Ankara’nın her yanından pıtırak gibi ikiz kuleler, avm’ler, devasa inşaatlar yükseliyor. Yeni koridorlar açılmıyor, ulaşım planı yapılmıyor ama boş bulunan her arsaya üstelik bunların oğu yeşil alan veya kavşak noktasındaki yeşil bırakılması gereken yani asla yapılaşma olmaması gereken alanlar iken korkun bir hadnaşinaslık örneğiyle göğü de delecekmişçesine binalar binalar binalar insanlığımızdan utandıracak bir şehir anlayışına bizi mahkûm kılıyor.

Kimse de bir şey demiyor.

Hani Sayın Davutoğlu, dikey yapılaşma yerine bundan böyle yatay yapılaşma göz önüne alınacaktı?

Hani artık yüksek bina yapanlara Sayın Cumhurbaşkanımız küsmüştü?

Pekiyi o zaman ne bunlar?

Ben mi yaptım?

PARTİLERİN SEÇİM BEYANNAMELERİNDE NELER OLMALI

1- Önce herkesin ırz, can ve mal güvenliğinin her şeye rağmen sağlanacağı

2- Türkiye’nin AB planı çerçevesinde uluslar arası bir göçmen kampı yaptırılmayacağı; göçmen kamplarının Edirne’ye kurulacağı ve bütün sınırların da insanların seyahat özgürlüğü prensibi doğrultusunda açılacağı

3- Kürt sorununa çözümü Henry Barkey ve David Pihillips’in tekelinden alıp bin yıllık kardeşliğimiz üzerinden yeniden inşa edileceği

4- Harama el uzatanların ellerinin kırılacağı; özellikle siyasetçinin üzerindeki hırsızlık ve casusluk imajının kesinkes ortadan kaldırılacağı

5- GAP, DAP ve OAP gibi bölgesel projelerin entegrasyonunun sağlanacağı ve Sakarya ile Fırat’ın buluşturulacağı

6- Agro-endüstriyel kalkınma merkezi olarak Ahlat Adilcevaz Malazgirt üçgeninde bin yıl öncesinin başkenti gibi bir merkez kurulacağı ve buranın Kocaeli sanayi bölgesini geride bırakacak bir kalkınma planıyla adeta ikinci bir başkent olarak tesis edileceği

7- AB sürecinin elimizdeki kozlar istikametinde gerçek bir üyeliğe kadar götürüleceği

8- Ortadoğu Su Barışı’nı gerçekleştirmek için Türkiye’nin inisiyatif kullanacağı

9- Türk dünyası ile ilişkilerin ortak parlamentoya kadar ilerletilmesi ve Azerbaycan ile Türkiye’nin Doğu Almanya ile Batı Almanya’nın birleşmesi gibi bir yöntemle birleştirilmesi iççin her türlü girişimin başlatılacağı

10- Tarım sanayi entegrasyonunun kurulacağı ve tarımsal sanayi bölgelerinin- tarım kasabalarının (tarım kentlerinin yeni modeli) oluşturulacağı

11- BM’in yapısının değiştirileceği, insan hakları evrensel beyannamesinin yeniden yazılacağı; buna göre bilgi ve para serbest dolaşıyorsa insanın da serbest dolaşması gerektiği kuralının getirilmesi

12- İstanbul ve Ankara’da yapılaşmaya asla izin verilmeyeceği

13- Toki’nin kaldırılacağı yahut eskisi gibi konut politikası üreten müteahhitlik yapmayan bir kamu kuruluşu haline getirileceği

14- İki aşamalı, tercihli seçim sisteminin getirileceği, parti içi demokrasinin sağlanacağı, lider sultasının ortadan kaldırılacağı

15- İhtilal anayasasının hemen değiştirileceği, demokratik ve kuru kalabalık laflarla dolu olmayan sade ve özlü bir anayasa hazırlanacağı

16- Şehirlerin eşkiyadan temizleneceği: bu belediye başkanı da olabilir, kendini esnaf zanneden maganda da, minibüs şoförü de…

17- Dinin siyasete alet edilmesinin kesinkes önleneceği; her türlü dışa bağımlı casusluk faaliyetine açık dini örgütlenmenin ortadan kaldırılacağı, masum bir milletin kalbiyle oynamak isteyenlerin ellerinden oyuncaklarının alınacağı

18- Devletin yeniden adanmışlığa döndürüleceği ve ila-yı kelimetullah için varlığının tescil edileceği; bu çerçevede de devlete adanmış politikacıların bütün mal varlıklarının kayyuma bırakılacağı, gerekirse infak müessesesinin çalıştırılacağı

19- Milletvekilliğinin hiç kimseyi servet sahibi yapamayacağı tam tersine kendi malını mülkünü de dava yoluna harcama ülküsü çerçevesinde düşünüleceği bir mevzuata kavuşturulması

20- Milletvekili maaşlarının müsteşar maaşına denk yapılması, meclise gelmeyen vekillerin vekilliğinin düşürülmesi

21- Vip salonlarının kaldırılması, vekillerin hiçbir ayrıcalığının olmaması, dokunulmazlıkların tamamen kaldırılması

22- Savaş gücü yüksek bir ordunun yeniden tesis edilmesi, ordunun hemen bir dış savaşla sınanması; askerliğin yeniden bin yıllık terkibe uygun faziletli hale getirilmesi, itibarının iadesi

23- Katma değer üretemeyen mesleklerin ilgası. Ülkeye herhangi bir katma değer üretemeyen boş alanların yerine verimli sahaların açılması

24- Din adamlığından maaş almanın kaldırılması, her din adamının ayrıca bir meslek sahibi olmasının sağlanması

25- Gazetecilik, televizyonculuğun ve şarkıcılığın sanatçı addedilmemesi, gerçek sanatkârların yetişmesi için altyapı hazırlanması ve toplumdaki bu yöndeki alışkanlığın değiştirilmesi

26- Sosyal liselerde Osmanlıca yanında, Arapça, Farsça gibi derslerin mecburi olması, bu liselerde geleneksel sanatlarımızın ihyası için usta yetiştirilmesi

27- AVM’lerin şehir dışına çıkarılması, şehir estetiğine uymayan yapıların yıkılması, son on yıl içinde imar yasasına uymayan yahut kente karşı işlenmiş suç statüsünde olan inşaatların yerine yeşil alanların kurulması

28- Şehre tasallut edenlerin(şehir anamızın yüzüdür çünkü), namusa göz dikenlerin şehir meydanında sergilenmesi ve mağdur olanların önünde yargılanması

29- Üniversitelerin lise seviyesinden kurtarılması, son yirmi yıl içinde yapılan sınavlarda öğretim üyesi olanların gerek yabancı dil gerekse bilim sınavlarından yeniden geçirilmesi

30- Sahte diploma olaylarının yaygınlaşması yüzünden askerlik ve memuriyet bakımından (üniversite kadroları dahil) bütün usulsüzlüklerin ortaya çıkarılması ve tespit edilen suçlar muvacehesinde haksız kazanımların geri alınması

31- Her türlü silahlı örgütün ortadan kaldırılması, teröristle pazarlığa oturulmayacağının başta ABD ve İsrail olmak üzere bütün dünyaya gösterilmesi 

32- Yargının her türlü vesayetten kurtarılması

33- Bakanlar kurulunun küçültülmesi, bakan yardımcılıklarının kaldırılması, bakan sayılarının azaltılması ve milletvekili sayısının da azaltılarak Birinci Meclisin (İngiliz parlamentosu gibi)yeniden fonksiyonel olması 

34- Devlette asalaklığın ve haksız kazancın önüne geçilmesi, tasarrufun tesisi, ahlak ve İslam prensiplerinin ihyası

35- Son olarak da danışman kadrolarının kaldırılması, emanetin ehil olana verilmesi prensibinin çalıştırılması, imaj yapıcıların haksız kazançlarının önüne geçilmesi, parti kampanyalarının sınırlandırılması

Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Siz de buna benzer kurallar getirebilirsiniz. Sınır yok ya...

KPSS ve Bir Teklif

KPSS malum bu iktidarın göreve geldiğinde öncekilerden devraldığı ve başta da (cemaatin tezgahını bilmeden) fena da uygulamadığı bir seçme modeli…

Aslında emanetin ehline verilmesinde tam da kâmil bir yöntem değil ama ehven-i şer… 

Çocuklar nasıl da çalıştılar, dirsek çürüttüler. Mesela 90 üstünde almak gerçekten bir hünerken, seksenlik bir adayın on soru çalınarak torpillenmesi sayesinde dünyanın çivisini çıkaracak ve Allah’ın gücüne gidecek bir kul hakkı davası ortaya çıkarıldı ve nice masumların canı yandı. Hatta intihar edenler bile oldu. Düşünün her sınavda yüksek puan alıyorsunuz ama arkanız olmadığı için işe giremiyorsunuz bir türlü. Bu kul hakkı değil de nedir? Bundan bir Müslüman nasıl vicdanen rahatsız olmaz ben anlamıyorum. Uzayan kol bizden olsun mantığı asla bağışlanacak bir suç değildir. Böyle bir kul hakkı yendiğinde melekler ağlar… 

Şimdi bir teklifim var. Milletvekili adayları KPSS’ye girsin.

Görelim bakalım ülkeyi yönetecekler kaç puan alıyor, ne dersiniz?

RUBAİ:

Küstüm

Küstüm de halden bilen bir dost çıkmadı

Kurbanlar verdik ama bir post çıkmadı

Nostaljiden türkü tutturduk velhasıl

Gezdik makamlarda da bir rast çıkmadı