Fikri Türkel

Fikri Türkel

Fatih Projesi, yerli cepten önemlidir!

Fatih Projesi, yerli cepten önemlidir!

Geçen hafta yerli cep telefon pazarındaki hareketliliğe değinmiştim. Türkiye ve etkileyebildiği pazar yatırımcıyı tatmin edebilecek yetkinlikte. Ancak, tablet pazarının cep telefonu pazarından önemli olduğuna inanıyorum. 

Normal şartlarda dört yıl önce Fatih Projesi pilot okullarla başlayacak ve üç yıl önce de 16 milyon öğrencinin elinde tabletlerle yepyeni bir eğitim dönemi başlayacaktı.

Önemli olan öğrencinin tableti olması değil, eğitim materyalleri ve kitap içerikleriyle başlayacak süreçte yazılım sanayiine altyapı sağlayacaktı.

Proje, pilot uygulamalarla harlıyor ama bir türlü hayata geçmiyor. 

Apple, Google veya Microsoft Türkiye'de donanım yatırımı yapacağına yazılım konusunda çocukları harekete geçirecek yatırımlar yapsa; yüksek teknolojide daha hızlı ilerlemeler sağlanır.

Siri uygulamasının Türkçe kullanılabilmesi, yerli cepten önemlidir. Samsung da benzeri uygulaması olan S Voice'u Türkçe komutları ve diyalogları rahat alabilecek seviyeye getirmesi gerekiyor. 

Microsoft'un Açık Akademisi bu konuda ilklerden biri oldu. 

Ağırlıklı olarak gençler olsa da, her yaştan ve kesimden insanın katılabildiği tamamiyle ücretsiz Açık Akademi, programcılık dünyasının kapılarını aralarken, katılanlara yeni iş fırsatları da sunuyor.

Benzeri bir uygulamayı da Turkcell başlatmıştı. Programın iki ayağı bulunuyor. Turkcell Akademi ile herkese görsel eğitim videoları sunuluyor. Bunun en büyük yardımcı eğitim aracı haline geleceğini düşünüyorum.

Turkcell, ayrıca her yaştan insana hitap eden "Geleceği Yazanlar" projesi ile mobil uygulama yazılımı konusunda bir çığır başlattı.

Fatih Projesi hayata geçmiş olsaydı, şimdi bütün dünyaya yazılım ve donanım ihracatımız katlanmış olacaktı. Hâlâ da geç kalmış sayılmayız. 

Tizen işletim sistemi Android’e rakip olur mu?

Geçen yıl, Samsung Tizen işletim sistemini açıklayınca herkes yanlış yaptığını söyledi. 

Gerçekten de, Blackberry'nin başına gelenin Samsung'un başına gelebileceğini ve yükselişini durduracağını iddia ettiler.

Malum Blackberry, OS işletim sistemini başka mobil telefon üreticilerine vermedi ve Android patenti ile üretime geçen onlarca marka ile baş edemediği gerekçesi gösterildi.

Benzeri bir hatayı 80'li yıllarda Sony yapmıştı. Video kasette kitap boyutundaki Betamax tarzıyla büyük pazar büyüklüğüne erişen şirket, patentini başka video bant üretenlerle paylaşmadı.

Buna karşılık Philips VHS tarzı video kaseti bütün bant üreticilerine paylaştı. Pazarda video okuyucular VHS olunca, Betamax satış yapacak yer bulamadı. 

Sony'nin kurucusu Akio Morita, kitabında hayatındaki en büyük hatalardan birinin bu olduğunu söyler. Hatta daha sonra profesyonel kasetleri inadına Betamax boyutunda tutmasının sebebi budur. 

Tizen, da böyle bir sonuç mu doğuracaktı. Tam ortadan kaldırıldığını sandığımız sırada Tizen, Las Vegas'taki Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (CES) yine ortaya çıktı. 

Ancak bu sefer başka bir kulvarda. Samsung, ev ürünlerinde teknolojisini yenilerken, Tizen işletim sistemiyle de birbirine bağlamaya başladı. 

Aslında geçen hafta fuardan önce söylediğimiz fuarın özelliklerinden en önemlisi olan "nesneler arası iletişim" örneklerini de sunan şirket oldu. 

Aslında elektronik şirketleri yeni oluşacak bir pazar için yarışa çoktan girdiler ve stratejileri gün yüzüne çıkmaya başladı. Apple ve Google da nesnelerin iletişimi ve daha da önemlisi nesnelerin ticaretine doğru hızla koşuyorlar. 2020 yılında 7,1 trilyon dolar olması beklenen nesnelerin ticaretinden pay alabilen rekabetçi olabilecek.

2014 yılında cep telefonları rekor satış elde ederken Samsung, yeni bir adım attı ve 600 milyon dolara sağlık ürünleri için şirket kurdu. İlaç mı üretecek ilaç benzerlerini mi üreteceği kesin belli olmamakla birlikte "Akıllı Sağlık" alanında olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

"Akıllı Ev" ile "Akıllı Sağlık"ın nasıl entegre olacağı belli olmamakla birlikte Samsung'un gelecek vizyonunu anlatan iki alan olduğunu söyleyebiliriz. 

Samsung'un 1998 yılındaki cirosu 4 milyardı, 2013 yılı cirosu 215 milyar dolar oldu ve 2014'te 240 milyarı geçmesi bekleniyor. 

Apple ve Google'dan farkı donanım olan şirket, Tizen ile bu özelliğini avantaja çevirmeye çalışıyor. 
Bütün dünyada kârlılığın düştüğü bir süreçte Samsung da bundan etkilense de avantajlarını ciroya yansıtıyor. 

2015 yılında 20 milyar dolar reklam bütçesi olduğunu da hesaba katarsanız, önümüzdeki süreçte Samsung'u daha çok konuşacağız demektir. 

Tizen’ın da Android'e veya IOS'a rakip olmamakla birlikte kendi yolunu da çizdiğini bir kere daha vurgulamak gerekiyor.

E-ticaret sitesi yapmanın 9 vazgeçilmezi

Bu sayfalarda ben veya başkasının yazacağı çok e-ticaret vakıaları okuyacaksınız. İnternet üzerinden satışlar artarken, e-ticaret sitesi açma çılgınlığı da başladı.
Umarım bu hamleler girişimciliğin gelişmesine bir katkıda bulunur. İşte işin sırrı niteliğinde e-ticaret sitelerinin vazgeçilmez özellikleri.

1- Uygulanabilirlik: Her ortamda kullanılabilir. Masaüstü, tablet yanı sıra mobil uygulamaları da olmalıdır.

2- Görsellik: Sayfa açıldığında dikkat çeken objeler ve ifadeler önemlidir.

3- Cazibe: Kampanya, indirim ve moda ürünler manşette yer almalı.

4- İnteraktif: Alışveriş yapmayanlar da üyelikte bulunmalı. İsteğe göre bilgilendirme mailleri ve her konuda takipçilerin görüşüne başvurulmalı.

5- Sosyallik: Sosyal medya paylaşımlarına mutlaka yer verilmeli. En iyi reklam beğenilerin paylaşılmasıdır. 

6- Sadelik: Ürün tanıtımları basit ve anlaşılır tanıtımları olmalı. Resimler profesyonel çekilmeli ve görüntü kalitesi yüksek olanlara yer verilmeli.

7- Güvenlik: E-Ticaret portallarının birincil özelliği güvenliktir. Müşteri bilgilerinin gizliliği, virüs kontrolü, hacklenmeye karşı önlemleri akdedite edilmesi gerekir.

8- Lojistik: İnternet ve mobil üzerinden alışveriş bir lojistik faaliyetidir. Zamanında, hızlı, güvenli ve etkin bir lojistik hizmetinin altyapısı hazırlanmadan e-ticaretin başarısı söz konusu olamaz.

9- Fiyat: Piyasada rekabetçi bir fiyat konumlandırması şarttır. Söz konusu rekabet alanı mahalledeki dükkanlar değil, bütün dünyanın satıcılarının oluşturduğu bir pazardır.

Dünya ticareti, yeniden yapılanırken, umarım bu alanda küresel oyuncular çıkarmamız da mümkün olur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fikri Türkel Arşivi