Sema Maraşlı

Sema Maraşlı

Erkek düşmanlığı

Erkek düşmanlığı

Kav­vam­lı­ğın önün­de­ki en­gel­ler­den bi­ri de “er­kek düş­man­lı­ğı.” Bu da fe­mi­niz­min ba­şa­rı­sı. Fe­mi­nist­ler öl­dü­rü­len ka­dın­lar üze­rin­den er­kek düş­man­lı­ğı ya­pı­yor­lar. İn­sa­nın ol­du­ğu her yer­de her şey olur, so­nuç­ta ci­na­yet­ler­de olu­yor. Ka­dın­lar da öl­dü­rü­lü­yor er­kek­ler de. Fe­mi­nist­ler için er­kek­le­rin öl­me­si dert de­ğil. 

As­lın­da ka­dın­la­rın öl­dü­rül­me­si de de­ğil on­la­rın der­di. On­lar sa­de­ce ka­dın­lar ai­le­sin­den bi­ri ta­ra­fın­dan öl­dü­rül­dü­ğün­de ya da za­rar gör­dü­ğün­de bu­nu prob­lem ola­rak gö­rü­yor­lar. (Fe­mi­nizm ka­dar iki yüz­lü bir ha­re­ket da­ha yok.) He­men “Ka­dın ci­na­ye­ti­” de­yip, ci­na­ye­ti ka­dı­nın cin­si­ye­ti­ne bağ­lı­yor­lar ve er­kek­le­re sal­dı­rı­yor­lar. 

“Ka­dın ci­na­ye­ti­” de­me­le­ri­nin se­be­bi ise bu ka­dın­la­rın ya­şa­nan bir prob­lem­den do­la­yı de­ğil, sa­de­ce cin­si­yet­le­rin­den do­la­yı, ya­ni sırf ka­dın ol­duk­la­rı için öl­dü­rül­dük­le­ri söy­le­me­le­rin­den. Öte­ki tür­lü “Er­kek ci­na­ye­ti­” di­ye bir kav­ra­mı­mız da­ha olur­du fa­kat yok. 

Her gün ka­dın öl­dü­rül­dü­ğü gi­bi er­kek de öl­dü­rü­lü­yor. Ölen ve öl­dü­ren ak­ra­ba da ol­sa kim­se “er­kek ci­na­ye­ti­” de­mi­yor. Çün­kü her­kes bi­li­yor ki ölen er­kek ol­du­ğu için de­ğil, bir an­laş­maz­lık­tan, bir hu­su­met­ten do­la­yı öl­dü­rü­lü­yor. Ka­dın için de ay­nı şey ge­çer­li. Öl­dü­rü­len ka­dın­lar da cin­si­yet­le­rin­den do­la­yı de­ğil, bir an­laş­maz­lık­tan do­la­yı öl­dü­rü­lü­yor. Fa­kat fe­mi­nist­le­rin id­di­ası­na gö­re ka­dın­lar sa­de­ce ka­dın ol­du­ğu için öl­dü­rü­lü­yor, bir hu­su­met­ten do­la­yı de­ğil.  

Oy­sa bi­zim top­lu­mu­muz­da ka­dın, sa­de­ce ka­dın ol­du­ğu için öl­dü­rül­mez. An­cak na­mus da­va­sı yü­zün­den ka­dın öl­dü­rül­dü­ğün­de bu­na “ka­dın ci­na­ye­ti­” de­ni­le­bi­lir. Çün­kü er­kek zi­na yap­tı­ğın­da hoş gö­rü­lü­yor; fa­kat ka­dın yap­tı­ğın­da öl­dü­rü­lü­yor. Oy­sa di­ni­miz­de zi­na da ka­dı­na ve er­ke­ğe ve­ri­len ce­za ay­nı­dır. Ka­dı­na da­ha ağır bir ce­za ve­ril­me­miş­tir. Na­mus ci­na­ye­ti de faz­la de­ğil, ba­zı böl­ge­le­ri­miz­de, ba­zı aşi­ret­ler­de de­vam edi­yor­sa da git­tik­çe aza­lı­yor. 

Fa­kat bu­nun dı­şın­da ko­ca­sı, es­ki ko­ca­sı, ni­şan­lı­sı gi­bi ya­kın­la­rı ta­ra­fın­dan öl­dü­rü­len ka­dın­lar, cin­si­yet­le­rin­den do­la­yı de­ğil, o ki­şi­ler­le ara­la­rın­da­ki an­laş­maz­lık­tan do­la­yı öl­dü­rü­lü­yor. 

