Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Demirtaş’ın Fırsatçı Cehaleti

Demirtaş’ın Fırsatçı Cehaleti

Ce­ha­let tür­lü tür­lü­… 

Bir-iki ta­ne de­ğil ki­… Ger­çek­ten bil­gi­den uzak or­tam­lar­da ye­ti­şen ve bil­gi­den ha­ber­siz bü­yü­yen in­san­lar var­dır. Bun­la­ra ol­sa ol­sa “bil­gi­si­z” fa­lan de­riz ama ba­zı­la­rı mo­der­ni­te­nin ta­rif et­ti­ği bil­gi­yi bil­mez de “ir­fa­n” de­di­ği­miz o kök bil­gi­yi bi­lir. Bu tür in­san­la­ra “bil­gi­si­z” de den­mez; “ca­hi­l” de. Ol­sa ol­sa bun­la­ra “üm­mi­” ve­ya “a­ri­f” de­nir.

Bir de mek­tep­ler-üni­ver­si­te­ler oku­yup da bu hal­kın ir­fa­nın­dan na­sip­siz olan­lar var­dır.  Bun­la­rın ba­zı­la­rı­na “ca­hi­l” de­nir ama id­di­alı bir şe­kil­de ce­ha­le­ti­nin far­kın­da ol­ma­dan bu­nu sür­dü­ren­ler var­dır ki, bun­lar “en ca­hi­l” an­la­mın­da “ec­he­l” de­nir. Bun­lar­dan bir ara­da bol mik­tar­da var­sa, her bi­ri­ne “ec­hel-i cü­he­la­” de­nir.

Et­ra­fı­nı­za ba­kın, bu ka­te­go­ri­le­re gi­re­cek pek çok in­san var­dır.

Siz et­ra­fı­nı­za ba­kı­nır­ken, ben bi­ri­ni si­ze an­la­ta­yım.

Se­la­hat­tin De­mir­ta­ş… 

HDP’­nin mü­zek­ker “eş baş­ka­nı­” 

(Bu­nun bir de mü­en­ne­si var ama adı­nı bil­mi­yo­rum.) 

Ma­den tü­rü­nün hem de­mi­ri, hem de ta­şı olan bu mü­zek­ker eş baş­kan, 24 Ni­san gü­nü, Di­yar­ba­kı­r’­da, 1915’te ölen Er­me­ni­ler için Fa­ti­ha oku­muş. Mar­din­ka­pı­’da­ki, met­ruk Surp Sar­kis ki­li­se­sin­de, su­is­ti­mal tö­re­ni­ne ka­tıl­mış (Beş yüz bin Kürt gö­rü­nüm­lü krip­to Er­me­ni var­mış ve bun­la­rın da oy­la­rı la­zım abi. On­la­rın da bu se­çim mev­si­min­de tav­lan­ma­sı la­zım.) ve bu tö­ren­de, 1915’te ölen Er­me­ni­ler için ora­da­ki­le­ri Fa­ti­ha oku­ma­ya da­vet et­miş ve ken­di­si de oku­muş. Hem de­mir hem de taş olan bu mü­zek­ker eş baş­kan bil­mi­yor mu ki Müs­lü­man ol­ma­yan­lar için Fa­ti­ha okun­maz. 

Hem de­mir hem de taş olan bu mü­zek­ker eş baş­kan, ne Müs­lü­man­lık­tan ve ne de Hris­ti­yan­lık­tan ha­be­ri olan bi­ri.  Fa­ti­ha, Hris­ti­yan, Mu­se­vi, Bu­dist için okun­maz. Hat­ta on­la­ra “mer­hu­m” den­mez, “mü­te­vef­fa­” de­nir. Pek çok din ca­hi­li­nin yap­tı­ğı gi­bi gayr-ı Müs­lim­ler için “Al­lah rah­met ey­le­si­n” de den­mez; on­lar için bir Müs­lü­ma­n’­ın dua­sı “Top­ra­ğı bol ol­su­n” ve­ya “Al­lah di­nin­ce din­len­dir­sin.” şek­lin­de­dir. 

Tür­ki­ye­’yi yö­net­me­ye ta­lip ve hat­ta bir ara az kal­sın cum­hur­baş­ka­nı ola­cak(!) bi­ri­nin, bu ko­nu­lar­da­ki ce­ha­le­ti el­bet­te hoş gö­rü­le­mez. Ah­med-i Ha­ni­le­rin to­run­la­rı bu tür ba­sit bil­gi­ler­den mah­rum­sa, söz­de tem­sil et­ti­ği­ni söy­le­di­ği in­san­la­ra ya­ban­cı­laş­mış­tır de­mek­tir.

O tö­ren­de, 1915’te ölen Er­me­ni­ler için du­a et­me­yi ha­tır­la­yan hem de­mir, hem de taş olan mü­zek­ker eş baş­kan, o olay­lar­da ölen Kürt­le­ri ak­lı­nın kö­şe­si­ne bi­le ge­tir­me­miş­tir. Bi­lin­di­ği gi­bi 1915’te­ki o mu­ka­te­le­de, ölen­le­rin bü­yük bir kıs­mı Er­me­ni­ler ve Kürt­ler­di. Mü­zek­ker eş baş­kan, o olay­lar­da ha­yat­la­rı­nı kay­be­den bin­ler­ce Kür­t’­ü ağ­zı­na al­ma­ya­rak, Kürt­le­rin oyu­nu çan­ta­da kek­lik gör­dü­ğü­nü ima edi­yor ve on­la­rı ena­yi ye­ri­ne ko­yu­yor gü­ya.

Ar­tık ilk pa­rag­raf­la, son­ra­ki pa­rag­raf­la­rı na­sıl har­man­lar­sı­nız bil­mem. Bil­di­ğim şu ki, De­mir­taş, Ah­med-i Ha­ni­’nin to­run­la­rı­nın di­ni bil­gi­le­rin­den zer­re­ce na­sip­len­me­miş.

Ta­bi­i, bu ar­ka­da­şın yap­tı­ğı, vı­cık vı­cık halk dal­ka­vuk­lu­ğu ko­kan ve bu yüz­den de bir esas üze­rin­de şe­kil­len­miş ha­re­ket ola­rak gö­rü­le­mez. Fır­sat­çı, opor­tü­nist bir ce­ha­let ola­rak gö­rü­le­bi­le­cek olan böy­le bir ha­re­ket, PKK si­ya­se­ti­ne Er­me­ni­lik ola­rak ek­lem­len­me­nin opor­tü­nist bir bo­yu­tu ola­rak da gö­rü­le­bi­lir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi