M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Gururlu Bir Bîçareye

Gururlu Bir Bîçareye

Be adamlar, be kadınlar!..  Gururu, kibri, azameti, küçük dağları ben yarattım havalarını bırakın  da âyine-i  ibretteki  şu acınacak halinize bakın…

Ey gurur ve  nahvet âbidelerii!.. Ne kadar biçare olduğunuzu ne zaman idrak edeceksiniz?

Sizde kuş kadar akıl ve hikmet olsaydı, bu hallere düşer miydiniz hiç.

Seiz mi ölüme  koşuyorsunuz, ölüm mü size yaklaşıyor durmadan, niçin kaçamayacağınız bu ölüme hazırlanmıyorsunuz?

Maşaallah dünya azığınız çok, kendiniz bin yıl yaşasanız,  ardından gelecek yedi sülalenize  yeter de artar kalan. Peki hani ahiret azığınız?

Fiil çekimini bile doğru dürüst yapamıyorsunuz. Çatlak plak gibi hep ben ben ben… Yahu benden sonra sen o biz siz onlar var.

Hep bana hep bana hep bana… Ötekilere de bir şeyler versenize, bıraksanıza…

Rabbinizin  gurur ve kibir sahiplerini sevmediğini, onlara gazab ettiğini bilmiyor musunuz? Bilmiyorsanız ne büyük gaflet, bilerek yapıyorsananız ne büyük küstahlık ve âsilik.

En büyük tacın tevazu tacı olduğunu ne zaman öğreneceksiniz?

ÖĞRENCİLERE

Herşeyin niyeti vardır.  Sizin okumak, tahsil yapmak niyetiniz adam olmak için olmalıdır. Adam olmak, iyi vasıflı güçlü alim arif fazıl ahlaklı faziletli Müslüman olmak demektir. 

Doktor, mühendis, işletmeci, bilgisayarcı olmak niyeti  ana niyet değildir.  Bunlar meslektir, geçinmek, hayatta bir kariyer yapmak için öğrenilir.

Sıradan bir Müslüman olmak yeterli değildir.  Önemli olan iyi ve vasıflı, adam gibi  Müslüman olmaktır.

Dindarlık  namaz kılmaktan, cumalara gitmekten, Ramazanda oruç tutmaktan ibaret değildir. 

Vasıflı ve iyi Müslüman âlim olmalıdır.

Yüksek ahlak ve karakter sahibi olmalıdır.

Onun fazilet ve meziyetlerini düşmanları bile (hiç olmazsa bir kısmı) tasdik  ve kabul etmelidir.

Kendisi için “Bu adam biraz tutucudur ama  doğruluğuna dürüstlüğüne   söz edilemez…” dedirtemeyenler ne biçim Müslümandır?

Vasıflı Müslümanın  faziletlerini bütün düşmanları kabul etmese bile bir kısmı kabul etmek zorunda kalmalıdır.

Vasıflı Müslüman vatanseverdir. Vatan, üzerinde yolculuk yaptığımız gemi veya uçak gibidir. 

Akıllı, hikmetli, sağduyulu Müslüman; gemiyi batıracak, uçağı düşürecek beyinsizliklerden uzak durur.

Bir Müslüman olarak sizin doktor, mühendis, hukukçu olmanız beni fazla ilgilendirmez.  Önemli olan güçlü, vasıflı, iyi, ahlaklı, faziletli Müslümanlar olmanızdır.

Üç konuda meslekleriniz beni ilgilendirir: Subaylık, eğitimcilik, din hizmetleri.

Din hizmetlerini seçerseniz, hocalığı ticarete ve zenginleşmeye asla alet etmemelisiniz. Geçinecek kadar maaş ve ücret  almanıza fetva ve ruhsat verilmiştir ama  dini alet ve vasıta kılarak zenginleşmenize izin yoktur.

Kur’an, Sünnet, Şeriat, mukaddesat, din eğitimi ve öğretimi  TİCARET  konusu yapılamaz.

Subaylık da ticarete, zenginleşmeye alet edilemez. 

Müslümanlar ruhça en asil, zekaca en üstün çocuklarını öğretmen yapmazlarsa kurtulamazlar.

Geçimi için biraz daha fazla PARA KAZANMAK  isteyenler, geleneksel sanatlarımızdan birini  öğrenip ürün versinler, bunları satsınlar.  Bu konuda da aşırılığa kaçıp yüksek ücretler istemesinler.

Bu yazımı kaç genç okur bilemem.  İnşaallah iyi Müslüman olurlar, adam olurlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi