Sibel Eraslan

Sibel Eraslan

Kalbin etrafındaki dönüşü, az ya da çok tamamlamak

Kalbin etrafındaki dönüşü, az ya da çok tamamlamak

Erzurum’dan haber geldi; değerli edebiyat dostu, sevgili kardeşimiz Vedat Aydın için “Emr-i Hak vaki oldu” dediler... Kar yağıyormuş Erzurum ‘a. Kar tanelerini yeryüzüne indirecek melekelerin getireceği Selavat-ı Şerifeler eşliğinde Allahın rahmetine kavuşsun inşallah dostumuz; “Derviş Vedat”. 

Yazarların ve akademisyenlerin buluştuğu edebiyat mecrası “Okumayeri”nin de kurucusuydu Vedat Aydın. Müthiş kütüphanesiyle gece gündüz duraksız okurdu. Geleneksel birikim kadar modern zamanlara has edebi, felsefi tavırlar hakkında sohbet ederken bile kendisinden hep yeni bir şeyler öğrenirdik. Öncülüğünü ettiği sempozyumlar, edebiyat günleri, imza etkinlikleri, yazar buluşmaları hep onun güzel hatırına işler, Vedatsa asla öne çıkmazdı. Ağabeyi değerli hocamız Dr. Saadettin Aydın’ın vekilliği sürecinde bile hep kalabalıkların ötesinde duruşu, bizi hikmete çağırışı, mahzun gülüşüyle hatırlayacağız onu. Onun nazlı simasında hep ötelerden haberler vardı, hastamız olduğunda ondan dualar alırdık, Mele Fahrettin Büyükyıldız üstattan rayihalar taşırdı hemen her mektubu... Mektupları kaldı bende, hastalandığında yetiştirdiği güzel çiçekler misali evlatlarıyla yazışır olmuştuk... Şimdi mektupları kaldı bende... Borcu, harcı, gönül kırıklığı değil, Selamı kaldı, Dervişliğinin hatırası kaldı bize... Ellisine varmadan yaşı, eşi Havva ve üç evladını, tüm sevenlerini bıraktı geçti gitti Vedat...

Cihan Abla (Aktaş); “Allah, iyileri alıyor bir bir...” diyor ağlarken. Yıldız Abla (Ramazanoğlu) Malatya’daydı acı haberi verdiğimde, “Yolumu Erzurum’a çevireyim” diyor. Akil Heyet olarak bölge kanaat önderlerine yaptığımız ziyaretlerde de hep yanı başımızdaydı... Allah’ın rahmeti üzerine olsun.  

***

Denenmişliğe dayalıdır “arkadaş”lıklar. Kolaylıklar ve zorluklarıyla talih, insanlar arasında devir daim eder durur. Zordur büyümek. Ama ruhunuzdur, unutmaz kolayca, o hep parlak duru hatıralarınızda, “eski arkadaşlar”ınızla gezinir durur.

Gençler şimdilerde biraz dudak altından gülerek karşılasalar da... Sizi arkadaşlarınızla arkadaş kılan bir “dava”nız olmuştur. “Başörtüsüne Özgürlük” veya “İslami Hareket Engellenmez” diye hançeriniz yırtılırcasına birlikte bağırmışsınızdır... Geceleyin yağlıboyalarla sabaha kadar ancak tamamladığınız en güzel pankartlarınızın üzerinde hep;“Müslümanlar Kardeştir” yazılmıştır... Polis jopu, gözaltı, tazyikli su, belki sadece iki üç sayı çıkabilmiş dergileriniz, teksir makinesiyle çoğaltılmış elden ele dağıttığınız bildiriler, cümle altları defalarca kere çizilmiş ödünç kitaplarınız... Siz, evet siz... “Arkadaş”larınızı böyle böyle biriktirmiştiniz... Böyle bir yerden çıkıp gelmiştiniz... Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmanın, büyük ırmaklardan bile heyecanlı akışına şahittiniz. Bir saat gibi uyanmak ve uyandırmaktı hayaliniz... Sizin kalbinizdeki o “Saklı Kitap”ta yazılıydı hepsinin ismi...

***

Zaman sizi biçmiş, kum saati hızla akmış, yorgunluk durağı gelip çatmıştır. İşte o zamanlarınızın yetişen nefesi gibidir Allah Dostlarının varlığı. Vedat Aydın bana hayatın tek gerçeğinin itiraz ve isyan olmadığını öğreten sesti. O karanlıkların da en az gündüzler kadar ahenkli bir gelişler gidişler harmonisi olduğunu, hakikatin kalbe dair sükunetlerle açılacağını söyleyen Umre arkadaşımdı.

Önemli her şeyin “büyük”, “çok” ve “yeni” olduğu bir zamanda, hoyratlığın “özgüven”, azarlayabilme gücünün “onur” olarak kabul gördüğü bir caddede... Giderek sessizce bir çekiliş... Vedat Aydın’ı yolcu etmek, bir arkadaşı kaybediş değildir bu bağlamda. İyi’nin ve iyiliğin sırra kadem basması gibidir benim için...

İbrahim Kiras’ın şiirindeki gibi: “Allahım kalbimin etrafında/Dönüşü az ya da çok tamamladım sayılır/ Allahım Kalbimin etrafında/ Nereye dönüyorsam yolculuğun sonunda/ Kendime geliyorum/ Geldiğim yerden döndüğüm yere/ Allahım yine Sana/ İltica ediyorum...”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sibel Eraslan Arşivi