İslam dünyasında yaşananlar konusunda olayların cereyan ettiği bir ortamda kesin bir şeyler söylemek doğru olmaz. Ancak, bir takım tahminlerde bulunmak mümkündür. Bu tahminler doğru çıkacağı gibi yanlış da olabilir. Söz gelimi Rusların Afganistan’dan çekilmek zorunda kalışının ardından ortaya çıkan Taliban örgütünü hangi ülkelerin desteklediği hususunda çeşitli rivayetler var. Söz gelimi ABD ve yandaşları Taliban’ın Pakistan’ın çocuğu olduğunu ileri sürüyorlar. Bu iddiaları başından beri Pakistan yönetimi kabul etmedi. Bu arada Pakistan’ın eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref Karaçi’de katıldığı bir toplantıda, Afganistan’da Sovyetlere karşı savaşan Peştunlara ülkesi tarafından destek verildiğini kabul ederken, “El Kaide’nin ortaya çıkmasından Batı ve ABD sorumludur. Batı Bloku ve ABD, Sovyetler Birliği, Afganistan’dan çekildikten sonra Pakistan’ı yalnız bırakmıştır. Bazıları Taliban, Pakistan’ın çocuğu ve onları bizim ortaya çıkardığımızı söylüyor ancak bu doğru değil” diyerek İslam dünyasına yönelik faaliyetlerde bulunan terör örgütlerinin arkasındaki ele dikkat çekiyor. Çünkü özellikle ABD Afganistan’ın Sovyetler tarafından işgalinin hemen ardından bölge ile ilgisini artırmış, Sovyetlere karşı mücadele yürüten örgütlerlerle temas halinde olmaya çalışmıştır. Kısacası, son kullanım tarihi gelen örgütten ABD ve yandaşları desteğini çekmiş, yerine bir başka örgütü ikame etmeye çalışmıştır. Çoğu zaman da bunda başarılı olmuştur.

Şimdilerde gündemde IŞİD örgütü var. Birdenbire ortaya çıkması, kısa sürede Irak’ın önemli bir kısmını ele geçirmesi ama buna karşılık Peşmergelere yönelik fazlaca saldırgan bir tavır sergilememesi, Suriye’de 200 bin insanın ölümüne sebep olan Esad yönetime karşı ilgisizliği, muhalif gruplara karşı saldırıya geçmesi ve sonuç olarak bu tavrı ile Esad güçleri ile birlikte hareket ediyor görüntüsü vermesi elbette cevap bekleyen pek çok soruyu gündeme getiriyor.

Bu arada ABD ve müttefiklerin hava kuvvetleri aylardan beri bu örgüte yönelik her gün onlarca saldırısı gerçekleştirmesine rağmen örgütü etkisiz hale getirememiştir. İnsanın aklına ister istemez, ABD ve müttefikleri gerçekten IŞİD’i yok etmek istiyor mu, yoksa Esad’ın iktidardaki ömrünü uzatmak adına böyle bir görüntü mü veriliyor? sorusu geliyor.

Daha önce de dile getirmeye çalıştığım gibi acaba ABD ve Batılı ülkeler dünya üzerinde İslam’a karşı duyulan ilginin hızlı bir şekilde artışı karşısında IŞİD örgütünü destekleyerek, bu örgüte ilgi duyan Batılıları onun saflarında toplayarak yok etme hareketi mi uyguluyorlar? Ayrıca, sergilenen bir takım korkunç görüntülerle İslam’a duyulan sempatiyi nefrete dönüştürme hareketi midir?

Bu soruların cevabı araştırılırken İran Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Mesut Cazairi belgelere dayandırdığını belirttiği açıklamasında, “Washington güya IŞİD’e karşı mücadele yürütüyor. Elimizde örgütün CIA ürünü olduğunu kanıtlayan belgeler var” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Koalisyon kurulduğundan beri ABD Silahlı Kuvvetleri’nin IŞİD’e silah ve üniforma temin etmesi mücadele konusundaki açıklamalarının yalan olduğunu kanıtlıyor.”

Bu arada İran Hava Kuvvetleri’nin de Irak’ta IŞİD’e yönelik saldırılar düzenlediği, bunun ABD ile bir işbirliği içinde olmadan sürdüğü İranlı yetkililerce doğrulanmış bulunuyor. Kısacası kimin eli kimin cebinde belli değil. Olan Müslümanlara oluyor.