M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Zekâtları Dine Aykırı Şekilde Toplayanlar Büyük Günah İşlemiş Olur

Zekâtları Dine Aykırı Şekilde Toplayanlar Büyük Günah İşlemiş Olur

Bazı cemaat ve vakıfların zekatları dine, fıkha, şeriata, Kur’ân ve Sünnet’e aykırı bir şekilde topladıklarına dair tenkitlerim birilerini çok rahatsız etmiş. Bunlarla öğrenci okutuluyor, okul açılıyor diyorlar. Tekrar ediyorum:

Zekat paralarıyla cami, okul, tekke, köprü, hastahane, şadırvan, yurt binası, imarethane ve diğer hayır işi binaları yapılmaz.

Zekat paraları dinî gazete ve dergilere verilemez.

Tüzel kişiler (dernekler, vakıflar vs) zekat toplayamaz, alamaz.

Zekatların kimlere, hangi hakikî şahıslara verileceği Kur’ân-ı Kerim’in Tevbe Suresi’nin 60’ıncı ayetinde çok açık, çok seçik, çok bağlayıcı şekilde beyan buyrulmuştur.

Kızılay’a, Türk Hava Kurumu’na, Çocuk Esirgeme Kurumu’na, bunlara benzer hayır derneklerine asla zekat verilemez.

Çocuk Esirgeme Kurumu (ilk ismi Himaye-i Etfal Cemiyeti’dir) Masonlar tarafından kurulmuştur, birMason kurumudur.Bu da biline...

Bir cemaatin mensupları, “Zekatlarla okul açılıyor, açılmasın mı?” gibi itirazlarda bulunuyorlar. Açılmasın diyen yok. Başka yardımlarla, hayır paralarıyla, sadakalarla açılsın. Lakin kesinlikle zekat paraları bu iş için toplanmasın. Çünkü dine aykırıdır. Bu şekilde zekat toplayanlar büyük vebal altındadır. Büyük zulüm ediyorlar. Fukaranın ve miskinlerin haklarını gasbediyorlar. Kur’ân’a, Sünnete, fıkha, şeriata aykırı bir iş yapıyorlar. Günah-ı Kebair işliyorlar. Güneş balçıkla sıvanmaz. Hangi icazetli gerçek din alimine sorarlarsa sorsunlar bu konuda fetva ve ruhsat alamazlar. Çünkü mevrid-i nasta içtihad olmaz, kesin dinî emirlere ve hükümlere aykırı fetva ve ruhsat verilemez.

Zekat parasıyla cami ve medrese yapılamayacağına göre, okul haydi haydi yapılmaz.

Zekatların gasbedilmesi çok büyük bir fitnedir. Yüce dinimizin emr-i mâruf ve nehy-i münker farizası gereğince bu fitnenin tenkit edilmesi halkın uyarılması, zekatların dine uygun bir şekilde gerçek kişilere (tüzel kişilere değil) verilmesinin temini gerekir.

Zekat, beş vakit namazdan sonra dinimizin ikinci büyük amelî ibadettir. Çok muhkem ve kuvvetli bir farzdır. Yüce Kur’ân’da defalarca Hak Teâlâ hazretleri biz mü’min kullarına namazı kılınız zekatı veriniz diye buyurmaktadır.

Zekatların, Allah ve Rasulü nasıl öğrettilerse o şekilde verilmesi gerekir.

Bir Müslüman namaz kılarken kıbleye dönmese namazı sahih olur mu? Olmaz...

Abdestsiz namaz kılınsa o namaz sahih olur mu? Olmaz.

Bir kişi “Hem Allah’a ibadet etmek, hem halka şirin görünmek” niyetiyle namaz kılsa o namaz sahih olur mu? Olmaz... Olmaz... Olmaz...

İşte zekat da böyledir.

Bugün ülkemizde birtakım Müslümanlar zekat ibadetini tâtil etmişlerdir.

Bu büyük bir cinayettir, azim bir fitnedir, korkunç bir isyandır.

Zekatlar milyonlarca fakir ve miskin Müslümanın hakkıdır.

Bediüzzaman hazretleri, Risale-i Nur’da, bir Nur talebesi fakirse, gerçekten ihtiyacı varsa zekat alabilir, fakat isteyemez diyor.

Zekatları Kur’ân’a, Sünnet’e, fıkha, şeriata, on dört asırlık icmâ-i ümmete aykırı olarak toplayanlar kesinlikle gerçek Nurcu değildir.

Nurculukta Kur’ân’dan, Sünnet’ten Şeriat’tan, fıkıhtan zerrece sapmak yoktur. Sapanlar Nurcu olamaz.

Zekatlarını kaptıran Müslümanlar, bu malî ibadeti yerine getirmemiş olurlar. Kur’ân’a, Sünnete, şeriata, fıkha, ilmihale uygun şekilde tekrar vermeleri gerekir.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda Müslümanları uyarması gerekir.

Geliniz, dünyadaki bütün muteber fetva merkezlerine, Darü’l-ulumlara, şeyhülislamlıklara, şer’iye camialarına, gerçek fakihlere, gerçek müftülere, gerçek ulemaya soralım ve zekat konusunda gerçek neymiş öğrenelim.

Bu dünyada zekatları dine aykırı bir şekilde toplamak kolaydır ama yarın ahirette Mahkeme-i Kübra’da, Ruz-i Ceza’da nasıl hesap verecekler? İyi düşünsünler...

Bendenize hakaret edip sövüp saymakla kendilerini aklayamazlar...

Notlar

KARDA kışta, soğuk havalarda başıma kürkten bir kalpak, bazen keçeden bir serpûş geçiririm. Yakın tarihte bir ara bunlar serbestti, polis ve adliye karışmıyordu. 28 Şubat post-modern darbesinden sonra baskılar başladı. Bir gazetede kırmızı bereli (Çek malı) resmim basılmış, Genelkurmay ikinci başkanı Org. Çevik Bir resmen savcılığa şikayet etmiş. Çağırdılar, gittim ifade verdim. Takipsizlik kararı çıktı...

Bazı gazetelerde, dergilerde, internet sitelerinde zaman zaman böyle kalpaklı, serpuşlu resimlerim yayınlanıyor. Şu sıcak yaz aylarında garip kaçıyor. Gerçi Müslümanlıkta erkeklerin başlarının daima imame, sarık, fes, keçe külah, poşu gibi şeylerle örtülü olması lazımdır ama bu devirde bunu bilen çok az kişi var. Bir Müslümanın başının açık olması en büyük zillettir.

*

Bir zat Ali Şeriati’yi tenkit ettiğime bozulmuş, İslâm Şinasi kitabının Farsça orijinal metnini okudun mu diye soruyor. Yazımda belirtmiştim, Türkçe tercümesini okudum, “Allah gerçek bir Janustur” cümlesi orada geçiyordu. Bunu defalarca tenkit etmiş bulunuyorum. Kütüphanemde kitabı aradım bulamadım. Bulur bulmaz, mezkur cümlenin geçtiği sayfanın numarasını vereceğim. Hattâ bu sütunlarda aynen fotokopisini basacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi