Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Kimdir bu dış güçler ya da üst akıl sahipleri?

Kimdir bu dış güçler ya da üst akıl sahipleri?

Gerek Türkiye’ye yönelik terör örgütlerinin gerek Irak ve Suriye’de yaşananların arkasında yabancı ellerin bulunduğunu bu köşede sıkça dile getirdiğimi okuyucularım bilirler. Bu sebeple de ülkemizde terörün son bulmasını sağlamak için başlatılan ‘Çözüm Süreci’nin ilk günlerinde terörün arkasındaki yabancılara dikkat çekmiş, bu eller kırılmadan Kandil ve İmralı’nın isteseler bile etkili olamayacaklarına dikkat çekmiştim. İsteseler bile nitelendirmesini özellikle kullanıyorum çünkü bahsettiğim noktalarda bulunanlar serbest iradeleri ile karar alma ve uygulama hakkına sahip değillerdir. Çünkü ülkemize yönelik terör olaylarının sorumluları PKK ve diğer terör örgütleri bağımsız değildirler. Onların bağımsız hareket ettiklerini düşünmek ve kabul etmek işin başında yanlış değerlendirme yapmak olur. Zaman zaman bu örgütler adına birtakım açıklamalar yapanlar sadece kendilerine verilmiş rolü oynamaktadırlar. Bu bakımdan çözüm sürecinin sadece terör örgütü adına hareket ettikleri düşünülen birtakım kişilerle başarıya ulaştırılması mümkün değildir. Son olaylar da bunu açıkça ortaya koydu.

Gelinen noktada özellikle Kobani ve PYD etrafında gelişen olaylar sadece bu ülkeyi yönetenlerde değil, tüm toplumda hayal kırıklığı oluşturmuştur. Özellikle Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın bir süre önce PYD ile ilgili söyledikleri ile bugün söyledikleri arasındaki fark ve çelişki de toplumu tedirgin etmektedir. Söz gelimi PYD militanlarının Türkiye tarafından eğitileceği, ABD tarafından donatılacağı (silahlandırılacağı) topluma deklare edildikten sonra, birde baktık ki ABD’nin Türkiye’yi bir kenara iterek PYD’ye ‘Türkiye’ye rağmen’ silah sevkine başlaması Türkiye’yi açığa düşürmüş, bu da öfkeye sebep olmuştur. Bunun sonucu olarak, “ABD bize rağmen PYD’ye silah gönderdi” açıklamaları yapılmıştır. Daha sonra Kobani’ye Peşmerge askerlerinin gönderilmesi hususunda ABD ile Türkiye arasında mutabakata varıldığı açıklandı ama bu açıklamada şimdilerde bilinmezliğe terk edildi. Düne kadar Kobani’yi IŞİD işgalinden korumak için Türkiye ile ABD’nin işbirliği yapacağı açıklanmışken arkasından, ‘PYD’de PKK’ gibi bir terör örgütüdür’ açıklamaları gelmeye başladı. PYD’nin PKK’nın Suriye kolu olduğu bilinirken Kobani korunacak diye PYD ile işbirliğine gidileceğinin açıklanması yanlış politikaların yansıması değil miydi? Bu arada PYD lideri, “Görüşüyoruz, ardımızdan ‘bunlar terörist’ diyorlar” diyerek çelişkiye dikkat çekiyordu.

Sergilenen çelişkilerin birtakım küresel güçlerin Türkiye’ye yönelik dayatmaları ile yakından ilgili olduğunu söylemek yanlış olmaz. Yani, bölgemizdeki her türlü gelişmenin arkasında bir dış güç ya da “üst akıl” bulunduğunu bilmek için ülkeyi yönetiyor olmaya gerek yok. Küresel güçlerin ve özelliklede Siyonistlerin bölgemize yönelik hedeflerini bilen herkesin görmesi çok kolaydır. Bu bakımdan bugün, “Olayların arkasında üst akıl var” demek yeterli değildir. Siyasilere düşen görev bu üst aklın sahiplerinin topluma ilan edilmesidir. Çeşitli sebeplerle bu yapılamıyorsa bu üst akıl sahiplerinin oyununu bozacak karşı hamlelere ihtiyaç var. Bu karşı hamle ile dış güç ya da üst akıl sahiplerine karşı net bir tavır belirlenmelidir. Düşmanlıkları biline biline bölgemizle ilgili her adımda bu üst akıl sahipleri ile birlikte hareket etmeyi sürdürdüğümüz sürece Türkiye’nin sıkıntılardan kurtulması mümkün olmayacağı gibi bölgemize yönelik sömürgeci güçlerin planları işleyecek kaybeden biz olacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Abdulkadir Özkan Arşivi