Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

Mârifetsiz Maarif

Mârifetsiz Maarif

Okullarımız birer positivist fabrikası olarak mı çalışıyor?  Eğitim sistemimiz yeni nesilleri eritiyor mu? 
‘Bilim dili’ değişmeden ‘eğitim zihniyeti’ değişebilir mi? 
Din dersinin zorunlu olması, Kur’ân-ı Kerim, Siyer, Osmanlıca gibi seçmeli derslerinin varlığı talebenin hayata ve olaylara bakış açısını ne oranda değiştirir? 
Kartezyen düşünce sistemi ile eğitilen (öğütülen mi demeliyiz yoksa?) çocuklarımızın zaman ve mekân tasavvurları nasıl şekilleniyor? 
Kâinâta parçalı ve determinist bir nazarla bakmayı öğrenen insanın seküler zincirlerden kurtulup muvahhid bir hüviyet kazanması, vicdanının unsurlarını (zihin, irade, kalp ve duygular) doğru gayelerine yönlendirmesi ne oranda mümkün olabilir?
Maarif teşkilatımız, eğitim sistemimiz ‘marifet’siz olursa bunun genç nesiller üzerindeki etkisi nasıl olur? 
Bu soruları soracağız ısrarla ve sabırla cevaplarını arayacağız… 
Doğru soruları cesaretle soramazsak hiçbir zaman doğru cevapları bulamayacağız çünkü… 

YETMEZ AMA EVET!

İlk düğmeyi doğru iliklemek harikulade bir nimet ve talih olduğu gibi köprüden önce son çıkışı kaçırmak da bir o kadar kahredici bedbahtlık! 
Henüz iş işten geçmiş değil ama geri dönüşler bizi ziyadesiyle yoracak. 
Son yıllarda eğitim sistemine iyi niyetle yapılan müdahaleler geçmişin kirli yüklerinden bir derece kurtardı çocuklarımızı. 
“Hayâl” dediğimiz birçok şey gerçek oldu.  Ancak bunlar yetmez! 
Tedbir alınmaz ve eğitim zihniyetindeki pozitivist virüsler temizlenmezse bugüne kadar atılan adımlar sadra şifa olmaya yetmeyecek. 
Maarif zincirinin tüm halkaları; öğretmen yetiştiren fakültelerden yüksek öğretim kurumuna kadar bir zihniyet inkılabına ihtiyacımız var. 
Bilim dilini irfanımıza göre yeniden yazmaya, sosyal bilimleri medeniyet tasavvurumuza göre yeniden şekillendirmeye… 
Sığ yorumlara malzeme olan tüm okulları imam hatibe dönüştürmek değil mesele, imam hatiplerden askerî okullara kadar ‘marifet’i eğitimin esası, ruhu, özü yapmak… 

KEM-ÂLÂT İLE KEMÂLÂT OLMAZ!

İslam Bilim Tarihi üzerine araştırmaları ile bilinen allâme Fuat Sezgin’in de ifade ettiği gibi İslâm tarihindeki ilmî gelişmenin yegane sebebi var: İslam. 
Sağlıklı nesillerle yeni bir medeniyet ihyâsı ise muradımız bunun doğru vesilelerini ve isabetli araçlarını tespit ve temin etmek durumundayız. 
Ne demiş ecdad: Kem-âlât ile kamâlât olmaz! (Kötü âletlerle, araçlarla, olgunluk ve başarı elde edilmez)
Kemâlâtın ana kaynağı ise mârifet. 
Onun için her cuma Marifet’te buluşacağız. 
Vahdet için, vahdet içre…
Hayırlı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhsin Meriç Arşivi