Me­se­la es­ki eş ci­na­ye­ti çok olu­yor. Bo­şan­ma sı­ra­sın­da kar­şı­lık­lı kav­ga, kü­für kı­ya­met, ço­cuk gös­ter­me­mek, na­fa­ka da­va­sı gi­bi se­bep­ler­den do­la­yı kin­le­nen, öf­ke­si­ni kon­trol ede­me­yen, gö­zü dön­müş cin­net ge­çi­ren ko­ca­lar es­ki eş­le­ri­ni öl­dü­rü­yor­lar. Yok­sa adam sa­kin sa­kin “Bu bir ka­dın, bu ka­dın mil­le­ti za­ten şöy­le böy­le, gi­de­yim bir ka­dın öl­dü­re­yi­m” de­mi­yor. 

Es­ki ka­yın­pe­de­ri­ni öl­dü­ren er­kek­ler de çok. Eğer ka­yın­pe­der da­mat­la hu­su­met ya­şa­mış­sa adam gi­dip onu öl­dü­rü­yor, es­ki ka­rı­sı­nı de­ğil. Fa­kat fe­mi­nist­le­re gö­re ölen ka­dın de­ğil­se, bir prob­lem yok. 

Fe­mi­nist­ler de­se­ler ki “Ka­dın za­yıf, ken­di­ni ko­ru­ya­mı­yor, ko­run­ma­sı la­zı­m” ta­mam hak­lı­lar, bu­na kim­se­nin iti­ra­zı ola­maz, fa­kat on­lar ıs­rar­la ay­nı şe­yi söy­lü­yor­lar: “Bu ka­dın­lar sırf cin­si­yet­le­rin­den do­la­yı öl­dü­rü­lü­yor, bu bir ka­dın ci­na­ye­ti­” İş­te bu­ra­da kö­tü ni­yet­le­ri or­ta­ya çı­kı­yor.

Fe­mi­nizm ger­çek­ten iki yüz­lü bir ha­re­ket. Fe­mi­nist­ler ci­na­yet­le­rin se­bep­le­ri ile il­gi­len­mi­yor­lar. Ci­na­ye­ti ön­le­mek için olum­lu bir adım­la­rı da yok. Me­se­la ci­na­yet­ler­de al­kol­lü olan er­kek sa­yı­sı çok faz­la, adam ka­fa­yı çe­kin­ce so­lu­ğu es­ki ka­rı­sı­nın ka­pı­sın­da alı­yor. De­sek ki al­kol ya­sak­lan­sın, ka­dın ölüm­le­ri aza­la­cak, fe­mi­nist­le­rin ço­ğu bu­na ra­zı ol­maz. Çün­kü fe­mi­nist­ler ci­na­yet­ler­den ne­ma­la­nı­yor­lar. 

On­la­rın yap­tık­la­rı tek şey ci­na­yet­le­ri ba­ha­ne ede­rek er­kek düş­man­lı­ğı yap­mak. Pek çok med­ya ku­ru­lu­şu da fe­mi­nist­le­rin des­tek­çi­si. Öl­dü­rü­len ka­dın ha­ber­le­ri­nin için­den özel­lik­le ak­ra­ba­la­rı ta­ra­fın­dan öl­dü­rü­len­le­rin ha­ber­le­ri hiç ek­sik ol­mu­yor hat­ta ba­zen bir­kaç kez ve­ri­li­yor ay­nı ha­ber­ler. 

Fe­mi­nist­ler ge­çen dö­nem hü­kü­me­te bas­kı ya­pa­rak ye­ni­le­nen ai­le ka­nu­nun­da gü­ya cay­dı­rı­cı ol­sun di­ye er­kek­le­re ba­sit suç­lar da bi­le (ka­rı­sı­na ba­ğır­ma­sı gi­bi, ka­dın ko­ca­sı­na ba­ğı­rır­sa bir prob­lem yok) de­lil aran­ma­dan ağır ce­za­lar ge­ti­ril­di ve ka­nun­lar ka­dın­lar le­hi­ne de­ğiş­ti­ril­di. Açık­ça ay­rım­cı­lık ya­pı­lı­yor ve bu­nu şi­rin gös­ter­mek için adı­na “po­zi­tif ay­rım­cı­lı­k” de­ni­yor; oy­sa ay­rım­cı­lı­ğın po­zi­ti­fi ol­maz.

Pe­ki bu ay­rım­cı­lı­ğın ka­dın­la­ra bir fay­da­sı ol­du mu? Son ka­nun­dan ve ce­za­lar­dan do­la­yı ci­na­yet­ler azal­dı mı? Ha­yır. Tam ak­si art­tı. Fe­mi­nist­ler bu­nu gör­mü­yor­lar mı? Gö­rü­yor­lar fa­kat on­la­rın der­di üzüm ye­mek de­ğil, bağ­cı­yı döv­mek. On­lar hâ­lâ ce­za­la­rın da­ha da ar­tı­rıl­ma­sın­dan ya­na­lar. 

Ay­rı­ca ve­lev ki ha­di biz de ka­bul ede­lim öl­dü­rü­len ka­dın­lar sa­de­ce ka­dın ol­duk­la­rı için öl­dü­rü­lü­yor ol­sun. Böy­le bi­le ol­sa, öf­ke prob­le­mi ya­şa­yan, ruh sağ­lı­ğı bo­zuk, al­kol prob­le­mi olan ya da iş­siz­lik ve ai­le so­run­la­rı yü­zün­den cin­net ge­çi­ren ve ka­rı­sı­nı öl­dü­ren ba­zı er­kek­le­rin gü­na­hı­nı ne­den bü­tün er­kek­ler çek­sin­ler? Ne­den ıs­rar­la bü­tün er­kek­ler ca­niy­miş gi­bi gös­te­ril­me­ye ça­lı­şı­lı­yor. 

Ay­rı­ca oğ­lu­na ge­li­ni döv­dür­ten kay­na­na­la­rın, ko­ca­sı­nı al­da­tan ya da sev­gi­li­si­ne ko­ca­sı­nı öl­dür­ten ka­dın­la­rın gü­na­hı bü­tün ka­dın­la­rın üs­tü­ne kal­mı­yor. Ka­dın­lar suç iş­le­di­ğin­de bi­rey­sel, er­kek­ler suç iş­le­di­ğin­de top­tan ce­za­lan­dı­rı­lı­yor. 

Böy­le­ce hem ka­dın­la­rın zih­ni­ne er­kek­ler, şid­det yan­lı­sı ca­na­var­lar, ola­rak iş­le­ni­yor, hem de er­kek­ler, er­kek ol­mak­tan do­la­yı utan­dı­rıl­ma­ya ça­lı­şı­lı­yor. Bir taş­la iki kuş.

Ne za­man ka­rı-ko­ca mu­hab­bet­tin­den bah­se­den bir ya­zı yaz­sam, ka­dın şid­de­ti var­ken na­sıl mu­hab­bet­ten bah­set­ti­ği­me şa­şan kı­zan ha­nım­lar­dan me­saj­lar ge­li­yor. 

Me­se­la te­set­tür­lü kız­la­rın kur­du­ğu bir blog say­fa­sın­da “Ye­ni Ai­le Ka­nu­nu­” baş­lık­lı ya­zı­mı eleş­ti­ren ya­zar kı­zı­mız, ya­zı­mı baş­tan ba­şa can ya­kı­cı, ta­lih­siz, her an­lam­da utanç ve­ri­ci bul­muş ve "Her gün eş­le­ri, er­kek kar­deş­le­ri, ba­ba­la­rı ta­ra­fın­dan öl­dü­rü­len on­lar­ca ka­dı­nın ve­ba­li he­pi­mi­zin üs­tü­müz­de iken" na­sıl ko­ca­lar­la mu­hab­bet­ten bah­se­de­bil­di­ği­me şaş­mış. İş­te bu­yu­run fe­mi­nist­le­rin ba­şa­rı­sı. Bi­zim kız­la­rı­mız, ka­dın­la­rı­mız on­lar­dan da­ha çok sa­hip çık­mış­lar on­la­rın da­va­la­rı­na. Sa­de­ce bu genç kız­la­rı­mız de­ğil fe­mi­nizm ile zih­ni kir­len­miş pek çok ka­dın, er­kek­le­ri düş­man ilan et­miş ve düş­man ile mu­hab­bet­ti de do­ğal ola­rak müm­kün gör­mü­yor­lar. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Sema Maraşlı Arşivi