Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Koalisyonun İlkesiz Ortakları Ve Türkiye’nin Duruşu

Koalisyonun İlkesiz Ortakları Ve Türkiye’nin Duruşu

Yemen’de mevcut hükümeti yıkıp yönetime el koyan, İran destekli darbeci Husilere karşı Suudi Arabistan öncülüğünde başlatılan hava operasyonu, aktörlerin aldığı pozisyonlar itibariyle oldukça göz açıcı oldu.  Bölgedeki artan İran nüfuzundan rahatsız olan hemen tüm çevreler ve İran nüfuzunun önünü açan ve Irak’ı altın tepside İran’a teslim eden ABD bile operasyona arka çıktı ve destekleyen ülkeleri tebrik etti. 

Operasyona destek veren ülkelerin içerisinde en ilkeli tavır ise Türkiye’ninki oldu. Gerek Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama ile gerekse Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar ile İran’ın haksızca ve zorla bölgeyi ‘domine’ etmesine işaret edilip İran’ın ve terör örgütlerinin Irak ve Suriye dahil tüm bölgeden elini çekmesi istendi. İlk defa bu kadar kararlı ve cesurca İran gerçeğine işaret eden açıklamalara şahit olduk.  

Benim de sık sık gündeme getirdiğim Suriye’deki Esed rejimine karşı bir operasyonun yapılması ve dört yılı aşkındır akan kanın durdurulması gerektiği de aynı çevrelerce ifade edildi. Yemen’de üç günde oluşan koalisyon ve Arap Birliği’nde gösterilen ‘kararlılık’ Suriye’de dört yıldır neden gösterilmez? Türkiye yıllardır Suriye’de ‘uçuşa yasak bölge’ ilan edilmesini savundu ama maalesef destek bulamadı henüz. Yüzbinler bu arada hayatını kaybetti ve milyonlar muhacir ve mülteci oldu. Yemen’de darbeyi yaptıranla Suriye ve Irak’ta halkı katlettiren aynı aktörlerdi oysa… 

Yemen operasyonu ile hareketlenen ve kendilerine manevra sahası bulan Arap rejimleri Arap Birliği toplantısına Suriye muhalefetini davet etmediler. Zaten ne beklenirdi ki! Hatta İsrail’in bu güne kadar gördüğü en önemli müttefik olan darbeci Sisi hızını alamamış olsa gerek, Arap Birliği’ne ortak savunma gücü kurmayı bile teklif etti. Hâlâ Rabia ve Nahda meydanlarında katlettiği masumların kanı ellerinde duran ve seçilmiş Cumhurbaşkanı dahil yirmi binden fazla kişiyi hapseden Abdülfettah El-Sisi’nin Yemen’de Husilere karşı yapılan operasyondan meşruiyet devşirmesi İslam Dünyası için ne büyük bedbahtlık!

Bir operasyonun mevcut uluslararası hukuk ve sistem açısından meşruiyetinin bulunması operasyona katılan veya destek veren aktörlerin çifte standartlarını ve ilkesizliklerini sorgulamamıza engel olmaz. Her meşru operasyon her zaman düzen getirmez, ahlâkî de olmayabilir. Irak ve Suriye’de İran’ın güçlenmesini mevcut iktidarların palazlanması adına destekleyen ve Husilerin adım adım ülkeyi işgal etmelerine ve darbe yapmalarına göz yuman aktörlerin meşru da olsa bugün Yemen’e yönelik operasyonda bulunmaları da onları temize çıkarmayacak. Yemen devriminin çalınmasında ve direnişin boğulmasında İran kadar bugünkü koalisyona katılan bazı devletlerin de payı var.    

ABD liderliğindeki koalisyonun DAEŞ’e yönelik operasyonları da aynı şekilde bölgeye düzen getirmek yerine DAEŞ’in ve Irak ve Suriye’deki İran kontrolündeki rejimlerin nefes almalarına ve güçlenmelerine sebep oldu. Şayet kaos bitsin isteniyorsa, Türkiye’nin ısrarla üzerinde durduğu gibi DAEŞ’e karşı yapılan operasyonun Esed’e karşı da yapılması lazım ve kara harekatı ile desteklenmesi de şart. 

Yemen’de Husilere karşı Suudi Arabistan öncülüğünde başlatılan operasyonun ilk saatlerinde bazı heyecanlı yorumcular benim bu ilkesizlikleri sorgulamamı operasyonun karşısında olmak olarak algılayıp bilâkayduşart yapılan harekâtı alkışladılar, bizi de neredeyse İran lobisi ile aynı yere konumlandırdılar. Çok şükür tarafımız belli ve haktan, adaletten yana olmaktan, ümmetin selametini düşünmekten başka da kaygımız yok. 

Bir kaosu bir başka kaosla daha büyük bir kaosa dönüştürerek bölgede adalet tesis edilemez. İran mevcut yayılmacı ve militanca tavrından vazgeç/iril/meli; bunda hilaf yok. Ancak, ABD’nin realist ve çifte standartlı yaklaşımları ile değil de daha insani referanslarla hazırlanan kapsamlı bir plan ve kararlı ve müttefik bir harekâtla bu olmalı. 

7 Nisan’da İran’ı ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran’la ilgili yorumlarıyla bunun ilk işaretini verdi bence. Biraz daha sabırlı olalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi