D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Kim daha demokrat?

Kim daha demokrat?

Türkiye’de demokratlık tafrası satanlar, ekseriya demokrasiyle bağdaşabilirliği olmayanlar. Etnikçi parti/ler bu tür iddiaları en fazla dile getiren siyasi akım. İsminden demokrasiyi hiç eksik etmiyor, fakat uygulamada şedit bir lidere tapınmadan başka bir şey yok. Bir zamanların “halk demokrasi”leri gibi! En büyük halk demokratları Sovyet sistemine bağlı diktatörlerdi!

Mezhepçi kesimler de, demokrasicilik iddiasında çok ön saftalar. Türkiye’de İslâm Sünnilik üzerinden algılanıyor. İslam’a olan eleştiriler Sünnilik üzerinden veya Sünni yorumlar üzerinden yapılıyor. Bilgisi yeterli olanlar, elbette sözlerini daha doğru çerçeveye oturtmak gücüne sahip oluyorlar. Fakat bu hususta bilgili olanların tahminlerin altında kaldığı ortaya saçılan beyanlardan anlaşılabiliyor. 

İslam’ın anti demokrat havası, taassubu, baskıcılığı vs. yaygın olarak iddia ediliyor. Oysa dikkatli bakanlar İslâm’da kolaylıkla liberal tavırlar, laik tutumlar, hoşgörür yaklaşımlar bulabilirler. 

Bu İslam’ın liberal, laik veya tümüyle hoşgörür olduğu anlamına gelmez, fakat birçokları İslâm’da demokrasi karşıtlığı, anti laiklik, müsamahasızlık bulmaya meyyaldirler. 

Sünnî Müslümanlık böyle görülünce, farklı bir konumda tutulan Alevilik tamamen karşı kutupta sayılıp demokratiklik, laiklik ve hoşgörürlük tahtına oturtuluyor. 

Gerçekten Alevilik veya Türkiye’de genel geçer Alevilik böyle niteliklere sahip mi? Türkiye’de Aleviliği temsil etmek iddiasında olanlar bu konularda açık konuşmuyorlar. Aleviliğin Sünnilikle kıyaslanamayacak kadar antidemokratik, anti laik unsurlar ihtiva ettiğini söylesek, itirazların yükseleceğini biliyoruz. 

Fakat hakikat bu: Bir Sünni çalışır çabalar, tahsilini yapar ve dinî bir önder olabilir. Bunun yolları vardır, tahsili, eğitimi vardır. Bir alevi vatandaş, ne yaparsa yapsın, dinî bir önder olamaz. Çünkü önderlik, soydan gelir. Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu veya Kamer Genç bir alevi önderidir. Dini bilgileri sıfır bile olsa, bu böyledir. Dedelik soydandır, kişi dini bilgi açısından yetersiz olsa da “dede”dir!

Bu Sünni anlayışla asla bağdaşmaz. Şimdi dinî bir akımda, din adamlığı soydan geliyor ve bunun dışında bir din adamlığı düşünülemiyorsa, bunu demokrasiyle nasıl bağdaştıracağız? 

TBMM’de alevi kökenli milletvekilleri var. Bunların içinde dede olmayan var mıdır acaba? CHP ön seçim yaptı. Listeye dede veya ocaklı olmayan isimler girmiş olabilir mi? 

Sünnî Müslümanlığın hoşgörürlüğünü tartışmak yerine, Türkiye’deki Aleviliğin buna gerçekten müsait olup olmadığına bakmamız gerekiyor. 

Aleviliğin gerçekten laik olduğunu savunanlar, Alevilerin ibadetler konusundaki tutumlarından ve içkiye yakınlıklarından destek alıyorlar. Bir Sünninin dinden çıkarılması, kendisi istemiyorsa, mümkün değildir. Hâlbuki Alevilikte geçici veya sürekli ihraç kurumlaştırılmıştır. Yani Hristiyanlığın aforozuna benzer bir mekanizması vardır. 

Türkiye’de Alevi olmayan bir vatandaş, Sünnilik yerine Aleviliği seçmek istese, bu mümkün müdür? Yani sonradan alevi olmak imkânı var mıdır? 

Bu soruların cevabı benden beklenmemeli! Elbette kendini Alevi olarak gören, hatta Alevi önderi makamında olanlar bu konulara açıklık getirmeli. Biz de, vatandaş da müstefit olmalıyız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi