Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD zulmünü görmek için rapora gerek var mı?

ABD zulmünü görmek için rapora gerek var mı?

CIA’nın 2002-2008 yılları arasında sergilediği işkencelerin Senato Raporu olarak açıklanması günlerden beri tartışılıyor. Her kesimden lanetler yağdırılıyor. Bunun da ötesinde ABD Senato Raporu’nda yer verilen işkenceler sanki sürpriz ve hayal kırıklığına sebep olmuş gibi bir görüntü veriliyor. Senato Raporu açıklanmasa ABD ve CIA sütten çıkmış ak kaşıkmış da bu rapor insanları hayal kırıklığına uğratmış gibi davranılıyor. Şahsen böyle bir tavır sergileyen medyayı samimiyetsiz, ABD gerçeğini saklamaya çalışır buluyorum. Çünkü ABD dünyanın hangi köşesine asker göndermiş ise oralarda cinayetler işlenmiş, milyonlarca babasız çocuk dünyaya gelmiş, bunun da ötesinde Senato Raporu’nda yer alan işkenceler dünyanın dört bir köşesinde yıllardan beri uygulanmaktadır. Kısacası, ABD ve Batı deyince bir takım hak, hukuk gibi kavramların akla getirilmesi sadece oluşturulmuş sahte görüntüden ibarettir.
İnsanlığa ABD’nin Vietnam’da işlediği cinayetler ve sergilediği işkenceler unutturulmuş olduğu için şimdi açıklanan rapor ile sanki böyle bir manzarayla ilk defa karşılaşılıyormuş havası estiriliyor. Afganistan’da yıllardan beri yaşananlar bir dizi cinayet ve işkence değil mi? Irak’ı işgal eden ABD burada az mı işkence yaptı? Kapıları kırarak kadınlara az mı tecavüz edildi? Bunun da ötesinde ABD ve yandaşlarının hava bombardımanı sonucu ölenler belki kurtulmuş oldular ama sakat kalanlar ömür boyu işkence görmüyorlar mı?
Tarihin derinliklerine inildiğinde görürüz ki, Haçlı Seferleri’nde Müslüman askerlerin cesetleri Haçlı askerleri tarafından parçalanarak yenilmiştir. Bu da açlıktan ölmemek için değil, İslam ve Müslümanlara duyulan kinin bir sonucu yapılmıştır. Bu bizim iddiamızdan ibaret değil. Bazı Avrupalı yazarlar bu gerçeği kitaplarında dile getirmektedirler. Bu bakımdan Batı’nın maddeyi esas alan medeniyeti bir zulüm ve işkence medeniyetidir. Gücü hak sebebi sayan bu anlayış için öldürmek, yakıp yıkmak bir hak gibi algılamaktadır.
Demek istediğim o ki, Batı medeniyetinden insana saygı, şefkat ve merhamet beklemek kendi medeniyetimizi bilmemek, anlamamak anlamına gelir. Bu bakımdan dünya üzerinde her türlü zulmün son bulması gerçekten isteniyorsa, İslam medeniyetinin yeniden belirleyici hale getirilmesi gerekiyor.
Batı’yı ölçü alanlar daha pek çok işkence raporu ile karşılaşacaklar ama ellerinden de bir şey gelmeyecektir. Bir süre yaşanan şaşkınlığın ardından olay unutulmaya terk edilecektir. Bu bakımdan İslam dünyası olarak kendimize dönmek Batı karşısında içine yuvarlandığımız aşağılık kompleksinden bir an evvel kurtulmamız gerekiyor. Kurtulmalıyız ki, kendi değerlerimizi ve asırlar boyu dünyaya hak ve adaleti yaşatan İslam medeniyetini hatırlayalım ve kendimize dönelim. Kısacası, örnek olarak takdim edilen Batı taklitçiliği sürdüğü sürece yeryüzünde kan, gözyaşı ve işkence son bulmayacaktır. Çünkü taklitle medeniyet olmaz/olmuyor.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi