Hayrettin Karaman

Hayrettin Karaman

Savunurken itiraf etmiş

Savunurken itiraf etmiş

Sayın İhsan Yılmaz, Yeni Şafak'ta ve bazı televizyonlarda da söz konusu edilen bir konuşması üzerine yazdığım bir yazıdan dolayı rahatsız olmuş, benden, yazdığı cevabı köşemde yayınlamamı istiyor. Ama aynı zamanda sosyal ve diğer medyaya da vermiş, yazısı ve savunması yayınlandı, bu sebeple köşemde tamamını yayınlamama gerek kalmadı, ama tartışma konusu olan kısımlarını ele alarak bir cevap vermemi de hak ediyor.

Yeni Şafak'taki haberin İhsan Bey ile ilgili kısmı şöyle idi:

'Fatih Üniversitesi öğretim görevlisi İhsan Yılmaz, ABD'de Türkiye'yi ve Ak Parti'yi kötüledi. Ak Parti'yi İslamcı olmakla suçlayan Yılmaz iktidar partisinin Türkiye'de alkolü yasakladığını dile getirdi. İmam hatipleşme sürecinden de bahseden Yılmaz Türkiye'nin yeni bir İran olma yolunda hızla ilerlediğini ifade etti.'

Ben bu haberi yazıma aldım, ama arkasından da hemen şu notu koydum:

'Bu bir haber; doğru, yalan ve yanlış olma ihtimali var. Eğer haber doğru ise cemaatin derhal bir açıklama yaparak 'Bu konuşmaya katılmadıklarını, kendilerinin de Türkiye'nin sahih İslamlaşma yolunda ilerlemesinden ve İmam Hatip okullarının önündeki engellerin kaldırılmasından memnun olduklarını, kendi üniversitelerinde öğretim üyesi olan bu kişi hakkında soruşturma açılacağını, bu sözleri söylediyse hakkında gereken işlemin yapılacağını' kamu oyuna duyurması ve gerekeni yapması zaruridir. Haber asılsız ise bunu ileri sürmeleri ve bu defa Yeni Şafak'ın belgelerle haberini doğrulaması veya bunu yapamazsa, haberin asılsız olduğunu tespit ederse düzeltme ve özür yayınlaması gerekir.'

Ben 'bu haber doğru, filan şahıs bunu yapmış ve onun imanından şüphe edilir' demediğime göre, böyle demişim gibi savunmalar yapmayı, mağduru oynamayı, İslam'da bunun yeri var mı diye sormayı İhsan Bey'e yakıştıramam, ama kendisi yakıştırmış, ne diyeyim!

'Olayın ilk anından itibaren haberi sosyal medyada tekzip ettim. Onları da araştırmamışsınız, sormamışsınız...' diyor.

Tekzibinizi ve sonradan bana gönderdiğiniz yazıyı, bir gün sonra okudum, vardığım sonuç 'gazetemde yazılanların asılsız olmadığı'dır. Daha önce araştırma yapmadım; çünkü hüküm vermeden 'doğru ise, yalan ise...' diyerek araştırmayı sahiplerine bıraktım. Yazımın devamı belli bir şahsı hedef almayan genel bir yorumdur.

Şimdi gelelim Sayın Yılmaz'ın konuşmasına. Kendi beyanına göre -konuşmasında ve bana gelen yazısında- şunları söylemiş:

'Erdoğan, dinde de bu yasak var deyip gereksizce kutuplaştırdı diyorum. Koskoca başbakan, 'dinin yasakladığı' lafını kullanınca, bu ülkede siz ve ben bundan rahatsız olmasak da (çünkü alkol evet haramdır), bu ülkede milyonlar rahatsız olur, ülke gerilir, iç barış zarar görür. Bu düzenlemeyi seküler bir dille anlatmak çok kolay iken, başbakan, kendi tabanına oynayıp, ülkeyi din üzerinden germemeliydi diye düşünüyorum. Bunun imanımla ne ilgisi var? Erdoğan'ın konuşması burada: 'İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber de dinin emrettiğinin neden reddedilmesi gerekiyor' dedi'

'İmam Hatip açılmasına değil, devlet eli ile insanların istekleri rağmına buraya kayıt ettirilmesine itiraz ediyorum. Konuşmamı yaptığım zamanda bu problem yaşanmıştı, bunu zikrediyorum. Yeni İmam Hatipler talep ve ihtiyaç varsa açılır ancak, zaten kurulu başka okulu, velilerin rızası olmadan bir gecede İmam Hatip'e çevirirse devlet, bu bazı insanlara din adına eziyet etmek olur ve sevdirmek yerine nefret ettirirsiniz.'

''Türkiye İranlaşıyor' diye bir sözüm olmadı, orası gibi otoriterleşiyor ama henüz o aşamada değil diyorum.'

'İnsanların İslamileşmesine bir mümin olarak karşı olmam düşünülemez. Ancak, bunun devlet eli ile yapılmasının, aynen İran'daki gibi insanları mürailiğe, ikiyüzlülüğe sevk edeceğini savunuyorum. Bu alan sivil topluma, cemaatlere vs. bırakılmalı.'

'İslamcılık'tan ben sizin gibi İslamlaşmayı anlamıyorum. Bence İslamcılık, İslam'ın siyasete alet edilmesidir.'

'Orada Türkiye'de neden bu noktaya geldi onu izah etmeye çalışıyorum.'

Yukarıya aldığım satırlarda Sayın Yılmaz, konuşmasını yorumlayarak ve yumuşatarak açıklamıştır. Ve bu ifadeler, Yeni Şafak'ın yazdıklarının tamamını ihtiva ediyor. Yani Sayın Yılmaz, 'Türkiye'nin kötü bir noktaya geldiğini' söylüyor ve bunun sebepleri arasında 'başbakanın içki yasağı ile ilgili konuşmasını, Türkiye'nin İran gibi otoriteleşmekte olduğunu, İmam Hatip Okullarına zorla öğrenci kaydedilmesini, bazı orta okulların İmam Hatip okuluna çevrilmesini, devlet eliyle İslamlaşma yapılmasını, dinin siyasete alet edilmesini' sayıyor.

ABD'de bunları söyleyerek kendince ülkesini kötüleyen ve iktidarı şikayet eden bir kişi ile karşı karşıyayız. Hem söylenenler ya asılsız ya çarpıtılmış, hem de bu ağız dindarların ağzı değil.

Şimdi ben yine Cemaati temsil eden bir şahıstan veya kuruluştan yukarıda (yazımın baş tarafında) yazdığım açıklamayı yapmasını bekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hayrettin Karaman Arşivi