Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

MHP sürpriz yapabilir

MHP sürpriz yapabilir

Seçime gidiyor Türkiye.            Ama derin bir sessizlik var.            Her ne kadar iki parti etrafında bir seçim trafiğine Türkiye hazırlanmışsa da, başkaca ihtimaller de hesaba katılmalı…

Neden?

Çünkü vesayet hissi var siyasetimizde…

İmralı vesayeti…

***

On madde yazarı mister Öcalan, telif hakları bakımından müthiş bir esere imza attı.

Bundan sonraki çağlarda barışın mimarı olarak anılacak.

Yazdığı on madde ile arkasındaki on madde fizik ve metafizik arasındaki fark gibi Kürt İllimünatisinin bundan sonraki sosyal antropoloji araştırmalarına kaynaklık edecek.

Barışın mimarı daha şimdiden Türk medyasında taltif üstüne taltif gördü. Türkiye’yi ikiye bölen sonra da el ele tutuşmuş iki ayrı el gibi gösteren çizimler sanal ortamda haylice paylaşıldı. Ne çizdiğinin şuurunda olmayan kimi çizerlerle onlara bunu çizdirenler, huzur iklimini tabana yaymak için işaret parmaklarını ağızlarına sokup iki yandan çekiştirdiler.

Bu yalandan sırıtma ,“mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” sorusunun maalesef zamansız sorulduğunu bizlere hatırlattı.

On madde, senarist vekil Sırrı tarafından devlet adamlarımızla paylaşıldı. Devlet adamlarımız bunun senaryo olup olmadığını konusunda yorum yapmadılar. Sürecin devamından yana tavır ortaya koymak milli bir zaruretti. Maazallah böyle yapmasalar eski Türkiye geri gelirdi.

***

Senarist on maddeyi açıkladı. 

Ne kadar hoş bir sürpriz!. Kim imza atmaz ki?

Demokrasi.. demokrasiii.. demokrasi…

Yerinden yönetim… Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi… Kadına yönelik pozitif yaklaşımların serdedilmesi…

Sanırsın Avrupa Birliği destekleme projelerinden biri…

Ayıp yahu buna da itiraz eden çıkar mı?

Silahlar da bırakılacak nasılsa…

Bazı fitneciler silahların bırakılmayacağını, daha önce olanın yine olacağını terör örgütünün daha da güçleneceğini söyleyip yazsalar da ne var yani seçime kadar en azından silahlı bir olay olmayacak.

Kandil’deki teröristler şehirlere inip siyasi çalışma yapacaklarmış. Sandık görevlisi olacaklarmış. Otuz bin hizmet içi eğitim almış örgüt üyesi köylere ve şehirlere inecek ve HDP’nin barajı aşması için siyasi çalışma yapacakmış. Yapsın ne var? Yeter ki çocuklarımız öldürmesinler. Siyasi çalışma yapsınlar… Aman efendim seçmeni tehdit edip gizledikleri silahları ara sıra göstereceklermiş. Ne yapalım çocuklar alışmış siyasi propaganda yaparken keleşleri yanlarında bulundurmaya. Onlar olmadan nasıl nutuk irad edecekler? O kadar da müsamahamız olsun. Ne de olsa biz büyük devletiz.

Gizli on maddede yazılanları üç aşağı beş yukarı tahmin etmek zor değil. Muhtemelen o gizli on madde yani on emir seçimden sonra hayata geçirilmeye çalışılacak.

İvedilikle tesis edilmesi gereken seçimin iki parti daha doğrusu iki siyasi alan yani isterseniz buna devlet de diyebilirsiniz; -çünkü siyaset biliminde siyasi alan manasına gelir bir devlet- arasında geçmesini temin etmek ve başkaca siyasi argümanları gündemden düşürmek…

Bu anlamda AK Parti ile HDP (ve müttefikleri) arasında geçmesi düşünülen öylece derin devlet tarafından planlanan sürecin seçime çok az bir zaman kala sürprizlere gebe olacağını düşünüyorum.

***

Burada MHP’nin kendi inanç, düşünce, kültür ve medeniyet temelleri üzerinde yükseldiği takdirde seçime beklenenin dışında bir katkı sağlayacağını tahmin etmek zor değil. 

Ve de siyasetin alternatifsiz olduğu iddialarının boş bir karamsarlık taşıdığını…

Biliyoruz ki, AK Parti’ye sırf istikrar bozulmasın, memleket herhangi bir krize girmesin, analar ağlamasın gibi gerçekten çok değerli gerekçelerle oy veren muhafazakâr bir seçmen kitlesi var ve bunun bir kısmı eski merkez partilerin ağırlıklı olduğu seçim bölgelerinde temerküz ediyor. Bir kısmı da eski MSP ve MHP gibi iki doktrin partisinin devamı…  

Eğer herhangi bir vesayet hisseder, herhangi bir bölünme riski görürse ve elbette ki MHP’nin ülkeyi yönetebileceğine dair bir kanaati paylaşırsa ve dahası MHP’nin eski MHP gibi bir gönül seferberliği yaptığını görürse: bu sürpriz neden olmasın?

Hatırlarsanız Türkeş’in başlattığı gönül seferberliği MHP’yi iktidara götürüyordu ve kimi ABD’li stratejistlere göre 12 Eylül darbesi biraz da bu yüzden yapıldı.

Hem siyasi oluşumlar, hem siyasi ağırlıklar, hem kanaat önderleri bugüne kadar hangi tercihi yapmış olurlarsa olsunlar; bir ülkücü iradede bir araya gelirlerse, Muhsin Başkan’ın da arzuladığı büyük birlik gerçekleşmiş olur. Elbette ki bu hamleyi gerçekleştirmede envai çeşit ülkücünün hem sanal ortamda, hem siyasi arenada bazı ön kabulleri onaylamaları gerekiyor. Bunları başka bir yazıda ele alacağım. 

Yoksa David Phillips ve Henry Barkey’in projesi devam eder; sonunda da bağımsız Kürdistan kurulur mu, bu İkinci İsrail olur mu, Müslüman kafasını taştan taşa vurur mu, bilemem…

Belki de, Türkiye son anda çıkınından bir peksimet çıkarır.

Kim bilir? 

Günün Tweet'i

Tanertengiz kutluk bolsun
Gönlünüz hep şadlık bulsun
Dağınızda taç bulutlar
Ovanıza bolluk dolsun

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi