA dünyada olduğu gibi Balkanlar’da da destan yazıyor.

Bayram namazının vaazı ve hutbesi Türkçe okundu. Zaten Prizren’de Türkçe üçüncü resmi dil olarak yaşıyor.

Sanki Prizren’de değil de Beypazarı’nda, Göynük’te, Bursa’da, Edirne’de bir yerlerdeydik. Velhasıl, İstanbul’dan 64 yıl önce fethedilmiş bir Osmanlı şehrindeydik.

Sinan Paşa’daki bayram namazı ve bayramlaşmadan sonra cami yavaş yavaş boşaldı ve kurbanı olanlar kurban kesmeye, olmayanlar kardeşlerini beklemeye başladılar.

Türkiye’den Deniz Feneri dışında, Türkiye Diyanet Vakfı, İHH, Kızılay, Dosteli Derneği de Prizren’deydi.

Burada derneklere ev sahipliği yapan vakıf ise Hüdai Vakfı idi. Kendilerine müracaat eden herkese kucak açan vakıf, adlarını zikrettiğim kuruluşlara her konuda müşavirlik yaparak yardımcı oldular.

İsimleri ayrı ayrı olsa da “zihniyetleri, düşünceleri, imanları, inançları, mayaları, duyguları bir ve beraber olan” bu dernek temsilcileri, hayırseverlerin yaptıkları bağışları eksiksiz yerine getirmeye çalıştılar.

Allah rızası için bağışlanan kurbanları, yine Allah rızası için dağıtan ve bu konuda çaba sarf eden isimlerini saydığım kuruluşlardan Rabbim razı olsun.

Dünyanın diğer bölgelerinde de mutlaka bu dernekler dikkatli ve titiz dağıtım yapmışlardır ama Prizren’deki dağıtımların yerini bulduğunu sevinerek söylemeliyim.

Kur’an kursları ve hafızlık eğitimi yapan öğrenciler başta olmak üzere, muhtaç ailelerin yaşadığı semtlerle köyler, bir bir dolaşılarak emanetler yerine ulaştırıldı.

Birlikte çalıştığımız sürece büyük bir dikkat ve titizlikle işini yapan Hüdai Vakfı sorumlusuİsmail Selim ile kurban kesim dualarını davudi sesiyle yüreklerimize kazıyan Hafız Davut,Gencer Dırvar, Zekeriya Hocalar, Hatmir Hadin, Visar Bayraktar ve Orhan Halidi’ye hayırseverlerimiz adına ve Deniz Feneri adına teşekkür etmeliyim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi