M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Cami mi önemli lise mektebi mi?

Cami mi önemli lise mektebi mi?

SO­RU: Bu de­vir­de Tür­ki­ye Müs­lü­man­la­rı için ca­mi­ler mi önem­li­dir, yok­sa li­se­ler mi?.. Ben­de­niz bu so­ru­ya, hiç te­red­düt et­me­den li­se­ler da­ha önem­li ce­va­bı­nı ve­ri­rim.  Li­se­ler ca­mi­le­re ce­ma­at ye­tiş­tir­mez­se mâ­bet­ler des­tek­siz ka­lır, mâ­nen yı­kı­lır.

İn­gil­te­re li­se­le­rin­de  öğ­ren­ci­le­re üç bo­yut ka­zan­dı­rı­lır. Bi­rin­ci­si bil­gi ve kül­tür, ikin­ci­si ah­lak ve ka­rak­ter, üçün­cü­sü sa­nat es­te­tik gü­zel­lik.

Gü­nü­müz Tür­ki­ye­sin­de,  İn­gil­te­re­nin Eton Ko­le­ji­ne ben­zer bir tek li­se yok­tur.  Ney­miş bu Eton? 1440’dan be­ri ara­lık­sız fa­ali­yet­te bu­lu­nan bu okul, ül­ke­si­ne 19 baş­ba­kan ka­zan­dır­mış­tı­r…  Gü­nün ba­zı sa­at­le­rin­de öğ­ren­ci­le­ri frak­la ge­ze­r… Okul komp­lek­si için­de di­ğer bi­na­lar­dan da­ha yük­sek ve sa­nat­lı bir ki­li­se var­dır ve her ders gü­nü,  sa­bah­le­yin ora­da âyin ve iba­det ya­pı­lır. Oku­la kız ta­le­be alın­maz.  Eton İn­gil­te­re­yi İn­gil­te­re ya­pan  ku­rum­dur.

Bir Eton­lu­nun yı­lı­şık­lık,  şı­ma­rık­lık, hop­pa­lık, züp­pe­lik, it­lik, ser­se­ri­lik, hay­laz­lık, ko­puk­luk, hay­ta­lık   yap­tı­ğı gö­rül­me­miş­tir.

İm­pa­ra­tor­luk za­ma­nın­da  biz­de  de bir Ga­la­ta­sa­ray Sul­ta­ni­si var­dı.  Eto­n’­da her sa­bah ayin ya­pıl­dı­ğı gi­bi Ga­la­ta­sa­ra­y’­da da va­kit na­maz­la­rı, oku­lun ca­mi­in­de, oku­lun res­mî ima­mı­nın ar­dın­da bü­tün Müs­lü­man öğ­ren­ci­le­rin iş­ti­ra­ki  ile top­lu­ca ce­ma­at­le kı­lı­nır­dı. Tür­ki­ye­nin en bü­yük din âlim­le­ri, me­se­lâ Ha­cı Meh­med Zih­ni efen­di, sa­rı­ğıy­la cüb­be­siy­le o okul­da ders ve­rir­di. Ga­la­ta­sa­ray­dan be­ye­fen­di­ler, ri­cal, din ü dev­le­te hiz­met ve­ren­ler  ye­ti­şir­di.

Ba­zı do­ğu ül­ke­le­ri, me­se­la Ja­pon­ya, Çin, Gü­ney Ko­re, Tay­van, Sin­ga­pur çok iler­li­yor. Ni­çin? Mek­tep­le­ri­nin, eği­tim sis­tem­le­ri­nin güç­lü ve et­ki­li olu­şun­dan do­la­yı.

Biz­de­ki okul sa­yı­sı­nı bil­mi­yo­rum ama öğ­ret­men sa­yı­sı­nın do­kuz yüz bi­ni çok­tan geç­ti­ği­ni ve bir mil­yo­na yak­laş­tı­ğı­nı bi­li­yo­rum.  

Eği­tim ko­nu­sun­da ka­li­te­ye faz­la önem ver­mi­yo­ruz, kan­ti­te=kem­mi­yet  üze­rin­de du­ru­yo­ruz.

Azer­bay­can li­se­le­rin­de Fu­zu­li­yi oku­yup an­la­ya­cak genç­ler ye­ti­şi­yor ama, biz­de ye­tiş­mi­yor.

Genç­le­ri­mi­ze, en az on bin re­fe­rans­lı ge­nel kül­tür ve­re­mi­yo­ruz.    Bı­ra­kın nor­mal li­se­le­ri, İmam Ha­tip okul­la­rı­mız­da bi­le  (bir iki  is­tis­na dı­şın­da) beş va­kit na­maz top­lu­ca kı­lın­mı­yor.

Kar­ma eği­tim hem  ma­ari­fi­mi­zi, hem de ah­la­kı­mı­zı çö­kert­miş­tir.

Genç ne­sil­le­re ede­bî, sos­yal, ta­ri­hî, sa­nat­la mi­mar­lık­la es­te­tik­le il­gi­li kül­tü­rü ya hiç ve­re­mi­yo­ruz, ya­hut ye­ter­li mik­tar­da  ve­re­mi­yo­ruz.

Eği­ti­mi­miz ka­li­te­li ol­say­dı, Tür­ki­ye­nin ulus­la­ra­ra­sı şef­faf­lık ve te­miz­lik no­tu bu ka­dar dü­şük ve ye­ter­siz olur muy­du?

Müs­lü­man ço­ğun­luk, âhir za­man alâ­me­ti olan mü­zey­yen ca­mi­ler  fur­ya­sı­nı ikin­ci pla­na atıp,  eği­ti­mi ve bil­has­sa li­se­le­ri ıs­lah et­me­yi, İs­lam­laş­tır­ma­yı  dü­şün­se çok iyi eder.

Tâ­ğu­tî  eği­tim bi­zi bu­gün­kü ha­le ge­tir­di.

Ca­mi­ler da­ha sa­de ol­sun, bu­na mu­ka­bil biz­de de Eton­lar ol­sun, es­ki Ga­la­ta­sa­ray Sul­ta­ni­si gi­bi mü­kem­mel mek­tep­ler bu­lun­sun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi