Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Kampüs külliye mi?

Kampüs külliye mi?

Kam­püs-kül­li­ye me­se­le­si be­nim için ye­ni bir ko­nu de­ğil. “Kam­pü­s” ye­ri­ne “yer­leş­ke­” den­di­ini duy­du­ğum 1980’ler­de “kül­li­ye­” ko­nu­su­nu dü­şün­müş ve “kam­pü­s” ye­ri­ne “kül­li­ye­”yi uy­gun bul­ma­mış­tım.

Ni­ye uy­gun bul­ma­dım? Bi­raz sab­re­din; izah ede­yim.

Di­li­mi­ze ba­tı dil­le­rin­den gi­ren Kam­püs (cam­pus), “kam­p” ke­li­me­sin­den tü­re­miş­tir.  Üni­ver­si­te­ler ge­niş alan­la­ra ku­rul­ma­ya baş­la­ya­lı be­ri (1956’lar fa­lan) biz­de de kul­la­nıl­ma­ya baş­la­nan bu ke­li­me, da­ha son­ra “yer­leş­ke­” ola­rak kul­la­nıl­ma­ya baş­lan­dı ama pek tut­ma­dı.

An­la­şı­lan sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mız, kam­pü­s’­ü de yer­leş­ke­’yi de pek sev­me­di ve ge­çen haf­ta “ma­hal­le­” ve­ya “kül­li­ye­” ke­li­me­si­nin kul­la­nı­lıp kul­la­nı­la­ma­ya­ca­ğı­nı sor­du ve “Ta­ri­hi­mi­ze dö­ne­li­m” di­ye­rek, Os­man­lı za­ma­nı­nın “kül­li­ye­” ke­li­me­si­ni tek­lif et­ti.

Sen mi­sin “kül­li­ye­”yi tek­lif eden. 

Aleyh­te tez­vi­rat he­men baş­la­dı.  “P­ro­fe­sö­r” ye­ri­ne “mü­der­ri­s” den­sin; “rek­tö­r” ye­ri­ne “şey­hü­’l-mü­der­ri­si­n”; “do­çen­t” ye­ri­ne şu, “de­ka­n” ye­ri­ne bu den­sin dal­ga­la­rı...

“Rec­to­r” ke­li­me­si “pa­pa­z” an­la­mı­na; “de­ka­n” ke­li­me­si de “ma­hal­le pa­pa­zı­” an­la­mı­na ge­lir­ken hiç bir şey yok­tu ta­bi­i. Mo­dern üni­ver­si­te­ler bü­tün ya­pı­lan­ma­sı­nı ki­li­se mek­tep­le­rin­den alır­ken, her­kes ra­hat­tı; bu du­rum kim­se­ye bat­ma­dı. Ba­tı­dan, hı­ris­ti­yan­lık­tan ke­li­me alır­ken her yer gül­lük gü­lis­tan­lık­tı; ken­di ta­ri­hi­miz­den ve üs­te­lik ko­nu ile çok ya­kın­dan il­gi­si olan ve an­lam ala­nı (se­man­tik) iti­ba­riy­le “kam­pü­s”­e ya­kın bir kap­sa­mı olan “kül­li­ye­” tek­lif edil­di­ğin­de, ez­ber­ler bo­zul­ma­ya baş­la­dı. Sa­de­ce ez­ber bo­zul­ma­dı, ba­zı­la­rın­da mo­ral­ler de bo­zul­du. Bun­lar için, en öz­gün bir şey de ol­sa, ait ol­du­ğu coğ­raf­ya da­ha önem­liy­di. O öz­gün şey Do­ğu­’ya ait­se, tü ka­ka; Ba­tı­’ya ait­se aliy­yül-âlâ idi.

Ba­na gö­re han­gi­si doğ­ru?

“Kam­pü­s” ke­li­me­si­nin muh­te­va­sı­na bak­mak la­zım. 

Şu an­da “kam­pü­s” den­di­ği za­man mut­la­ka şe­hir dı­şın­da ve bin­ler­ce de­kar­lık bir alan­da ku­rul­muş ve bir çok bi­na­dan (bü­ro, ofis, ders­lik, la­bo­ra­tu­var, kon­fe­rans sa­lo­nu, spor sa­lon­la­rı, ye­mek­ha­ne, yurt, ca­mi, çar­şı vs) olu­şan or­ta hal­li bir şe­hir ve bu­ra­lar­da ya­şa­yan bin­ler­ce öğ­ren­ci ve pers­so­nel ak­la ge­lir. 

“Kül­li­ye­” den­di­ğin­de, en ka­ba­da­yı­sıy­la bir ca­mi, öğ­ren­ci ba­rı­nak­la­rı ve mü­der­ris oda­la­rı ak­la ge­lir.

He­pi to­pu 5-10 ki­lo­met­re ka­re­lik bir alan­dır bu da... Ya­ni, “kül­li­ye­” ke­li­me­si, kam­pü­sün hac­mi­ni ih­ti­va ede­cek bir ge­niş­li­ğe sa­hip de­ğil­dir.  

Ay­rı­ca, “kül­li­ye­” ke­li­me­si, ta­ri­hi gö­re­vi­ni gör­müş ve ta­mam­la­mış bir ke­li­me­dir. Ba­zı ke­li­me­ler böy­le­dir. Gö­rev­le­ri­ni ta­mam­lar­lar ve son­ra kul­la­nım­dan dü­şer­ler; on­la­rın ye­ri­ne ye­ni ke­li­me­ler çı­kar. Ye­ni ke­li­me­ler çı­kar­ken ya bir an­lam ge­niş­le­me­si­ne ma­ruz ka­lır­lar ve­ya an­lam kı­rıl­ma­sı­na uğ­rar­lar.  Muh­te­va­da mut­la­ka zen­gin­leş­me­ler olur.  

Os­man­lı kül­li­ye­le­ri ile şim­di­nin üni­ver­si­te kam­püs­le­ri­ni kar­şı­laş­tır­dı­ğı­mız za­man, “mar­ket-bak­ka­l” fark­lı­laş­ma­sın­da­ki gi­bi “kül­li­ye­”nin da­ha dar bir an­lam ala­nın­da kal­ma fark­lı­lı­ğı gö­rü­le­cek­tir. 

Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mız, bir te­fek­kür ve te­zek­kür ka­pı­sı ara­la­yıp ma­sa­ya “kam­pü­s” ke­li­me­si­ni ya­tı­ra­rak ko­nu­ya dik­kat çek­miş­tir.  Be­nim ka­na­atim, şim­di­lik “kam­pü­s”­ü kul­lan­ma­ya de­vam et­mek­tir.

Uy­du­ruk­ça­cı­la­rın “yer­leş­ke­”si hoş bir ke­li­me de­ğil; “kül­li­ye­” de kül­tü­rel gö­re­vi­ni ta­mam­la­mış­tır.

Na­sıl AV­M’­le­re “Be­des­te­n” di­ye­mez­sek, “kam­pü­s”­e de “kül­li­ye­” de­mek uy­gun de­ğil­dir.

Bu ya­zı­yı sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mı­za des­tek ol­mak ve­ya mu­ha­lif ol­mak için yaz­ma­dım. Baş­ta da de­di­ğim gi­bi yıl­lar­dan be­ri ka­fam­da olan bir şey­di bu. Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mı­zın di­le ge­tir­me­si, ko­nu­ya gün­cel­lik ka­zan­dı­rın­ca, ya­za­yım de­dim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi