Kemal Belgin

Kemal Belgin

Biliç de mi şaşırdı?

Biliç de mi şaşırdı?

Sezon  başında en formda takım, en oturmuş takım, dahası da takım olarak oynayabilen bir numaralı takım etiketlerini yapıştırdığım Beşiktaş, Rizespor karşısında hemen hemen bütün dünyanın terk ettiği 4-2-4’le dizilince hayal kırıklığı sundu. Daha doğrusu benim için bu hayal kırıklığı değildi. Malumun ilanının sahaya yansıması idi. 4-2-4’ün mucidi tutucu İngilizlerin bile tam olarak olmasa da yavaş yavaş terk etmeye başladığı bu sistemle, hele hele bir Türk takımı oynayabilir mi? Hayır!

Çünkü mü? Açalım o zaman. Veli ile Atiba’nın önünde kim var? Taaa uzaklarda Mustafa ile Cenk... Yani o büyük bölge rakip Rizespor’un. Şayet Rizespor’da o bölgede Lua Lua’dan başkaca topla iyi haşır neşir olabilen, oyun okuyabilen elemanlar olsaydı Beşiktaş, altından kalktığı 1-0’dan daha yüksek rakamlara yakalanırdı. Gökhan içeri girip arızayı gidermek için çok gayret harcadı. Bu defa da ters ayaklı İsmail’in zaten bu yüzden sınırlı olan hücum aksiyonları da bitti. Beşiktaş’ın bu 4-2-4 inancı, ya da inadı sürerse, o sezon başı bize sundukları takım gibi takım görüntüsü biter. Ben şimdiden söyleyeyim.

Biliç’e soralım bakalım, Oğuzhan yok, Sosa yok tamam, o zaman senin zaman zaman denediğin Olcay’dan uç adam arkası formülüne ne oldu? Hadi vazgeçtin... O zaman icat et kardeşim.

Şimdi en önemli yere geliyorum. Sayın Biliç; Pektemek’i oyundan alıp da Kerim Frei’yi sahaya sürüp bu oyuncuyu Cenk’in arkasına, Atiba ile Veli’nin önüne koyduğunda Beşiktaş’ta ne gibi bir hareketlenme oldu? Maçın bir bölümünü izle, bir de Pektemek-Cenk formüllü kısmını... Bak bakalım Rizespor nasıl baskı altında kalmış. Hele hele Şifo da Lua Lua’yı oyundan alınca senin yaptığın bu Kerim aşışı daha da nasıl etkili olmuş…

Özetle Beşiktaş, dünyaca terk edilmiş bir sistemin kurbanı olmuştur. Olmuştur da, Gezi kahramanları neredeydiler acaba? Yoksa Taksim’de o saatlerde ağaç mı kesiliyordu? Bırakın bu işleri de takımınıza destek olun! Lige deplasman galibiyeti ile girmiş, çok kişinin bu Beşiktaş şampiyonluğun en güçlü adaylarının başında gelir gibi bir ortak kanıya varılmış ise, sen Çarşı-marşı olarak stadı hiç olmazsa bir 20–25 bin kişi yapacaksın arkadaş. Yoksa Beşiktaşlılık hüviyetini duvara asacaksın, yerine Gezi nüfusu ile dolaşacaksın. Ayıp ayıp!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi