Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Anormalliklerimizin normal hale gelmesi

Anormalliklerimizin normal hale gelmesi

Yaratılış fıtratımıza ters olan ve sonradan üzerimize yapışıp kalan ama bize ait olmayan alışkanlıklarımız vardır.

Terk edemediğimiz bu alışkanlarımız, zamanla karakterimiz haline gelir ve bu karakterimize de laf ettirmeyip savunmaya geçeriz.

“Ben buyum değişemem” gibi son derece bağnaz bir gerekçe ileri sürerek; kişiliğimizin karşımızdakiler nezdinde ne kadar aşağılandığını fark edemeyiz. 

Nedir bu sonradan yapışan, yapışırken sesimizi çıkarmayıp, zararlı hale gelmeye başlayınca terk edemediğimiz alışkanlıklarımız ya da karakterimiz?

Birincisi menfaatperestlik ama her sahada menfaatperestliktir. Sadece maddi planda değil, mana planında da menfaatperestliktir.

Evlerin, iş yerlerinin ve toplum olarak ortak yaşam alanlarının her yerinde, fert fert gösterilen menfaatperestliklerdir.

Oysa bilinen ama kabullenilmeyen menfaatperestlikler, bütün musibetlerin başıdır.

Hemen peşinden “nemelazımcılık” gelir. Nemelazımcılığı, “haksız ve çok kazanma arzusu” takip eder.

Peşinden tüketim hırsı baş gösterir ki belaların en büyüğüdür. “Önce ben, sonra ben, yine ben” anormalliği başlar.

Bu anormallik hemen “normalleşir” ve sıraya “benim hakkım” mücadelesi girerek “insan hak ve özgürlüklerine” sığınmacı olunur.

“Hangi insan ve hangi insan hak ve özgürlükleri”?

Bu nasıl bir insan hak ve özgürlükleridir ki, herkesin kendisine göre bir tarifi vardır ve bu tarifin dışındakiler külliyen yanlıştır.

İşte bu hal; insan fıtratına sonradan kaynak yapılan veya istenmediği halde aldatılarak, kandırılarak yapıştırılan ama asla, yaratılışla örtüşmeyen“karaktersiz arzuların” neticesidir.

Oysa Yüce Allah insan bünyesine hem “ruhi” hem de “bedeni enerji”vermiştir. Günümüzde bu enerjinin sadece bedeni olanı kullanılmakta ve ruhi enerji ihmal edilmektedir.

İnsan olmanın ve insanca yaşamanın, insanca hak ve hukukun elde edilmesi, ancak “ruhi” ve “bedeni enerjinin” dengede kullanılmasıyla mümkündür.

Sadece ruhi enerjinin de kullanılması doğru değildir, o zaman da ortaya farklı bir kimlik ve şahıs çıkmaktadır ki, telafisi imkânsız hadiseler meydana gelmektedir.

Rabbim dengeyi kurmuştur. “Yiyin için ve israf etmeyin” demiştir. İşte insanca yaşamanın tüm anahtarı bu emirdedir.

Bu emir öylesine geniş bir sahayı kaplar ki, hem bedeni hem ruhi enerjinin dengeli kullanılması için uyulması gereken şarttır.

Hemen arkadan bir emir daha gelir. “Az yemek, az konuşmak, az uyumak”.Bu emir de her iki enerjinin sağlıklı ve dengeli kullanılması içindir.

Şahıs olarak, aile olarak ve toplum olarak, istenilmeyen ne kadar musibet varsa, Hakk katından bolca dağıtılıp, fıtratımızı yoğuran ruhi ve bedeni ihtiyaçlarımızın tek taraflı kullanılmasındandır.

Bu halin en önemli göstergesi de şudur; sürekli başkalarını suçlamak, eleştirmek ve düzelmesini istemektir.

Kimse kendisiyle yüzleşmek istemez. “Çünkü kendisi normal, başkaları anormaldir…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi